2.7

4.4K 383 526
                                    

-Yalkın-

Gün boyu sürekli saate bakıp duruyordum. Asla gitmeyecektim. Etem beni sikse bile oraya gitmezdim.

Tırnaklarımı yerken sürekli saate bakıyordum. Kendimi kandırıyordum işte, gidecektim. Saat 16:50 olmuştu. Elimi yüzüme götürüp yüzümü sıvazladım.

Ayağa kalkıp hırkamı aldım ve hızla evden çıktım. Hava serindi ve soğuk havaları sevmezdim.

Gitmeyeceğim dediğim halde neden gitriğimi bilmiyordum. Ona biraz sert çıkışmış ve vurmuştum. Sürekli yüz ifadesi aklıma dolanıp duruyordu ve bu sinir bozucuydu.

Evimize yakın olan taksi durağından bir taksiye bindim.

Gerçi içimde bir taraf hala daha fazlasını yapmalıydın diyordu. Onu görmezden gelmeye çalışmak zordu.

Etem'i gördüğümde tekrar öfkelenebilirdim. Hala geri dönebilirdim ama beni bekliyordu. İçimden bir ses sürekli gitmemi söylerken diğeri gitmememi söylüyordu.

Taksiden inip ıssız yerde yürümeye başladım. Daha önce buraya hiç yalnız başıma gelmemiştim ve içimde bir tedirginlik vardı.

Sonunda klübeyi gördüğümde rahat bir nefes aldım. Hava kararmamış olsa da burası karanlıktı. Etem klübenin kapısının önünde oturmuş ve dizlerini kendine çekmişti.

Beni görünce gülümseyip ayağa kalktı ve yanıma gelmeye başladı. Sonunda geldiğinde kollarını bana sarmak için bir hamla yaptı.

"Geldin!"

Onu itip bana sarılmasına engel oldum. Üzgün bir şekilde yere baktı ama umrumda değildi.

"Ne söyleyeceksen söyle."

"Yalkın, lütfen böyle yapma. Kendimi affettirmek için her şeyi yaparım. Böyle yapman canımı yakıyor."

Gözyaşları akarken kolumdan tutuyordu. Hayatı bunna bağlıymış gibi davranıyordu ve sinir bozucuydu.

"Neden bu kadar önemli bu? Neden bu kadar endişelisin?"

"Çünkü sensiz yapamam ben Yalkın."

"Neden benden hoşlanıyor musun yoksa?"

Hiçbir şey söylememiş sadece yere bakmıştı. Gözlerim sonuna kadar açılırken onu sarstım. Onu sarsarken yerdeki yapraklardan hışırdama sesi geliyordu.

"Cevap versene aq? Hoşlanıyor musun?"

"Hayır. Hayır hoşlanmıyorum. Ben sana aşığım Yalkın. Hoşlantı demek hislerime hakaret olur."

Onu sarsmayı bırakıp ben de yere baktım. Öfke yine her tarafımı sarmıştı.

"Ne zamandan beri?"

"5 yıldır."

"Ne demek bu?"

"Beni görmedin! Sana belli etmeye çalıştıkça kardeşim! Kardeşim! Ben seni hiç kardeşim olarak görmedim. Bana onu her dediğinde ne kadar canım yandı biliyor musun?

Hızla yakasına yapıştığımda sırıtıp gözlerimin içine baktı. Daha da sinirlenirken yumruk yaptığım elimi suratına doğru götürdüm.

Elimi sert bir şekilde tutmuş ve itmişti. Parmakları üzerinde yükseldi ve yakamdan tutup dudaklarımızın buluşmasına sebep oldu.

Dudaklarımda hissettiğim baskının şokuyla geriye sendelemiştim. Bir yaprak yığınının üzerine düşmüştük

Hala üzerimdeyidi ve dudaklarını hareket ettirmeye başlamıştı. Dudaklarının yumuşak baskısına karşı gelmenin neden bu kadar zor olduğunu düşünürken, gözümü açtım.

Hızla onu itip ayağa kalktım ve üzerimi çırptım. Hem ağlıyor hem de gülüyordu. Ellerini dudaklarına götürüp gülümsedi.

"Ne yaptın sen?"

Cevap vermek yerine olduğu yerde gülümsemeye devam etmişti. Onu ittiğimde yere yığılmıştı ama hala gülümsüyordu.

"Bir daha karşıma çıkma! Senden sadece iğreniyorum."

Arkamı dönüp koşarak oradan uzaklaşmaya başladım. Bir ağaca tutunup elimi dudaklarımın üzerinde gezdirdim.

Şimdi ne olacaktı? Kardeşim dediğim adam az önce dudaklarıma yapışmıştı. Onu görmek istemiyor muydum gerçekten?

--

Kaos hoşuma gidiyor nrn3hdokemskska

-Sövme yeri- isteyen istediğine sövebilir serbest.

🌈💜🐜

Dolandırıcı(Gay) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin