3.2

4.5K 347 306
                                    

-Etem-

Durakta beklerken yüzümdeki aptal sırıtmama engel olamıyordum.

Yalkın'ı gördüğümde yavaş yavaş penguen gibi yanıma geldi. Ayağına bandaj bağladığını görünce şaşkınca baktım.

"Ne oldu lan ayağına."

Kaşlarını çatıp bana baktı. Kafamı "ne var?" anlamında salladım. Kulağıma yaklaşıp sessizce konuştu.

"Bir göt kafalı yüzünden düzgün yürüyemiyorum da. Sorarlarsa bahane olsun diye."

Gözlerim sonuna kadar açılırken gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Dayanamayıp gülmeye başladığımda enseme yediğim sert tokatla susmak zorunda kalmıştım. Elimi enseme götürüp inledin ve kaşlarımı çattım.

Bu sefer de o gülmeye başlamıştı. Sonra dayanamayıp ben de kahkahasına eşlik ettim. Duraktaki birkaç kişi "ne yapıyor bunlar amk" demek istercesine bize baksa da umurunuzda değildi.

*
Sınıfa beraber girdiğimiz için herkes bize dönmüştü. Dudaklarımu birbirine bastırıp onlara bakmamaya çalıştım.

Ne kadar umrumda değilmiş gibi davransam da insanların yargılayan bakışlarına maruz kalmak beni yoruyor, yıpratıyordu.

"Ne bakıyorsunuz öyle?"

Diye soran Yalkın'a şaşkınca baktım. Can, benden sonra Yalkın'ın diğer arkadaşı kaşlarını kaldırarak konuştu.

"Etem ibnesiyle aynı anda geldin de içeri."

Yalkın hızla ona doğru yürüyüp yakasından tuttu ve sarstı.

"Ona bir daha ibne demeyeceksin."

Can'ın diğer arkadaşları da Yalkın'ın başına toplandığında ben de yanına gittim.

İçlerinden biri Yalkın'a vurduğunda gözüm dönmüştü. Hızla üzerine çıkıp kafasına dert bir yumruk attım. Onlar 5 kişi, biz 2 kişiydik.

Ben Yalkın'ı korkuyordum o da beni. Sınıf resmen savaş alanına dönmüştü. En son sıranın üstüne çıkıp birinin üzerine atlamıştım.

Sonra kapı açıldı ve okul müdürüyle göz göze geldik. Sınıfımızın ispiyoncusu da onunla birlikte içeri girmişti.

"Ne oluyor lan burada?"

Hiçbirimizden ses çıkmıyordu. Sınıftan bazıvkişilerin sessiz kıkırtıları, fısıldaşmaları ve kalem sesi dışında hiçbir ses gelmiyordu.

"Siz ayaktakiler odama geliyorsunuz."

Dediğinde Yalkın'ın elini tutup hafifçe okşadım ve gülümsedim. O da elimi sıkıca tuttu. Müdürün odasına gidene kadar elimi bırakmamıştı.

"Anlatın bakalım."

"Hocam bunlar ibne."

"Onlar başlattı sınıfımızın huzurunu bozdular."

"Onlar baş-"

Herkes bir ağızdan konuşuyordu. Müdür sinirle sesini yükseltip konuştu.

"Kesin lan sesinizi it herifler!"

Herkes tekrar sustuğunda bana  bakıp konuştu.

"Etem, sen çıkabilirsin."

"İstemiyorum."

"Oğlum çık hadi, seninle sonra özel konuşuruz."

Sınıftakilere baktım. Nefret dolu bakışları hala üzerimizdeydi. Can dudaklarını oynatarak sessizce "İbneler" dedi.

"Hocam o zaman Yalkın da benimle gelir."

"İyi tamam çıkın."

Yalkım'ın elinden tutup odadan çıktım. Kapıdan çıkmadan önce son kez onlara baktım ve orta parmağımı gösterdim.

Kapıyı kapatıp Yalkın'a baktım. Böyle olacağını başından beri biliyordum. Yalkın üzgün bir şekilde yere bakıyordu.

"Biz de kavga ettik ama ceza almamız gerekmez mi?"

"Suçlu olan onlar. Sana öyle davranamazlar."

"Ama yine de..."

"Yanlış bir şey yapmadık. Eğer çok umursuyorsan odaya geri girebilirsin."

Dedim kapıyı göstererek. Bize yaptıkları şeylerden sonra bile, hala onları düşünebilecek kadar iyi kalpli ve saf olması bazen sinir bozucu oluyordu.

"Tamam, müdürle konuşurum."

Gülümsediğinde gözlerimi devirdim. Kolumu uzatıp elimi saçlarına götürdüm ve okşadım.

Gülüp kafasını eğildi ve saçını okşamama izin verdi. Kafasını öpüp saçlarını kokladım.

Ders saati olduğu için koridorda kimse yoktu. Sınıfa girip hocadan izin aldıktan sonra sıramıza geçtik.

Kafamı sıraya koyup onu izlemeye başladım. O da aynı şeklide kafasını sıraya koydu.

Gözünün altı morarmıştı. Elimi oraya götürdüğümde yüzünü buruşturmuştu.

"Çok acıyor mu?"

Diye sordum fısıldayarak. Kafasını yavaşça iki yana salladı.

"Senin yüzün de kötü gözüküyor. İyi misin? "

Dedi gülümseyip kafamı olumlu anlamda salladım ve sıranın altından elini tuttum. Gözlerimi kapattım. Hafifçe gözlerimi kısıp ona baktım. Beni izlediğini görünce salak gibi sırıttım.

"Ne bakıyorsun öyle? Uyusana."

Gülüp bu sefer o gözlerini kapattı. Gözlerini kısıp bana baktığında ikimiz de sessiz bir şekilde kahkaha atmaya başladık.

"Aynı anda kapatalım. 1, 2, 3."

O gözünü kapattığında ben hala kapatmamıştım. Sonra gözlerini açıp kaşlarını çattı.

"Hile yaptın ama."

"Tamam bu sefer cidden kapatıyorum sen de kapat."

Deyip gözlerimi kapattım. Dün gece hiç uyuyamadığım için yorgundum. Çok geçmeden kendimi uykuya bıraktım...

--

Sonraki bölüm final olcak

Sizi seviyorumm 💕🐜🌈

Dolandırıcı(Gay) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin