2. Gün
İlk günün yarısı kaynamıştı müdüre bana bir kaç şey söylemiş ve okuldaki aktiviteleri anlantmıştı. O yüzden öğleden sonra başlayacaktım derslere, sınıfı sonunda öğrenebilniştim 12/H
Yemekhanede verilen yemek bana ben yemeğe bakıyor ve didikliyordum yemekhanenin en kenarındaki masaya oturmuştum. Ezgi'de yanıma oturmuştu ve tabiki bütün yemekleri silip süpürüyordu bu kız nasıl bu kadar yiyip hala zayıf kalabiliyor anlamış değilim. Bir anda hissettiğim bir darbe ile yıkılmam bir oldu, zaten yığılmaya hazır olan vücudumun diretmesi şaşırtıcı olurdu. Yere düşmüş ve bütün yemek üstüme dökülmüştü yutkundum. Kafamı kaldırdım ve dünden beri pis bakışlarıyla dikkatimi çekmiş olan iri yapılı çocuğa baktım, kaşlarımı çattım. Etrafıma baktım herkes bana bakıyordu gerildiğimi hissettim
"Hey! Ucube sanırım üstün biraz kirlendi?" Arkadındaki tayfayla gülüştüler ve Ezgi derin bir iç çekti ve bir anda ayağa kalktı "Bana bak Noah ona bir daha dokunur-"
"Ne olur? Döver misin?"
Ezgi'yi itmesiyle yere düşmüştü o an işte sinirlenmişim bir anda ağzımı açtım ve konuşmayi denedim ama her zamanki gibi boğazımdaki acıyla inledim ve gözlerim dolmaya başladı "Ağlama ucube kıyamam"Artık göz yaşlarım bağımsızlığını ilan etmişti. Hızlıca ayağa kalktım Noah'ın omuzuna çarparak sarsılmama rağmen lavaboya koşmaya devam ettim başım öne eğik ve ağlayarak koştuğum için hiçbirşey göremiyordum ve bir anda çelimsiz vücudumun tekrardan yere kavuştuğunu fark ettim
"Hey önüne- ımmmm sen iyi misin?"
Yere düşmemle ağlamam artmıştı ve yaşlarımdan kimin konuştuğunu bile göremiyordum. Çocuk bana kalkmam için elini uzatırken arkadan o tanıdık ses geldi "Alara!" Evet bu Luke'un sesiydi Luke kim mi Luke Ezgi'den sonraki tek arkadaşım. Onunla Ezgi sayesinde tanışmıştım bir kaç kez üçümüz buluşmuştuk aslında onunla pek ortak yönümüz yok hatta hiç yok ama bilmiyorum arkadaşım. Hızlıca yanıma geldi beni kaldırdı ve üstümün kirli olmasını aldırış etmeden sarıldı, her ne kadar sarılmak istemesemde sıkıyordu sarılırken ayak uçlarım havaya kalktı çünkü kısayım öhöm neyse
"Sana kim ne yaptı Alara söyle bu bir şey yaptı mı?" Yüzümü çocuğa çevirdim ve afalladım, gözleri farklı bir tondaydı sanki kendi tonuymuş gibi ona has gibi. Dün dikkatimi ceken ikinci kişi ise bu çocuktu gördüğümde koridorda kızlarla geziyordu yani en azından dün öyleydi
"Ben ona birşey yapmadım ve yapmamda sen beni ne sanıyorsun!" ve Luke soğuk sesiyle yanıtladı "Bilemem belki bir pislik pöpülite peşinde koşan bir gerzek?" "Kapa çeneni ben öyle biri değilim!!" Luke'u hafifçe sarsmamla odak noktası olmuştum. Çocuk sakince konuştu "Onunla konuşmaya ne dersin yoksa senin bu arkadaşın az sonra dayak yiyecek!" Ben boş boş çocuğa baktım. Bir anda yükseldi "Konuşsana! Konuşmayı mı unuttun!" İrkildim hatta sıçradım, her ne kadar yaşlarımı itmeye çalışsam da bilin bakalım kimin göz yaşları akmaya başladı? Lavaboya doğru koşmaya başladım ve arkadan Luke'un kızgın sesi duyuldu "Seni gerzek o konuşamıyor!"Evet umarım begenmişsinizdir çok güzel olmasada yayımlamak istedim çünkü yazmayı seviyorum ve okunmicağını bildigim halde yazmak istiyorum neyse iyi günler xx
(Düzenlenmistir 1/01/2020)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLSİZ ||styles||
Fanfiction"Hey! Ucube sanırım üstün biraz kirlendi?" Arkadındaki tayfayla gülüştüler Konuşamamak ucubelik miydi? ~2019~ 《1yıl sonra görüşürüz:P》