Sonunda önüne bir orman çıktığında koşmayı bıraktı, korkuyla geriledi, hızla arkasını döndü, vampir yakınlarda görünmüyordu. Burası gibi sık ormanlar Kaner'in de aralarında olduğu güçlü vampirlerin av alanıydı ama sık ağaçların Kaner'i, yavaşlatabileceği aklına geldiğinde hızla ormana daldı. Ama ağaçta baş aşağı asılı duran vampire kafa atması pek de iyi olmamıştı.
Asena çarpışmanın etkisiyle dengesini kaybetmiş, yan tarafa doğru savrulmuştu. Vampir ona yaklaşırken aceleyle ayaklanıp kafasını iki yana salladı. Asena ona karşı şansının olmadığını biliyordu. Zaten amacı atak değil savunma yapmaktı, ölmemeye çalışmalıydı, aynı zamanda onu daha fazla kışkırtmamalıydı da. Sırtını yay gibi gerdi, keskin ve ölümcül dişlerini "Sakın yaklaşma!" dermişçesine gösterdi fakat bu güç gösterisi vampiri pek de etkilemiş gibi görünmüyordu.
Yaptığı savunma her an daha da yaklaşan yaratığı durdurmaya yetmemişti. Atağa geçmeliydi, en azından onu biraz yavaşlatmalı, ormandan çıkıp okula ulaşmasını engellemeliydi. Bu işin sonunda en azından birkaç kemiğinin kırılacağına neredeyse emindi.
Dişlerini göstermeyi bıraktı ve biraz geriledi, ön ayaklarıyla yerden destek aldı, kalçasını biraz yükseltti ve arka ayaklarını yay gibi kullanarak vampirin üzerine atladı. Umduğundan daha iyisini yapmıştı. Bu hamlesini öngöremeyen vampir bir süre duraksadı, Asena bu fırsatı değerlendirmiş ve sivri dişlerini onun omzuna saplamıştı, ona büyük bir zarar vermek istemiyordu fakat okulda yüzlerce çocuk vardı ve vampir oraya ulaşırsa orada bulunan birçok kişinin fena halde yaralanacağına hatta öleceğine neredeyse emindi. Çenesini iyice vampirin omzuna kenetledikten sonra kafasını tüm gücüyle iki yana sallamıştı. Vampir kanının yakıcı ve mide bulandırıcı tadı ağzına dolmaya başladığı sırada uzun yaratık acıyla kendi etrafında dönüyor boynuna kene gibi yapışmış olan kurda pençe darbeleri indiriyordu.
Son darbesi kurdun karnında derin bir kesik açmış, onun dikkatini dağıtmıştı. Kurdun dikkatinin dağılmasıyla vampir onu yakındaki yaşlı bir ağacın gövdesine fırlatmıştı. Vampir de Asena'nın dişlerinden kanına karışan zehirle çok geçmeden yere yığıldı. Asena tekrar ayaklanmak için kendini zorlamıştı ama kafasını bile kaldıramıyordu.
Vücudunun her yeri kesiklerle doluydu. İnsan formuna geri döndü. Yarasını kontrol etmek için kafasını hafifçe kaldırdığı anda korkunç bir acı çevresini sarıverdi. Karnından musluktan boşalırmışçasına kan akıyordu, bu normal bir insanı bir saatten kısa bir sürede öldürebilecek türden bir yaraydı fakat kendisi bir kurttu ve buna dört saatten fazla dayanabilirdi.
Kafasını tekrar arkasına yasladı, zehri henüz böyle güçlü bir vampiri öldürebilecek kadar kuvvetli değildi -zaten amacı da Kaner'i öldürmek değildi- onu bir süre baygın tutacaktı ve okuldakilere zaman kazandıracaktı. Yavaş yavaş boynuna, oradan da sırtına doğru akan sıcak sıvı kafasına da iyi bir darbe yediğini anlatır cinstendi. Daha önce hiç kurt formundayken bu kadar enerji harcamamıştı, gözleri bulanıklaşıp siyah noktalar görüş alanındaki ağaçların yeşil yapraklarını ve masmavi gökyüzünü kaplarken fısıldadı,
"Benden bu kadar."
______________________________________
Daha önce hiç dövüş sahnesi yazmamıştım ama düşündüğümden iyi iş çıkarmışım. :)
BİLGİ:
İntihar Kurdu istemişsiniz, hala tam olarak aklımdaki kurdu bulamadım. Araştırmaya devam edeceğim sonraki bölümde gelir diye tahmin ediyorum.
TARTIŞMA:
Sizce Asena ölecek mi?
Sonraki bölüm nasıl gelişecek?
Kitabın gidişatından memnun musunuz?
Bölümler çok mu kısa?
Haftada kaç bölüm gelmesini isterdiniz?
DUYURU:
İnternetim olmadığı ve ilk defa dövüş sahnesi yazdığım için bölümü kısa tuttum. Sonraki bölüm normalde attıklarımdan çok daha uzun olacak.
Sonraki bölümde İntihar Kurdu'nu atacağım.
İYİ OKUMALAR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARENA
Fantasy..."Ne ilginç değil mi, bir kurt ve bir vampirin yakınlaşması bile yasakken sizin birbirinize böylesine aşık olmanız..." Ruhsuz ve ürkütücü gülümsemesi ile konuşmaya devam etti, "Ne kadar da üzücü, seni akıllı sanardım Kaner, annen ve babandan neden...