~MİNA'NIN AĞZINDAN~
Vapurdan inmiş, yemek yemiş bara doğru gidiyorduk. Kimseden ses çıkmıyordu. İzmir'e gitme olayını aklımdan çıkaramıyorum, Maya'yı kırmamak için kabul ettim gitmeyi. Bundan önce birkaç kez rüyasında babasını sayıkladığını duymuştum, belli ki çok özlemiş. Mert de oraya gitmemizi, kendimizi yenmemizi istiyordu. Barış ve Deniz her türlü arkamızda duruyor zaten. Bilmiyorum ama içimden bir ses yaptığımız herşeyin orada yıkılacağını söylüyor. Onlar gitse ben gitmesem-
"Mavilim?" diyip düşüncelerimi bölünce Deniz'e baktım
"Efendim?"
"Neyin var?"
"Hiç bişey yok yorgunum azıcık"
"Bana hiç öyle gelmedi" dedi Maya
"Neyim olacak Allah aşkına"
"Gitmeyin yengemin üzerine" dedi Barış
"Akşam barda iş var mı?" diyerek konuyu değişti Mert
"Bizim için yok, parti varmış. Adamlar barmeninden içeceğine kadar kendileri getiriyorlarmış. O yüzden gidip oturacağız. Eve de gidebiliriz ya da başka bir planınız varsa bana uyar" dedim
"Barın salon kısmında İzmir planını yapalım bence, sıkılırsak çıkarız"
Ah be Maya, şunu söylerken ki hevesin olmasa...
"Bana uyar" dedi Deniz
"Tam takım gidiyoruz değil mi?" dedi Barış
"Tabii oğlum, eksiksiz" diyerek gözlerimin içine bakan Mert ile onları gönderip burada kalma planım suya düşmüş bulundu. Barın oraya geldiğimizi Hasan abi el sallayınca farkettim
"Nasılsınız gençler?"
"İyiyiz abi sen?"
"Ben de iyiyim. Bana bakın akşam zengin züppeler gelecek sinirlerinizi bozmalarına izin vermeyin. Kavga yok!" diyip hepimizi uyardı
"Merak etme abi bana emanet bunlar"
"Seni kim tutsun Mavi Cadı" diyince bizimkiler gülmeye başladı
"Hadi içeri hadi" diyerek tatlı tatlı bizi içeri kovdu Hasan abi. Barın salon kısmına geçtiğimizde partiye birkaç saat kalmıştı. Patron da barda değildi, salona geçip iyice yayıldığımızda derin bir nefes alıp Mert'e baktım
"İzmir'i uyandır. Bütün tayfaya haber ver. 2 gün sonra gidelim, beyler işiniz yoksa? "
Korkunun ecele faydası yoktu sonuçta değil mi?
"Yok bize uyar" dedi Deniz
"O zaman ben biletleri ayarlıyorum. Ne zaman döneriz?"
"7 gün yeter herhalde?" dedim
"Bencede sabaha gidişi al, dönüşü de geceye al" dedi Mert
"Tamam o zaman" diyip telefonuna gömüldü
"Aynı sırada al biletleri" diye uyardı Deniz
"Tamam" dedi Maya, Barış da Maya'nın omuzuna kafasını koyarak bilet alışını izlemeye başladı
"Bavula gerek yok bence sırt çantalarıyla gitsek yeter" dedi Deniz
"Mayo almayı unutmayın İzmir'e gitmişken 3 gün falan merkezde kalıp birkaç günlüğüne tatil beldesine gidelim" dedi Mert
"Sizi bilmem Maya ile küçük de olsa bir bavul ayarlarız" dedim
"Nerede kalacağız?" diye sordu Deniz
"Otel işi bende 2 oda 5 kişilik yatak ayarlarım. Merkezde güzel bir otel biliyorum" diyip telefonumu aldım
"Tatil beldesine gidersek orada da bir otele ihtiyacımız olacak" dedi Deniz
"Barış telefonundan ****** Otel'i bulup rezervasyon yaptırsana" dedi Maya. Barış da telefonunu eline alınca aramızda boş oturan tek insan Deniz kaldı. Mert İzmirdeki tayfaya geleceğimizi söylüyordu, Maya bilet ayarlıyordu, Barış ve ben rezervasyon yapıyorduk
"İzmir de kalacağımız yer hazır" dedim, yüzümdeki zafer kazanmış gülümesi ile
"Nereyi ayarladın?" dedi Maya
"Bizim mahallenin ana yola bağlandığı köşede bir yer vardı hatırlıyor musun?"
"Bu kızın zevkini hep sevmişimdir!" dedi Mert
"Sevgilimin zevki hep güzeldir" diyip saçlarımı öptü Deniz, gülümsedim
"Biletler tamam, Türk Hava Yolları iyi uçuşlar diler..." diyip güldü Maya
"Havamız açık olsun o zaman" diyip kahkaha attı Deniz
"Sen esprimi yaptın şimdi?" dedik Maya ile aynı anda, bizi umursamadığını dil çıkararak belli eden Deniz'e Maya da dil çıkardı. O an onların fotoğrafını çekip instagramda 'Asla büyümeyecekler' notu ile paylaştım. Tabii ki onlar farkedene kadar söylemeyeceğim.
"Söylediğiniz otelle konuştum, rezervasyon tamam" diyip telefon konuşmasını bitirmiş olmanın mutluluğu ile kendini koltuğa bıraktı Barış
"İzmir sizin gelişinize hazırlanıyor. Parti, kutlama falan bizimkiler bayaa bişeyler ayarlıyor. Deniz ve Barış da özellikle davetli"
"Neden?" dedi Deniz şaşırmıştı
"Bunların sevgilisi olduğunuzu biliyorlar zaten sosyal medyadan. Merak ediliyorsunuz, bizim kızlar kiminle sevgili diye"
"Utandım azıcık" dedi Barış
"Oy oy oy kıyamam sana" diyerek ona sarıldı Maya
"Herşey hazır yarın da valizleri hazırlarız, tamamdır" dedi Mert
"Bakalım neler olacak" dedim
"Bence tahmin ettiğiniz kadar kötü geçmeyecek" dedi Deniz
"Bence daha da kötü geçecek" dedi Maya
"Valla istediklerini yapsınlar biz birarada olduktan sonra bişey değişmez" dedim. Kendime güvenen bir tonda
"Yaa ben seni yerim!" diyerek karşı koltuktan üzerime atladı Maya, tam atlayacağı an Deniz ayağa kalkıp çekildiği için koltuk geriye doğru devrildi. Beyler halimize gülerken Maya üzerimde biz sarılıyorduk
"Ulan ne sarılıyonuz askerden gelen nişanlısına sarılanlar gibi. Yerden kalkın bari!" dedi Mert kahkahalarının arasından.
"Ee ben nasıl kalkacağım?" dedi Maya çok kötü düşmüştük
"Bakma bu öküzlere ağrıyan bir yerin var mı?"
"Yok altta olan sensin. Asıl sen iyi misin?"
"İyiyim iyiyim" dedim gülerek. Ben gülünce Maya da gülmeye başladı, ikimizin de siniri bozulmuş olacak ki kahkaha atmaya başladık
"Siz iyi misiniz?" dedi Barış
"Bakın ben korkmaya başlıyorum" dedi Deniz, bu halde gülen kim olsa öyle düşünülürdü
"Kalkamıyorsunuz değil mi?" dedi Mert
"Bu haldeyken nasıl kalkalım?" dedi Maya
"Barış şu orta sehpayı çek, Deniz tut abicim koltuğu. Şş siz iki deli iyice sarılın birbirinize yoksa Maya pis düşer. Mina iyice sarıl bak koltuğu düzelteceğiz" diyen Mert ile var gücümle sıktım Maya'nın belini sıkıca sarıldım, o da aynı şekilde bana sarıldı
"Deniz 1-2-3" dediği an bir an havalandığımı hissettim ve birkaç saniye sonra ayaklarım yere değdi. Maya zaten üzerime çıktığı için ayaklarını toplamıştı. Dizime oturup
"İyi misin?" dedi
"İyiyim sen?"
"İyiyim" diyip saçlarımı düzelttim
"Kız Mor Cadı, kalksana kızın üzerinden" dedi Mert
"Sanane belki özledim sarılcam" diyip boynuma sarıldı Maya, ben de ona sarılırken Mert'e dil çıkardım...
