2. BÖLÜM

1.5K 116 21
                                    

Çarşıda azıcık daha dolaştıktan sonra bisiklet kiralayabileceğimiz meydana gittik. İçimde Mina'nın İzmir'e gitmeyi kabul etmesinin sevinci vardı.
"Siz burada bekleyin biz de şu bisikletleri kiralayalım" dedi Mert
"Barış, abicim sen de kızlarla kal"
"Canıma minnet" diyip gülerek bana sarıldı Barış. Ağacın gölgesinde durup bizimkilerin gelmesini beklerken Mina'nın dalgınlığı dikkatimi çekti
"Şş Mavi neyin var senin?"
"Bişeyim yok"
"Valla hiç öyle görünmüyor"
"Cidden iyiyim"
"İyiyim diyorsa iyidir, gitme yengemin üzerine" diyip Mina'ya göz kırptı Barış. İzmir olayı kafasına takılmıştı kesin, bu sefer üzerine gitmeyeceğim zorlarsam daha kötü olabilir
"Barışşş!" diyen Mert'in sesini duyunca hepimiz o tarafa döndük, bisikleti alması için çağırıyorlar Barış'ı. Koşarak yanlarına gidip Mert'ten bisikleti aldı ve bindi
"Ben gidiyorum, yetişirsiniz"
"Büyümeyecek bu çocuk" dedi ve ayağa kalktı Mina
"Lan beklesenee!!"
"Tamam sevgilim sinirlenme sen" diyip yanıma gelince gülümsedim
"Yontacağım ben onu ablası, yontacağım" dediğimde herkes kahkaha attı. Bisikletlerimize binip tur atılan yola doğru ilerlemeye başladık.
"Yarışalım mı tepeye kadar?"
"Yarışalım ulan!"
"Ohaa bunu diyen Yengem mi?"
"Mavili senin 'bunlar büyümez' diyip göz devirmen gerekmiyor muydu?"
"Abicim senin o söylediğin Mavi'nin anaç tarafı bunun bir de deli yanı var. Arada geliyor"
"Fikrimi değiştirmeden hepiniz geliyor musunuz? Yoksa Mert ile ben tek miyiz?"
"Ben varım da sonradan ağlamak yok" dedim kendimden emin bir şekilde
"Çocukken ki değişmez kazananı unutmayalım" dedi Mert
"Geçmişe mazi derler Yakışıklıcım" dedi Mina
"Bence aldın cevabını" diyip güldüm
"Valla ben dünden hazırım!" dedi Barış
"Yenilmeye hazır olun" diyerek iddialı bir giriş yaptı Deniz
"Kilise yolunun ayrıldığı yere ilk giden kazanır" diyip pedala asıldı Mina
"E yarış başlasın o zaman!" diyip hemen arkasından onu yakalamaya çalıştım
"Üç kağıtçı ikili sizi!" diyip arkamızdan geldiğini belli etti Barış. Deniz ve Mert tam odak pedal çevirdikleri için sesleri çıkmıyordu. Mina hemen önümde ben de ya arkasında ya da yanında ilerliyorduk, Arkamızda neler olup bittiğini bilmiyorum bile. Ulan bisikletle yokuş çıkmak bu kadar zor muydu?! Ben pedal çevirdikçe yol geri çekiyor sanki. Mina hanım ayağa kalkıp daha da asıldı pedala fark attı şerefsiz. Konu ne olursa olsun girdiği her yarışı kazanmayı severdi, yenilmek nefret ettiği konularda ilk sırada yer aldığından hepimize toz yutturmasına hiç şaşırmadan onun taktiği ben de ayağa kalkıp pedala asıldım
"Ulan çıtı pıtı kızlar diyordum içlerinden bisikletçi çıktı!" diye dalga geçti Barış
"Sensin çıtı pıtı!" diye bağırıp önde de olsa cevabını verdi Mina
"Oğlum o çıtı pıtı dediğin kızlar seni çerez niyetine yer, baksana şunlara" dedi Mert
"Mina güzelim bir yavaş tamam kazandın!" diye bağırdı Deniz hepimizden önde olan Mina'ya, hemen arkasında olmama rağmen geçmeme izin vermiyordu
"Birileri pes mi etti ben mi yanlış duydum Mavi?"
"Valla bence de birileri pes etti gibi ama"
"Ulan aramızda ki fark kilometre olacak pes etmeyip napalım" dedi Barış
"Yaşlanmış lan bunlar" dedi Mina
"Kanka sadece birisi değil ikisi pes etmiş"
"Beni de say!" dedi Mert
"Üç oldu" dedi ve biraz yavaşladı Mina yanına gittiğimde benimle aynı hızda pedallamaya başladı
"O zaman yarış biter, ben diğer yarımla yarışmam! Kazanan Bela İkili" diyip elini bana uzattı elini tutup
"Pes eden beyler" dediğimde kahkaha attık. Gülmemiz bittiği an yola baktığımda kilisenin yoluna geldiğimizi farkettim. Kenarda gördüğüm gölgeliği işaret edip
"Su molası?" dedim
"Bencede" diyen Mina ile o tarafa yöneldik. Gölgelikte durup sularımızı içerken
"Ulan beni de sattınız ya!"
"Sen pes ettin, biz napalım"
"Yaşlanmışsınız lan içiniz geçmiş sizin"
"Sağol Mor Cadı güzel gömdün"
"Valla haklı"
"Öyle mi Mavili?"
"Öyle" diyip dil çıkardı Mina
"Hem de bana hem de dil çıkarıyorsun" diyip elinde ki şişeden Mina'ya su attı Deniz
"Hiii! Sen kaşındın!" diyip Mina da ona su attı
"E biz ıslak siz kuru olmaz" diyip Mert'e su atan Deniz ile aramızda küçük bir savaş başladı. Mert beni ıslattı, ben Barış'ın ensesinden su boşalttım, Mina Mert'in suratının ortasına suyu çarptı, Mert Deniz'in başından aşağı şişesindeki son suyu boşaltıp benim elimdeki şişeyle önce beni ıslatıp şişeyi elimden alıp kalanıyla da Mina'dan intikam aldı, Deniz Barışı ıslatayım derken Barış kaçınca su Mert'e geldi ve Mert sırılsıklam oldu, Barış en son kendisinde su kalınca hangimizi ıslatacağını düşünürken Deniz ve Mert elinden şişesini alıp Barış'ın başından aşağı boşaltınca su bitmiş oldu, su bitince savaşta ister istemez son buldu
"Yemin ediyorum hepimiz manyağız" diyip elini alnına vurdu Mina
"Yeni mi farkettin Mavi?" diyerek güldü Mert
"Fena mı eğlendik işte" dedi Deniz
"Serinledik de" dedim
"Kururuz zaten birazdan"
"Hasta olanı döverim" diye hepimizi tehdit etti Mert
"Önce bir kendine bak" dedi Mina
"Güneşe gelin iki dakika, kuruyalım hemen" diyip hemen yanımdaki Barış ve Deniz'in kolundan tutup güneşe çektim. Mina ve Mert de bizi takip etti
"Donuma kadar ıslandım bence biraz zor kururum ama neyse" dedi Barış, Mert ve Deniz'e kötü kötü bakarken...

Bela Çiftler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin