Medya: Karavan
"Yoruldum lan" dedi Mert kendini koltuğa atarken
"Piçler bir türlü pes etmedi vurdukça geldi" dedi Deniz
"Hayır normalde vurduğum 3 saat kendine gelemez bunlar sanki robot" dedi Barış
"Dinlenin iyice akşam yola çıkacağız hem de motorlarla" dediğimde güldüler
"Çok uzun bir yol değil bence"
"Yok bee" dedi Mert ayaklarını uzatırken
"Uçacağız!" dedi Maya sevinçle, Barış onu kolunun altına aldı gülerek
"Söylerken uçacaktın az daha" dediğinde hepimiz kahkaha attık. Biz gülerken kapının çaldı
"Kim geldi lan?" diyip kapıya gittim
"Kim o?"
"Oda servisi efendim"
"Bişey isteyen oldu mu?"
"Ben istemedim"
"Hayır"
"Yooo"
"Aç bakalım" diyip yanıma geldi Barış
"Efendim boyozlar otelimizin ikramı, bahçede yaşanan tatsız olaydan dolayı özür dilemek istedik. Bir de" diyip elindeki çeki Barışa uzattı
"Çeşmedeki otelimizden sizin için oda ayırdık, bu yaz döneminde istediğiniz zaman gidebilirsiniz. İyi eğlenceler ve afiyet olsun" diyip giden görevlinin arkasından şaşkınca bakıyorduk ki kapıyı kapattım
"Biz zaten bu gece Çeşmeye gitmiyor muyduk?" dedi Barış
"Aynen" dedi Mert
"E ben arayıp rezervasyonu iptal edeyim" dedi Barış
"Çabuk gel boyozlarımızı yiyelim bari" dedi Maya
"Ayy özlemişim"
"Ben de"
"İlk defa yiyeceğim"
"Çok mükemmel"
"Rezervasyon iptal" dedi Barış yanımıza otururken
"Şunları yiyelim de uyuyalım" dedim
"Oynon" diyince hepimiz Maya'ya baktık
"Yavaş ulan yavaş!" dedi Mert
"Abicim anladık çok özledin ve çok güzel de boğazında kalacak"
"Ama harbiden çok güzelmiş" dedi Barış
"İzmir'in her şeyi güzel" dedi Mert
"Kızlarını biliyorduk da" diyip Maya'ya bakan Barışı görünce elinde ki ısırılmış boyozu da Barışın ağzına tıkıp
"Önüne bak önüne" dedi Mert
"Şu çocuğun bu kıskançlığına bayılıyorum" dedim başımı omuzuna koyarken
"Yoo gol bor do bono sor!"
"Oğlum ağzında yemek varken konuşulmaz" dedi Deniz
"Bunların ikisi birbirinden beter" dedi Mert
"Karışmayın yavrularıma!" dediğimde Barış yumruğunu uzattı, ben de yumruğumu uzatıp yumruğuna vurduğum sırada telefonum çaldı
"Kim?" dedi Maya
"Patron" diyerek telefonu açtım ve hoparlöre aldım
Gelen Arama: Patron 💪🏻
"Efendim Patron?"
"Napıyorsunuz Mavi Meleğim?"
"İyiyiz valla oturuyoruz öyle sen napıyon? Nasılsın?"
"İyiyim ben de bardayım uğraşıyorum öyle"
"Olay falan?" dedi Maya
"Yok be kızım, sakin. Bu gece Çeşmeye geçecek misiniz?"
"Evet iki gün sonra da oradayız inşallah"
"Gelin gelin özledim valla"
"Biz dee!" dedik hep bir ağızdan
"Bana bakın Çeşmeye gidince haber verin"
"Tamam Patron da sanki bişey olmuş gibi"
"Yok kızım sadece bir tahsilat var gitmişken halledin diyecektim"
"Tamam o zaman" dedim
"Kimden alacağız?" dedi Mert
"Siz Çeşmeye gidince haber verin ben size mesaj atarım. Hadi dikkat edin kendinize, Allah'a emanet olun"
"Tamam Patron sen de dikkat et kendine, Allah'a emanet ol. Hasan abiye selam söyle"
"Aleykümselam" diyip telefonu kapattı.
"Ne tahsilatı acaba?" dedi Barış
"Paradır" dedi Deniz
"Mantıklı"
"Kimden acaba?" dedi Mert
"Patron şimdi söylemediğine göre tanımadığımız biri" dedi Maya
"Amaan gidince öğreniriz"
"Aynen şu boyozları bitirinde uyuyalım" dedi Deniz
Boyozlar bitince hepimiz ayağa kalktık
"Hadi iyi uykular"
"Alın alarmlarınızı kurdum" diyip telefonumu bana uzattı Maya
"Hepimizin mi?" dedi Mert
"Evet kurdum" diyip onun da telefonunu uzattı
"Tişkür ettim" dedim şaşırsam da
"Ni dimik ifindim" dedi bütün yavalığı ile. Denizin arkasından odaya girip kapıyı kapattım. Yatağa kendini atıp kolunu açınca ben de koluna uzandım
"Uykunuz var mı Mina hanım?"
"Yok Deniz bey"
"Ama uyuman lazım"
"Gıcık ben de konuşağız sanmıştım" dediğimde güldü, yüzünü boynuma gömüp
"İyi geceler Mavilim"
"Gıcıksın" dediğimde boynumu öptü
"İyi geceler Mavişim" diyip kendimi uykunun kollarına bıraktım...
