UNUTULMAZ...

UNUTULMAZ -3-

Mecburen ona itaat ediyordum. Ben bu zamana kadar kimsenin emirlerini yerine getirmemiştim. Bu farklıydı içimde göt korkusu vardı. Sinan arabaya bindi motoru çalıştırıp yola koyulduk bir süre sonra fark ettim ki geldiğimiz yoldan gitmiyoruz burası farklıydı hiç umursamamaya çalışıyordum ama bir süre sonra kendimi tutamadım

" burasi geldiğimiz yol değil nereye gidiyoruz "

bana baktı

" biraz yavaş koşuyorsun ve güçlü değilsin biraz antıreman yapıcaz "

göz kırptı ama anlamadım neler olduğunu nasıl bir rahatlık bunun ki ya salak şey polisler bizi köşe bucak ararken bunu yaptığı neydi uzun bir yolami gidiyorduk eğer ki öyleyse biraz uyumak istiyordum

" yol uzunmu ?"

bana bakti

" neden soruyosun prenses "

sinir bana prenses demesinden hiç hoşlanmıyordum

" adam gibi cevap verebilirsin evet ya da hayır diye sana soranda kabahat zaten "

bana bakıp sadece güldü kısa bir süre sonra arabayı durdurdu indi ve bana

"in"

diye bağırdi bende

"ukela öküz "

dedim ve bana bakmaya başladı. Bu bir anlık cesaret nerden geldi bilmiyordum tek bildiğim bana bağırılmasından hoşlanmadığım asla sevmezdim bana yaklastı

nefesim kesildi bana ykın olması tuhaf hissetiriyordu ama bir yandan hoşuma gidiyordu bana yakın olması bilmiyorum ama içimde bir şeyler vardı ona karşı alışmaya başlamıştım kendisine.

" bana bunları sakın bir daha söyleme yoksa seni varya.."

devamını söylemdi ama bütün harflerin üstüne basa basa konuştu. Elimden tuttu ve beni sürüklemeye başladı bir apartmanın bodrum katına indik ve demir bir siyah kapıylar karşılaştık içeriden müzik sesleri geliyordu kapıyı açmak için elimi bıraktı ve kapıyı iteledi kapı açılınca tekrar elimi tuttu bir odaya girdik

"soyun"

dedi gözlerim kocaman olmuş bir şekilde ona bakıyordum o mont ve kazağını çıkarmıştı bile

" bana öyle bakma bu üstündekilerlemi spor yapıcaksın "

lanet olsun nasıl biri bu gözlerimi köprücük kemiğinden alamıyordum çok fazla ilgim vardı ve çok güzellerdi

" ben soyunuyorum gözlerinle beni soymana gerek yok "

göz kırptı dalmıştım o yüzden sıçradım cevap verme gereyi duymadan bana uzattığı çantayı aldım içinde tayt ve sporcu atleti varı ilk olarak kazağı çıkardım arkam Sinan a dönüktü ama bana baktığına emindim mavi sporcu atletini giyidim anltımdaki taytı çıkardım ve yeni taytı giyidim arkam dönük olmasına rağmen kıpkırmızı olmuştum malesef. Sinan a doğru döndüm bana bakarak gülüyordu ve sonra bir nike çanta uzattı aldım ve içinde mavili ayakkabılar vardı. Elime alıp giyidim saçlarım uzundu ve siyahti dağınık topuz yaptın onlarıda.

Sinan hala pantolonunu çıkarmamış ve giyinmemişti bana baktığının bir belirtisiydi işte pantolonun fermuarını açti istem dışı gözlerım oraya kaydı ama hemen toparladım. Piç gülüyordu onun yarı çıplak halini görmemek için arkamı döndüm sesli bir şekilde kahka atti.

" utanma kuzum ilerde farklı yerlerdede beni böyle görebilirsin "

onun şuan o güzelim kehribar sarısı gözlerini çıkarıp öğlen yemeyi yerine yemek istiyordum. Hızlıca Sinan üstünü giydi ondanda mavi atlet altındada siyah sort ve mavili ayakkabılar iğrenç sevgili gibi giyinmiştik ve ben her zaman böyle giyinen çiftleri yardırgardın ne öyle vıcık vıcık kapıyo doğru yöneldik. Elimi tuttu ve bana gülümsedi Sinan nin çok güzel gamzeleri vardı şuan onları ısırmak istiyordum spor aletlerının yanından geçtik ve bir kum torbasının önüne geldik

" bütün sinirini bundan çıkarabilirsin ama sakın yanlış bir şey yapmaya kalkma kimseyle konuşma "

Kafamla onayladın kum torbasına sertçe vurmaya başladım sinan da biraz ilerideki sırt çalışma aletindeydi bir kaç saat ya da daha fazla spor salonunda vakit geçirdik çok yorulmuştum. Üstümüzü değiştirdik ve çıktık arabayla yola koyulduk hiç konuşmuyorduk Sinan telefonunu çıkardı bir numara çevirdi

" iki tane karışık büyük boy pizza büyük boy kola ve yanında kazan dibi tatlı "

adresi verdi ve telefonu kapattı bize eve geldiğimizde pizzacı kapıda bekliyordu Sinan parayı ödeyip pizzaları aldı eve girdik

" ben hemen yicem çok acıktım sinan "

"biliyorum bende duş alıp geliyorun öyle yerim "

"soğmasın "

bana bakarak güldü

" sikinti yok "

dedi i harfinin üstüne basa basa ben neden bu öküzü düşünuyordum ki salak kafam benim bırak ne bok yerse yesin umrumda degil hemen hızlıca pizzami ve tatlimi yedim Sinan hala da duştaydı ellerimi yıkamak içinodamda buluna n banyoya girdim Sinan büyük olasılık odasındaki banyodaydı ışıklar kapalıyıdı bu banyonun ışıklari açıp içeri girdim kuvetin perdeleri kapalıydı aynı bıraktığım gibi kesin kimse yoktu sarkı söyleyerek ellerimi yüzümü yıkadım dişlerimi fırçaladım ve duşa girmek için kıyafetlerimin hepsini çıkardım küvete doğru ilerleyip perdelerini açtim gözlerim kocaman oldu Sinan saatlerdir küvetin içindeymiş ve ben suabn karşı sında cıplak bir sekilde duruyordum.

Perdeleri kapattım hemen banyodan çıktım arkamdan bir su sesi duydum Sinan arkamdan geliyordum belime sarırdı ve kendine doğru çekti aceleyle elime aldığım havluya şükrediyordum bedenimi tamamen kapatmamış olsada bağırmaya başladim sinan kulağıma eğildi

" tamam korkma bişi olmıyacak sadece beraber duş alalım istedim "

ona doğru döndüm

" amına koydumunu pezevengi siktir git serefsiz herif ben senle duşa felan almam sen sen nasıl bir psikopat salak arlanmaz adamsın dicem ama adamlığın yanından bile geçmiyorsu n it oğlu it"

gözlerimizi kıpmadan birbirimize bakıyorduk beni kolumdan tutup sürüklemeye basladi yatağa doru fırlatı resmen beni içimde ki korku artıyordu arkasını döndü ve kapıya dğru ilerlemeye başladı ve kapıyı kilitledi odada tek kalmıştın Allahtan bir şey yapmamıstı üstümü giyinip

Yatağa oturdum ve ağlamaya başladım normalde ağlamayı hiç sevmezdim ama biraz önce yaşadığım korkuyu, nefreti, utancı başka türlü çıkaramazdım aya kaltım ve gardolaba yumruk ve tekme atmaya başladım evet elim çok acıyordu ama umurssmıyordum daha sert vurmaya başladım sesleri yükselmişti hem ağlayıp hem vuruyordum. Her bir vuruşumda Sinan olucak serefsize vuruyormuş gibi hissediyordum en so nunda dayanamayıp kafamı vurdum dolaba bir kez daha ve bir kez daha kafamı vurdum belki beyin kanaması geçirirdim sesleri çok çıktığı için Sinan duymuş olmalı ki kapı hızla açıldı ben kafaı daha hızlı vurmaya başladım ölmeliydim ölmek istiyordum beni tutup dolaptan uzaklaştırdı bir kelime dahi etmiyordum Sinan devamlı "özür dilerim hepsi benim suçum " diyip duruyordu ağlamam daha da hızlandı hıçkırıklarım çoğaldı ve gözlerimin üzerine beyaz bir perde inmeye başladı son duyduğum şey ise Sinan ın "beni bırakma" demesiydi.