&9

185 25 38
                                    

Bölüm Şarkısı: Motörhead - Victory or Die

Keyifli okumalar

Miray ellerimi tuttu. "Seni seviyorum Can."

Çok şaşırmıştım. Ben, evet. Ben de onu seviyordum. Artık emindim bundan. "Sana aşığım."

"Aa, Can! Ne diyorsun?! Uyan hadi!" Yavaşca gözlerimi araladım ve etrafıma göz gezdirdim. Bir dakika, Miray neredeydi?

Gözlerimi kırpıştırdım ve anneme baktım. "Tamam anne, sen in ben geliyorum." odadan çıktığında hızla yatakta doğruldum ve yüzümü sıvazladım. Gerçekte itiraf edemediğim şeyi rüyamda itiraf etmiştim galiba. Evet, Miray'dan hoşlanıyordum!

Sağ elimle kalbimi yokladım. O kadar hızlı atıyordu ki göğsüm delinecek sanmıştım.

"Oğlum ne gülüyorsun öyle? Gel hadi kahvaltı hazır." Annem kapının aralığından uzattığı başını geri çekti ve kapıyı kapattı.

Gülümsediğimin farkında değildim. Yüzüm yanarken gülümsememe engel olmaya çalışıyordum.

Yerimden kalktım ve odamdaki banyoya girdim.

Kısa bir duştan sonra belimde havlumla aynanın karşısına geçtim. Sakallarım uzamıştı.

Sinekkaydı tıraş oldum ve reklamlardaki gibi arkamdan bir kadının sarılmasını bekledim. Tabii ki de olmamıştı böyle bir şey.

Acaba evlenince Miray bana sarılır mıydı? Yanaklarım gözle görülür şekilde kızardığında başımı eğdim ve gülümsedim.

Bu evlilik fikri artık o kadar da kötü gelmiyordu kulağa.

Banyodan çıktım ve dolabımdan aldığım siyah sweatshirt ve kot pantolonu üzerime geçirip aşağı indim.

Masada oturan ebevenylerime baktım. Beni beklemeden başlamışlardı bile. Beni görmemelerini fırsat bilip bağırdım.

"Günaydın Akasya Durağı, ve onun çok değerli emekçi şöför kardeşleri!"

Babam ağzına götürmek üzere olduğu zeytini bıraktı ve arkasına döndü. Annemse yerinde sıçramış, ardından baş parmağıyla damağını ittirmişti. "Hayrola Can Bey, bu saçmalığın nedeni nedir sabah sabah?" Babama bakmadan cevapladım. "Aşkolsun babacığım, ben her sabah böyle saçmalarım."

"O da doğru ya." Diye mırıldandığını duydum. Aldırmadım ve sandalyeme oturdum. Kahvaltının en sevdiğim öğün olduğunu söylemiş miydim?

Bugün de Miray'ın yanına gidecektim. Acaba o beni seviyor mu? Emin değidim, belki evlendikten sonra severdi beni.

Düğünümüzde eşofman giymez umarım.

"İyice meczup oldun oğlum, çaydanlığa mı gülümsüyorsun şimdi de?" Hızla duruşumu düzelttim ve gülümsememi yok ettim. Babam bir 'Fesuphanallah' çekti ve önüne döndü. Yine farkında değildim güldüğümün.

Babam yalandan öksürerek boğazını temizledi. "Can, Düğününüzü bir ay sonra yapmaya karar verdik. Mahkemeden sonraki hafta." Şaşırmıştım. Bu kadar hızlı mı olacaktı?

Babam itiraz etmemi bekliyor olacak ki cevabımı beklemedi. "Ne dersen de, bir ay sonra." Aslında itiraz etmeyecektim.

Onu onayladım ve masadan kalkmak için izin istedim. Babam ağzına attığı zeytinin çekirdeğini çıkarırken eliyle durmamı işaret etti. "Bugün şirkete gel, malum ne zamandır uğramıyorsun. Seninle önemli bir şey konuşacağım."

EVLENİYOR MUYUM?!(ARA VERİLDİ) #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin