&5

259 37 23
                                    

Bölüm şarkısı: Ümit Besen - Nikah Masası

Keyifli okumalar...

Gözlerimi tavana çakmış, hiçbir şey düşünmeden boş boş bakıyordum ki odaya birinin girmesiyle bakışlarımı oraya çevirdim.

Annem yavaşca kapıyı açıp içeri girmeye çalışıyordu. Uyuduğumu sanıyor olmalıydı. Saatlerdir ses etmediğim için ya uyumuş, ya da ölmüş olmam gerekirdi çünkü.

Beni ürkütmemek adına ayağını yavaşca yere basarken uyumadığımı gördü ve duruşunu düzeltti. "Uyumuyor muydun? Yoksa uyandırdım mı?" Yatakta doğruldum. "Hayır, uyumuyordum."

Üç santim topuklu ayakkabılarıyla takır takır yanıma geldi ve yatağımın kenarına oturdu.

"Kızım, bugün düğün alışverişi yapmalıyız. Geleceksin, değil mi? " Gözlerini büyütüp merakla bana baktı. "Anne, ben gelmesem olur mu? Siz seçseniz... Yani biliyorsun beğenmemezlik yapmam."

Cevabımı önceden tahmin etmiş olmalıydı ki yüz ifadesi değişmedi. Ofladı ve yerinden kalkıp kapıya gitti. Vazgeçtiğini sanmıştım ki tam çıkarken arkasını dönüp, "Saat 12'de hazır ol, Can ve annesi bizi alacak." Dedi.

Tekrar yattım. Ellerimi kafamın altında birleştirip az önce yaptığım şeye devam ettim, boş boş yatmak...

*****

Koşarak aşağı indim. Annem ve babam masada beni bekliyorlardı. Hemen yerime kuruldum. Babam "Afiyet olsun. " dediğinde hızla yemeğe giriştim. Bayağı acıkmıştım.

Babam da aynı şekilde tabağını doldurmakla meşguldu. Aslında çok yemek yiyen biri değilimdir, sadece kahvaltı en sevdiğim öğün olduğu için çok yiyorum. Aslında öğle yemeğinin de keyfi başka, o zaman da yiyorum. Ama en güzeli de akşam yemeği. Bunlar beni 'çok yemek yiyen insan' kategorisine sokmaz, öyle değil mi?

Nihayet doyduğumda masadan kalkmak için izin istedim. Annem durdurdu beni. "Oğlum nereye gidiyorsun? Bugün alışverişe gideceğimizi söyledim ya!" Ah, tamamen unutmuştum!

Babamın tehditleriyle kabul etmiştim. Son kez şansımı denedim. "Anne, ben gelmesem? Arkadaşlara söz verdim de. Ya 'Can bizi sattı, onu kaçırıp boğazını keselim' derlerse, bunu göze alabiliyor musun?" Annem anında gözlerini büyütürken babam ellerini karnında birleştirmiş bıkkınca bana bakıyordu. "O nasıl söz oğlum? Tamam git git." Annem Elini telaşla alnına koyduğunda babam araya girdi. "Şu serserinin laflarına mı kanıyorsun hanım, yırtmaya çalışıyor işte. Öyle ya da böyle, mutlaka gideceksiniz Can efendi."

*****

Gri eşofman altımı ve siyah kapşonlumu giydim. Saçlarımı taramadan annemin yanına gittiğimde onu iki dirhem bir çekirdek hazırlanmış gördüm. Başında şemsiyesi, elinde yelpazesi. Güneş lekelerinden ölesiye korkuyordu, ne zaman dışarı çıksa yanından şemsiyesini eksik etmezdi. 90 faktör güneş kremini yaz kış sürerdi cildine. Babamın hediye ettiği yelpazeyi de sürekli yanında taşırdı.

Makyaj masasının karşısında ayakta kendisine son kez baktığını gördüm.

Arkasını döndü ve beni gördüğünde yerinde sıçradı. "Ay kızım, neden ses etmiyorsun?" Elini damağına koyup ittirdi.

Bana bu sefer daha dikkatli baktığında yüzünü ekşitti. "Kızım neden güzel bir şeyler giymedin? Ölü gibisin. En azından makyaj yapsaydın!" Öfkelenmiştim. Kaç yaşıma geldim, hâlâ kıyafetime karışıyor!

EVLENİYOR MUYUM?!(ARA VERİLDİ) #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin