1.Bölüm: Bir Kelebek Hikayesi

904 213 764
                                    

Hayalime doğru attığım ilk adım, ve sizlerde hayalime yaklaşmamın tek sebebisiniz.
Sen, ben, o ve biz, hepimizin birer düşlerde bile göremediğimiz hayallerimiz vardır. O hayallerin olabilmesi için ne verilmez ki..
Belki sizde hayalleriniz için adım attınız ama attığınız adımlar bir bataklığa batıp, size ' keşke o hayali kurmasaydım' dedirtebilir. Ama asla vazgeçmeyin çünkü ne olursa olsun her bataklığın ardından bir toprak yığını gelir. ' Ben battım benden bişey beklemeyin' derken ayağına o toprak yığını gelir ve utanırsın. ' Ben hayal kurdum' dersin. 'Gerçekleşmesi için adım attığım bir hayal kurdum.'

Hayaller basit değildir. Onların içinde kendi kurduğumuz dünyamız, kendi evrenimiz vardır. Gerçekleşmesini umduğumuz anılar vardır. Kafamızda kurduğumuz düşünceler, o düşüncelerin gece yastığa kafamızı koyduğumuzda göz önünde hayalini kurduğumuz zamanlar vardır. Hayalleri asla basite almayın. Çünkü o hayallerde hepsine birer isim taktığımız yıldızlarımız var, gece gökyüzüne baktığımızda bizi selamlayan bir dolunayımız var..

Hepinize yıldızlarınızı bulmanızı diliyorum. Unutmayın hepiniz birer yıldızsınız. Ve sakın unutmayın her kişinin gece düşlediği mutlaka bir yıldızı vardır.

Lütfen beni desteklemeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, isimizler. Benim hepinize ihtiyacım var beni bu yolda yalnız bırakmayın..

***** ***** ***** ***** *****

Fransa - Paris - Marais

'Hayaller' hayaller için şehir değiştirilir mi? Yada okul, arkadaş, mahalle, sokak, ev? Bir insanoğlu hayalleri için geçmişi bırakıp gider mi kendi diyarından? Geçmişine çarşaf çekip gider mi onca yaşanmışlıktan sonra? Aklında kurduğu düşler için, gerçekleşmesi imkansız olan düşler için, bırakıp gider mi bu güzel şehri? Ülkeyi...

Evet, ben yaptım. Ben başardım. Gerçekleşmeyeceğini bile bile bu koca ülkeyi terk edip gittim. Ardıma baktım mı? Evet baktım. Bavulumu hazırlarken, havalimanında, odamı toplarken, vedalaşırken kaç gün ağladığımı bilmiyorum. Uçağa binerken, sınırı geçerken ne kadar ağladığımı bilmiyorum.

Ama ben inanıyorum. Gittiğime, terk ettiğime değecek. İçimde bir yerlerde birileri bana hak veriyor. Gidersen her şey değişecek diyor. Hayatın baştan yazılacak diyor. Ve ben bu yolda yalnız değilim, can dostum, kardeşim Nisan ile beraberim. Küçük yaştan bu yana birbirimize hem kardeş hem de abla olduk. Gideceğimi öğrendiği anda kendisine de uçak bileti almış. Koskoca ülkede beni yalnız bırakmayacak olan tek kişi..

Annem ve babam beni evlatlıktan reddettiler. Neden mi? Onları bırakıp gittiğim için, gideceğim için. Kararımı öğrendiklerinde saygı duymak yerine bağırıp çağırmaya başladılar. Ben ısrar edince annemin tabakları kırdığını hatırlıyorum. Ve babamın 'artık sen benim kızım değilsin' değişini. Sonrası Nisan'la birlikte bavulumu alıp havaallanına gitmek oldu. Ve şuan buradayım..

Türkiye - İstanbul - Üsküdar

Geleli iki hafta oldu. Eve yerleşmek, ortamı tanımak, çevreyi gezmek derken okula başlamaya karar verdik. Nisan'a göre biraz zor karar oldu. Arkadaş çevremizin de olması için okula gitmemiz gerekirdi.

Bizim için okulun ilk günü okula geldiğimizde Nisan'la aynı sınıfta olabilmek için Müdür Bey diye tabir ettiğimiz şahıs ikimizi buraların yabancısı olduğunu anlayınca sınıfımızı bir yaptı. Türkçeyi nerden biliyorsunuz diye sorar gibisiniz şöyle anlatayım;

Nisan 2 yaşındayken kendi ailesini bir boğulma sebebiyle kaybetmiş. Annemin de benden sonra çocukları olmamış. Çok iyi hatırladığım bir şey var ki kardeş istemem. O kadar çok istemiştim ki ailem en sonunda bana bir kardeş getireceklerini söylemişti. Ailem, 21 Eylül doğum günümde hediye olarak bana Nisan'ı getirmişlerdi. Gördüğüm anda koşup boynuna sarılmıştım. Babama yurt dışından bir iş teklifi gelmişti. Bir mimarlık işi. O yüzden bu koca İstanbul'u 5 yaşında terk edip Fransa'ya gitmek zorunda kaldık. Nisan liseye başlarken ayrı evde yaşamak istediğini söyledi. Bizde haliyle kabul ettik ama çok uzağa değil hemen alt katımıza yerleştirdik.

OYUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin