Hırslı bir bilim kadınıydı Rosalind. Her zaman bilim için çalışmış ve tüm hayatını bilime adamıştı. Onca çalışmasından sonra dünyaca kabul görmüş ve kendi araştırma şirketine sahip olmuştu. Ancak hayatında sevginin ve sevilmenin eksikliği vardı. Aslında oldukça güzel kahverengi saçlı, yeşil gözlü, alımlı bir kadın olmasına rağmen hırslı ve taviz vermeyen kişiliği erkekleri ondan uzaklaştırıyordu.
Son yaptığı evrenler arası yırtıkları inceleme ve kullanılabilir hale getirme üzerine olan çalışması bilim camiasında çok büyük ilgi görmüş ve Rosalind'in ününe ün katmıştı.
"Bayan Rosalind, bir adam geldi, kendisi kapıda bekliyor."
"Ne yapmamı bekliyorsun Elizabeth?"
"Efendim adam çok sabırsız ve sürekli sizi görmesi gerektiğini söylüyor."
"Dalga geçiyor olmalısın. Çalışmamın ortasındayken bu yaptığın hareketi bu seferlik affediyorum. Şimdi git ve bir şekilde gönder şu herifi!"
Rosalind'in sekreteri Elizabeth ne yapacağını bilmeyen bir ifade ile laboratuvardan çıktı ve bekleme salonuna geçti. Bekleme salonunda yerinde duramayan ve uzun salonda sürekli bir uçtan öbür uca yürüyen bir adam vardı. Kahverengi saçlı, yeşil gözlü ve çekici bir adamdı. Adam sekreterin odaya geldiğini görünce hızlı adımlarla kadına yaklaştı.
"Bakın anlamıyorsunuz, Rosalind ile görüşmem gerek hem de hemen!"
"Bay Jack, lütfen bu konuyu bir tartışmaya çevirmeyelim. Güvenlikleri işin içine dahil etmek istemiyorum. Bakın size gelecek hafta salı gününe bir randevu ayarlıyorum."
Jack, kadını dinlemeden hızlı ve sert adımlarla laboratuvara doğru ilerledi. Elizabeth ayağındaki topuklularla koşmaya çalışsa da adama yetişemedi.
Jack, açık kalmış olan kapıyı iterek ilerledi ve Rosalind'in olduğu kısma koştu. " Multi Evrenler Projesi" yazan tabelanın asılı olduğu kapıdan içeri girdi. O sırada projenin matematiksel kuramı ile uğraşmakta olan Rosalind bu patırtı kütürtünün nereden geldiğini anlamak için arkasını döndüğünde bu çekici erkekle karşılaştı."Çalışma alanımda ne yaptığını sanıyorsun?!"
O sırada Elizabeth ellerinde topuklularla koşarak geldi, çok terlemişti.
"Efendim, durdurmaya çalıştım ama..."
"Sus! Yeter bu saçmalık! İkiniz de çıkın buradan! Güvenliğe haber veriyorum."
O sırada Jack Rosalind'e doğru hızla ilerledi, onu belinden kavradı ve dudaklarına uzun bir öpücük kondurdu. Rosalind ne olduğunu anlamadı ama karşı koymadı. Jack'i ilk gördüğü an bir şekilde bir şeyler hissetmişti ona karşı. Elizabeth ise şaşkınlık içinde olanları izlerken ufak adımlarla odadan ayrıldı. Rosalind adamı ittirdi ve eliyle dudaklarını sildi.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?!"
"Rosalind, seni susturmanın başka bir yolu yoktu. Şimdi konuşabiliriz diye düşünüyorum."
Rosalind çok öfkeliydi. Hemen duvardaki telefona uzandı ve güvenliği aradı.
"Rosalind, buna hiç gerek yok. Gerçekten konuşmamız gerek. Hem biliyorsun bazen sabitler vardır ve denklem ne kadar değişirse değişsin onlar hep aynı kalır. Ben senin bu denklemde sabitim, seni her zaman bulacağım."
Jack'in bu dedikleriyle öfkesi biraz dinen Rosalind, Jack ile konuşmaya karar verdi. Ancak hala o öpücüğün etkisinden kurtulamamıştı. Titreyen elleri ile sandalyeyi çekti ve oturdu.
" Kim olduğunu bilmiyorum ama az önce olan o şey... Sakın bir şey başardığını sanma ve umutlanma. Ne anlatacaksan anlat ve git buradan."
" Bak, ben sadece yardım etmek istiyorum. Yani evrenler arası yırtıkları biliyorum ve çalışmalarını okudum. Ben seni bu çalışmalarda daha ileri götürebilirim."
"Emin ol bu kadar ilerlemiş olamazsın."
Rosalind'e cevap veremeden Jack'in burnu ve kulakları kanamaya başladı. Bir anda oturduğu sandalyeden düştü ve bilinci kapandı.
"Elizabeth! Elizabeth!"
Ezabeth geldi ve yerde yatan adamı görünce hemen araştırma merkezinin sağlık hizmetlerine ulaştı. Birkaç dakika içinde ilk yardım ekipleri geldi ve Jack'e müdahale ettiler. Rosalind o sırada ayağa kalktı ve ekipteki sağlık uzmanlarından birine doğru ilerledi.
"Kendisinin tedavisi herhangi bir hastahanede olmayacak, merkezdeki sağlık birimine yerleştirin onu lütfen."
"Anlaşıldı Bayan Rosalind."
Kısa bir ilk müdahaleden sonra ekipler Jack'i sedyeyle sağlık birimine taşıdı. Rosalind ise Jack'in düşmesiyle devrilen şeyleri topladı ve çalışmasına devam etti.
Bir süre sonra Rosalind'in telefonu çaldı. Sağlık biriminden arıyorlardı. Rosalind işe o kadar kendini kaptırmıştı ki duymadı. Telefon kısa bir süre sonra tekrar çaldı. Rosalind bu sefer telefonun çaldığını farketti ve açtı.
"Efendim, hastanız uyandı. O uyanana kadar kendisi hakkında biraz araştırma yaptık. İsmi Jack ve soyadı Cooper. Kendisi bir süredir sizinle aynı proje üzerinde çalışıyormuş ancak çalışmalarının tümü 2 yıl önce kesilmiş ve hiçbir şekilde İnternet kullanımı yapmamış."
"Teşekkürler Gordon. 5 dakika içinde orada olurum."
Rosalind telefonu kapattıktan sonra hemen sağlık birimine doğru yola çıktı. Asansör ile üst kattaki sağlık birimine ulaştı ve 129 numaralı odaya
gitti. Jack orada yatıyordu."Ah Rosalind, hoş geldin. 129... İyi bir seçim."
"Neden bahsediyorsun? Her neyse durumun nasıl?"
"Hiç olmadığım kadar iyi Rosalind. Hiç olmadığım kadar iyi..."
"Ben sana bir şey söylemeye geldim. Jack, seni çalışmama dahil ediyorum. Benim eörim altında olacaksın ve disiplinli bir çalışma olacak. Çoğu alışkanlıklarından ve hayatındaki sevdiğin şeylerden vazgeçmen gerekecek çünkü ekibim ve ben çok çalışırız. Buna hazır mısın? "
" Evet Rosalind. Evet, hazırım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boyutsuz Aşk
RomanceGerçeklikten uzaktı onların sevdası, hatta gerçekliğin alıkoyamayacağı kadar tutkuluydu. Boyutları aşacak olan bedenler değil aşkın gücüydü. YAŞAMAK VE ÖLMEK ARASINDA isimli şiir kitabıma da bakmanızı öneririm, şimdiden teşekkürler. Umarım hoşunuza...