Sokak No2

804 109 72
                                    

Ellerim titriyor, soğukkanlı kalmaya çalışıyorum ama yapamıyorum. Bunca zaman nerede görülmüş, sırılsıklam aşık olanın kendine sahip çıkabildiği. Yolum hep karmakarışık, hep bir engel var önümde. Ya araba kazasında, yerde kanlar içinde yatan kendimi görüyorum, ya da intihar etmek için cesaret toplamaya çalışan başka bir beni. Eğer çok fazla o yolda yürürsem de canımı daha çok yakan şeyleri görüyorum. Sana sahip olamayan beni. Dolup taşıyorum, Baekhyun. Bir hiçliğin ortasındayım, nasıl doldurabilirim bilmiyorum buraları. Geceleri kimse olmuyor kalbim, tek başımayım. Pek de tek sayılmaz aslında. Ben ve sana olan aşkım. Birlikte sabrediyoruz bir şeylere ama ayakta kalamıyorum ben. Boş boş bakıyorum duvarlara, yerlere. Çok da yadırgarsam yerimi, içimdeki sokaklara gidiyorum. Bu seferde kanlı duvarlarıma boş boş bakıyorum. Nasıl kapladın beni, nasıl kendi küllerimi süpürecek kadar öldürdün beni bilmiyorum ama çok yoruluyorum.

Farkındalık yakıyor boğazımı, cildimi kaşındırıyor hatta. Gidip buz gibi suyun altına sokuyorum kendimi. Mutlu olamıyorum, kaşıntıda gitmiyor zaten. O boşluk hissini sana nasıl anlatsam onu da bilmiyorum. Öyle pek bir yeteneğim yok ki, oturayım saatlerce dökeyim kaleme sana olan bitmişliğimi. Olmuyor işte. Oturuyorum karanlıkta, arkada şarkı bile çalmıyor çünkü sensiz duyduğum her bir kelime anlamsızlığıyla çıkıp gidiyor kulağımdan. Gecelerimi yakıyorum sana, ruhumu yakıyorum, nasıl oluyor bilmiyorum ama geleceğimi de yakıyorum.

Tıkandım. Haykıramıyorum sevgimi, söyleyemiyorum ki bağıra bağıra lütfen şartelleri artık aç diye. Kelimelerim tükendi. Her şey tükendi işte güzelim, sana olan sevgim hariç. Git gide artıyor. Seni görmediğim her bir saniye daha çok seviyorum. Sen öyle bir şeysin ki, yokluğunda bile adamı kıvrandırıyorsun. Çıkıp gelmek istiyorum sana. Gelip, o yangınları körükleyen gözlerine saatlerce dalmak istiyorum.

Biliyor musun en güzel rengim, biliyor musun kalbim, ben senin gözlerini yakından hiç göremedim, ben senin acılarla yıkanmış bembeyaz tenini hiç inceleyemedim, ben senin kokunu hiç duymadım. Ben bunları yapamadıktan sonra ne gereği var, görmenin, sevmenin, hissetmenin? Sen olmadıktan sonra ayakta kalmanın ne gereği var? Çıkamıyorum evimden. Sana gelmek istiyorum, lütfen bir kere olsun üfler misin yaralarıma diye hıçkırarak ağlamak istiyorum ben. Sen üflersen eğer her şey geçer ben de yaşadığımı hissederim demek istiyorum. Yapamıyorum baekhyun. Çünkü seni uzaktan izlemek bana acı veriyorken hiç görmemek tüm benliğime kara leke gibi yayılır. Sevmezsin ki beni sen. Sen başkasına yakıyorsun canını, başkasına veriyorsun tüm gönül ağrını. Birde ben gelip sana nasıl yük olayım şu çirkin sokaklarımla? Sen yaralarını tamir etmeyecekken, beni nasıl sevebilirsin ki? Sevemezsin baekhyun. İnan ki, ben kendimden çok sana ağlıyorum. Çünkü gidiyorsun. Her bir saniye sen kendinden gidiyorsun. O kadar soyutladın ki kendini gerçeklerden, yaşadığını bile hissetmiyorsun güzelim.

Gece gece çok bunaldım duvarlarımın arasında. Aylardır sana vermek için yanıp tutuştuğum kolyeyi gidip aldım masamın üstünden. Sen artık güzel şeyleri sevmiyorsun diye şeffaf bir hediye kağıdına iteledim kolyeyi. İçine de çirkin el yazımla, bir iki kelime karaladım. Sana geliyorum.

Ne cesaret, ben de bilmiyorum. Eğer arada çok ezilirsem güzelliğinin altında, benden de bir şeyler olsun istiyorum sende. Bugüne kadar yakalanmadım ama birgün beni yakalarsan diye o kadar korkuyorum ki, ben sana olan yenilgimi anlatamadan beni yanlış anlarsın diye ödüm kopuyor. Korkunca da kendimi sadece mor ojelerimi sürerek sakinleştirebiliyorum. Gerildim yine. Sana doğru gelen yolda yürürken tedirgin hissediyorum. Cebimdeki ojeyi çıkartıp sokağın ortasında parmaklarıma bulaştırasım geliyor. Seni görecek olmanın mutluluğu ise, kenarda oturmuş bir şekilde dizlerini sallıyor. Özledim güzelim. Acaba sana güzelim diye seslensem, sinirlenir misin? Yoksa sever misin? Klişeleşmiş her bir şeye seni koyduğum zaman, kalbim o kadar çarpıyor ki. Yine yapıyorsun işte, yanında olduğun her şeyi güzelleştiriyorsun.

Dokunmaya hasret kalmak 'ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin