I see red- everybody loves an outlaw
Yorum istiyorum🤧🤧😭
Hayatımda çok fazla güzel bir sabaha uyanmamıştım, hatta hiç uyanmamıştım. Çünkü sabahları güzel kılacak bir şeye sahip olmamıştım hiç ama ilk defa gözlerimi içimde bitmek bilmeyen karıncalanmalar ve çığlık çığlığa çarpan kalbimle açmıştım.
Karşımda kahve saçları yastığa dağılmış, bir eli göğsümün üstünde, şişmiş dudakları ve bembeyaz teniyle uzanan bir Baekhyun görmek, gerçekten paha biçemediğim ve asla görebileceğimi ummadığım bir durumdu.
Uyuyordu, tüm masumluğuyla, acılarını geride bırakmış, kimsenin onu üzmesine izin vermeyeceği bir halde, güzel rüyalarının arasında dolanırken uyuyordu ve ben ise bunları görebilecek kadar şansla kutsanmıştım.
Çok güzeldi, bizim hikayemizin başından sonuna kadar bunu daha kaç defa söylerdim bilmiyordum ama gerçekten çok güzeldi. Kalemle saatlerce uğraşılarak çizilmiş gibi, gözlerine cennet saklanmışta bakan herkesi parıltısıyla yakıyormuş gibi, minik bedeninde dolaşan o tatlı kokusu beni sarmalıyorken aklımdan geçen mevsimlerin haddi hesabı yoktu.
Bir süre onu izledim, bir süre demek az kalırdı doğrusu saatlerce onu izledim. Uykudayken çıkardığı mırtıları suratımdaki aptal bir sırıtışla dinledim, her santimini ezberlercesine gözlerimi bir saniye üzerinden ayırmadım. Bir daha onunla bir sabaha ne zaman uyanırdım bilmiyordum ama bunun keyfini yeterince çıkarmam lazımdı.
Gözlerimin parladığı, kalbimin yeterince ışıklarıyla dolup taştığı, içimdeki o ağlama isteğini zorla bastırdığım saatler sonunda artık uyanma zamanının geldiğini fark ettim.
Her gün sekizden önce uyanan Baekhyun'un bugün benim kokumla olduğundan daha çok uyumuş olması suratıma anlamlandıramadığım bir ifade koymuştu.
Ama Irene'in odamda olmadığımı fark etmemesi için gerçekten artık uyanması gerekiyordu.
Kafamı tekrar yastığa koydum ve ellerim pürüzsüz yanağına kaydı. Çirkin parmaklarım onun bahçesinde gezinirken nasıl hala böylesine parlayabilirdi anlayamıyordum. Yavaşça yanağını okşadım ve hafif kıpraşmasını keyifle izledim. En sonunda daha iyi bir fikir bulup yaklaşıp dudaklarımı burnuna bastırdım. O kadar minik ve sevimli duruyordu ki ağlayacaktım gerçekten.
Parmağımın hareketleriyle biraz uykusu bölünse de öptüğüm zaman gözlerini açabilmişti.
Uyandığını anlayınca geri çekilip kendine gelmesini bekledim.
"Günaydın."
Şaşkın bakışları ilk önce etrafta sonra da benim üzerimde dolandı ve sonra neler olduğunu hatırlarmış gibi gözlerini kırpıştırdı.
"Günaydın."
Şaşkın haline gülümseyip mırıldandım.
"Sanırım artık kalkmalıyız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokunmaya hasret kalmak 'ChanBaek
Fiksi PenggemarChanyeol hayatının sadeliğine ters bir şekilde yaptığı mankenliğe ek olarak, bir diğer prensibini de çiğneyip ilk defa gördüğü bir adamın gözyaşlarına tutunmuştu. Baekhyun'un en sevdiği şey fotoğraf çekmek iken, bunu daha güzel kılan şey hayatını p...