ACI TEBESSÜM

İhanet

Alarmın sesiyle birden yataktan fırladım. Bugün Poyraz'a süpriz yapıcaktım. Neredeyse 1 aydır onu göremiyordum. Ailesi ile birlikte yurt dışına seyahate çıkmışlardı ve bugün geliceklerdi. Özlemiştim onu hem de çok özlemiştim...

Poyraz'la Kayaçağ'a taşındığımızda tanışmıştık. Neredeyse iki yıldır buradayız. Kayaçağ, Koray Kayaçağ tarafından yapılmış içinde yaklaşık 40 villa bulunduran sitelerden oluşan küçük semte denir.

Poyraz'ı gördüğüm zaman burayı daha çok seveceğimi anlamıştım. Yaşadığım o trajedik olaydan sonra herşey berbat giderken Poyraz sayesinde yaşadığım olaydan  yavaş yavaş kurtulmuştum. Sonra da sevgili olmuştuk.

Hızlıca dolabımdan kıyafetlerimi çıkartıp giyinmeye başladım.
Deri siyah bir etek ve üstüne göbegimin 3,4 santim üstünde olan beyaz bir tişort giydim. Saçlarımı açık bıraktıktan sonra koşarak evden çıktım. Poyraz gelmeden evlerinde olmak istiyordum.

Evlerinin önüne geldiğinde heyecanlandım. Kapıyı iki üç kez çaldım. Evde olup olmadıklarını kontrol etmek için. Kimseden ses gelmeyince elimdeki anahtarla kapıyı açtım. Ayşe teyzeden anahtarı almıştım. Poyraz'ı süpriz yapacağımı söyleyince hemen anahtarları vermiştim.

Ayşe teyze Poyrazgil'in yardımcısıydı. Uzun zamandır burda çalışıyordu. Beni çok severdi. Bende onu çok severdim.

Kapıyı açtıktan sonra eve girdim. Hızlıca salona ve mutfağa baktım. Kimse yoktu. Koşarak yatak odasına doğru çıktım. Kalbim anlamsızca hızlı hızlı atmaya başladı. Yatak odasının kapısını açtığımda gördüklerime inanamadım.

Yatakta Poyraz ve yanında sarışın bir kız vardı. Şok olmuş şekilde  Poyraz'a bakıyordum. Poyraz gözlerini yavaş yavaş açtı.

"Milen" dedi şaşırmış bir ifadeyle.

O kadar şaşırmıştım ki ne diyeceğimi bilemiyordum. Bir süre donmuşçasına Poyraz'a baktım. En sonunda " Neden?" diyebildim sadece."Neden?"

Poyraz yatakta doğrularak bana baktı." Milen beni dinle"  dedi endişeli bir sesle.

  Bana beni dinle diyor ya çıldırıcam. Herşeyi gördüm ne anlatacak acaba. Neyi dinleyebilirim.

"Ne saçmalıyorsun sen!! Neyi dinleyim? Bana saçma sapan arzularına karşı çıkamadığınımı söyliyeceksin." dedim sinirli bir şekilde.

O sırada adını bilmediğim , yataktaki sarışın kız uyandı. Poyraz'a bakarak " Aşkım burda ne oluyor?" diye gereksiz bir soru sordu. Sonra beni fark etti. Herşeyi anlamışçasına sırıttı.

Kız gözlerini benden ayırmadan Poyraz' a " Gece ne kadar da güzeldi? Bazıları gibi yatağımızda mışıl mışıl uyumak yerine gayet eğlenceli bir gece geçirdim." dedi beni ima ederken.

Poyraz öfkeli bir tavırla kıza baktı ve "Ceyda " dedi uyarıcı bir tavırla.

Adının Ceyda olduğunu öğrendiğim sarı cadıya baktım ve içimdeki herşeyi kusmak istercesine içimden gelenleri söylemeye başladım.

" Sen seni tek gecelik kullanacağını bildiğin halde altına girmekten çekinmeyen tek derdin zevkle inlemek olan sürtüğün tekisin. Asla sahip olamayacağın biriyle yattığın için kendini bir şey sanan aciz ve bu söylediklerimi anlamlandıramayacak kadar aptalsın."

Ceyda bana alaycı bir şekilde gülümsüyordu. Kesinlikle bunun altında bir ima yatıyordu. Yüzü bana bir yerden tanıdık geliyordu ve ben bir türlü hatırlayamıyordum. Adını duymadığıma emindim ama yüzü... Bunu şu an düşünmek pek te mantıklı değildi.

Elimle Poyraz'ı işaret ettim. " Ve sen aşağılık bir pisliğin tekisin. Arzularına sahip çıkamayacak kadar alçaksın. İsteklerini ihtiyaç olarak tanımlandırabilecek iğrenç..." sustum. Yüzümü buruşturdum ve " senden tiksiniyorum"

Poyraz'ın her halinden üzgün olduğu belliydi. Benden af diler gibi bakıyordu. Senden tiksiniyorum dediğim zaman yüzündeki acıyı görebiliyordum. Bir an başka bir şey olduğunu düşündüm. Ama düşüncelerimi Ceyda'nın itici kahkası böldü.

Delirmiş gibi kahkaha atıyordu. Kesinlikle bu kız iyi değildi. Sonunda kahkası bitince konuşmaya başladı.

" Asla sahip olamayacağım mı?" sırıttı ve  konuşmasına devam etti " Tatlım sen ya körsün ya da olayı anlamıycak kadar safsın" ayağa kalktı ve vucüdunu gösterdi.

Kırmızı iç çamaşırları ve sarı saçları ile çekici gözüktüğünü istemeden de olsa kabul ettim. Ne kadar kabul etmek istemesemde Ceyda güzeldi. Tekrar konuşmaya başlayınca gözlerimi vucüdundan alıp yüzüne çevirdim.

" Hala anlamadığını söyleme. Bana sahip oldu bile. Ne kadar kabul etmesen de o artık benim. Sen o saf beyninle her şeyi inanabileceğin için Poyraz seni çabuk kandırır ve yatağına atar. Sende kanıp yatarsan sürtük asıl sen olmuş olursun. Bilmem anlatabildim mi? "

Tiksinircesine yüzünü buruşturdum. " Pis sürtük" diye sinirli bir şekikde tısladım.

" Sen ona istediğini vermemişsin ve ben ona istediklerini verdiğim için mi sürtük oldum yani" kınarcasına bana baktı.

" Belki onunla yatsaydın bana sahip olmak istemezdi. Ayrıca burası çok mu sıcak ne? Galiba dünki ateşi hala üstümden atamadım. Tatlım sen artık gitsen. Geceye devam ettirmek istiyorum. Ama bu sefer şu üstümdekilerden de kurtularak bu dün gece kurtulmadığım anlamına gelmez. Gece tekrar iç çamaşırlarımı giyerek yatmıştım diğer türlü rahat edemiyorum yani anlarsın ya"

Daha fazla dayanamadım ve gözyaşlarımı tutamayacağımı anladım. Ceyda denilen sarı cadının yanında ağlamak istemiyordum. Beni aşağılamasına izin veremezdim. Bu yüzden aniden koşmaya başladım.

Poyraz arkamdan "Milen dur, gitme!" diye bağırsada dinlemedim. Sadece koştum. Nereye gittigimi bende bilmiyordum. Sadece koşuyordum. Sanki koşunca herşey geçecekmiş gibi.

Gözyaşlarımın etkisinden dolayı gözlerim bulanıklaşmıştı. Etrafı görememeye başladım. Birden kornanın sesi boş sokağı doldurunca irkildim. Aniden duraksadım. Az kalsın bir araba bana çarpıyordu.

Arabadan genç bir adam indi. Belliydi benim yaşlarımda olduğu. Yakışıklı biriydi. Beyaz teni, ela gözleri, siyah saçları, ile yakışıklı duruyordu.

Endişeli bir şekilde bana bakıyordu. "İyimisin?"

O kadar üzgün ve öfkeliydim ki tüm öfkemi ondan çıkartırcasına " Değilim işte iyi falan değilim. Kötü olduğumu öğrendin. Ne oldu? Bir anda sihirli bir şekilde sana bunu söylediğim için iyi mi oldum" dedim yüzüne öfkeyle bakarken.

Şaşkın bir şekilde bana baktı ve " İyi görünmüyorsun"

Derin bir nefes aldım. " İyi görünmüyorsam görünmüyorum. Sana ne ya sanane!" diye bağırdım.

Ve koşarak ordan uzaklaştım. Eve geldigimde kendimi çok yorgun hissediyordum. Sıcak bir duş yapmanın beni rahatlatacağını düşündüm. Kendimi suyun altına bırakarak mayıştım. Poyraz beni aldatmıştı. Bu gerçeği hiç bir şekilde aklımdan çıkartamıyordum ve bu bana acı veriyordu. Neden bana bunu yaptı? diye düşünmeden edemiyordum. Belki uyumak beni biraz olsa sakinleştirir diye kendimi yatağa attım. Ve derin bir uykuya daldım.