.5.

72 9 16
                                    

"Şaşırtıcı."

Hyun, çatalındaki salatalığı yerken mırıldandı.

"Şaşırtıcı olan ne?"

Chan, çoktan bitirdiği tabağını makineye yerleştirip karşısına oturdu.

"Baek'e şuan zarar vermiyorsun."

Hyun, sakin bakışları eşliğinde gülümsedi. Elindeki çatalı yavaşça tabağına bıraktı ve dirseklerini masanın üzerine yerleştirip ellerini birleştirdi. Bakışları... ürkütücüydü.

"Dün, siz ikiniz uyurken. Düşündüm."

Chan, tedirgince sordu. Dün gece uyuya mı kalmıştı?

"B-ben uyurken mi?"

Hyun, gözlerini kısa süreliğine kapayarak onayladı.

"Hm... Sen sessizdin. Beynim sessizdi. Ben de düşündüm. Baek ile paylaştığım bu iğrenç vücuttan bu iğrenç hayattan ne zaman kurtulmaya çalışsam,"

Derin bir iç çekti ve gülümsemesini yok etti.

"Sen hep engel oldun ama yinede... bir gün senin boşluğundan faydalanabileceğimi ve her şeye son vereceğimi biliyordum. Pes etmek gibi bir saçmalıkta bulunmadım bu yüzden. Ancak seninde fark ettiğin gibi, artık Baek'i yönetemiyorum."

"Baek, çok güçlü Hyun. Yakın zamanda senden kurtulacak."

Hyun, Chan'a minik bir kahkaha attı ve ayaklandı. 

"Aynen böyle düşündüm bende. Bu yüzden önce Baek'in güçlenmesine engel olmam gerektiğini fark ettim. Önce Baek'i susturmam gerektiğini fark ettim."

Tezgahın üzerindeki plastik bardağı katladı ve katladığı kısmı tezgaha sürtmeye başladı. Chan ise Hyun'un diyeceklerini bekliyordu korkuyla. Bu yüzden Hyun'un ne yaptığıyla ilgilenemiyordu.

"Ve... onu tehtit ettim."

Tezgaha sürterek sivrelttiği plastiği hızla Chan'a doğrulttu ve Chan ne olduğunu henüz anlayamamışken plastiği kendisine şaşkınlıkla bakan gencin boynuna sapladı. 

"Onu, seni öldürmekle tehtit ettim Chan."

"Yanımda kalmanı istemiyorum Chan..."

Uzun boylu beden yataktaki kısa boylu bedene baktı ve somurttu.

"Beni sevmediğini biliyordum!"

Kısa boylu gülümsedi ve kendisiyle dalga geçen bedenin omzuna vurdu. Ancak tekrar ciddiyetine büründü ve konuştu. Ses tonunda kırıklıklar vardı.

"Sana zarar vermek istemiyorum Chan, lütfen odana git."

Chan, kısa boylunun dediklerini duymazdan gelerek yanında dikildiği hasta yatağının içine girdi ve içinde uzanan minik bedene sımsıkı sarıldı.

"Chan napıyorsun?"

"Uyuyacağım ve seninle!"

Kısa boylu beden kendisini dinlemeyen bedeni sinirle kendisinden uzaklaştırdı.

"SANA ZARAR VEREBİLİRİM!"

Chan, doğrularak kendisine tedirgin gözlerle bakan bedenin ellerini tuttu. Bakışları kısa boyluyu sakinleştirmek ister gibi yumuşacıktı.

"Sen bana zarar vermezsin."

Kısa boylu beden elini kendine çekip başını eğdi. Gözlerinin dolmasına engel olamıyordu. Kendisi elbette Chan'a zarar vermezdi, ancak söz geçiremediği tarafı verirdi.

"Ama Hyun verir..."

Chan, kısa boylu bedenin kafasını kaldırıp akan göz yaşlarını sildi.

"Ben kendimi de, seni de Hyun'dan korurum Baek... Sen sadece yanında kalmama izin ver."

Kısa boylu beden, Baek, çenesindeki eli tuttu. Chan'a, eğer kendisi ya da Hyun yüzünden zarar gelecek olursa cidden yaşamaya devam edemezdi.

"Eğer koruyamazsan ve sana benim yüzümden bir şey olursa yanında kalamam Chanyeol."

Chan, Baek'i belinden kavrayıp göğsüne saklarken saçlarını okşamaya başladı ve gözlerini huzurla kapadı.

"Söz veriyorum, bana da sana da bir şey olmasına izin vermeyeceğim."



Geceniz huzurlu ve güzel geçsin.

Hush... [chanbaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin