Kabuslar...
Uzun zamandır görülmeyen kabuslar yine başlamıştı. Ancak neden bu kabusları sadece Hyun görüyordu? Madem bu bedende Baek ile her şeyi paylaşıyordu, bu kabusları Baekde görmeliydi. Bencildi ve bencil olmaktan utanmıyordu çünkü Baek ondan daha bencildi bunu çok iyi biliyordu.
Kabusundan uyandığında hızla yataktan kalktı. Kalbi çok hızlı atıyordu, gördüğü şey bu sefer diğer kabuslardan farklıydı. Korkunç değildi ama canını çok acıtmıştı. Derin derin nefesler alırken gözlerini kapatıp elini kalbine götürdü.
Bu sırada Chanyeol'ün sesini duydu.
"Baek sen misin? İyi misin? Ne oldu? Kabus mu gördün?"
Kafasını kaldırıp gözlerini kapayan saçlarının altından Chanyeol'ün endişeli yüzüne baktı. Korkmuş olmalıydı. Gözleri kocaman açılmıştı, göz bebekleri titreşiyordu.
"İyi misin?"
Chanyeol elini sırtına koymuş bedenini sarsıyordu. Baek için endişeleniyordu. Hyun, Baek değilde kendisi olduğunu söylese napardı? Sırtını dönüp yatar mıydı? Merak etti.
"S-sen ağlıyorsun? Tanrı aşkına iyi misin?"
Hyun, yeni fark etmişti. Ağlıyor muydu? Kabusu gözleri önünde geldi. Kalbi tekrar hızlıca atmaya başladı, istemese bile ağlaması daha çok şiddetlendi. Durduramıyordu.
Ardından bedeninin sarmalandığını hissetti. Sonraysa saçları okşanmaya başladı. Chanyeol ona sarılıyor muydu? Onun Baek olduğunu sanıyor olmalıydı. Zorlukla mırıldandı. Bu sarılış Baek içindi.
"Ben Hyunum."
Ancak Chanyeol sarılmaya devam etti. Bu sarılış her ikisi içindi...
↻
ne desem ki...