Yatağın kenarına doğru kayıp konuştu.
-Yanıma yatar mısın? ( Jimin)
Ben ona şaşkınca bakarken o mahçup gözlerle bana baktı.
-Ah özür dilerim sanırım bu biraz - ( Jimin)
Dediğini yarım bırakan şey benim hızla yanına yatıp ellerimi beline dolamam olmu...
Her zaman ki gibi en erken ben kalktım fakat hep en son ben çıktım. Üniformalarımı hızlıca giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Ayyy ne kadar güzle olmuşum.
-UNNİEEEE HADİİİ! ( Lisa )
-KESSS VELET SENİ.
Odadan çıkıp merdivenlere doğru gittiğimde aşağıdan kızların bıkmış bakışlarına göz devirdim. Jisoo ve ben ceket giymiştik. Rose ve Lisa'nın ceketleri yoktu. Koşarak aşağı indiğimde ayakkabılarımı giyip kapıyı kapattım. Okul evimize yakın olduğu için yürüyerek gidicez.
-Unnielerim. Bu kaçıncı okul değişimimiz? ( Rose )
-5. Oldu. Jennie unniem yüzünden. ( Lisa )
-Unnie dedim velet, maknea demedim. ( Rose )
Lisa göz devirdikten sonra konuşmaya başladım.
-Heee bırakıyımda s*kselerdi bizi. Şimdi babamın okulunda okuyucaz. Bi nevi bizim okulumuz. Öbürlerinde çok yavşak vardı.
-Hakikaten ya neden önceden de burda okumadık? ( Jisoo )
-Hiç bilmiyorum. Onu bunu bırakında Kore nin en büyük ve en başarılı okuluna geldik. ( Lisa )
Aslında buraya çok kez geldim. Ama o aralar çok küçük olduğum için pek bir şey hatırlamıyorum. En son 6 yaşımda gelmiştim. O aralar bir daha vardı benim yaşlarımda. Adı Çimin mi Jimin mi neydi. Baya bir oynuyorduk onunla. Annem beni Busan'a götürürken bana sarılıp ağlamıştı. Ahh aklıma geldikçe gözlerim doluyo.
Birbirimize sarılarak hıçkıra hıçkıra ağlamıştık. Beni götürdü diye çok uzun bir süre konuşmamıştım annemle.
-Babanın odası nerde Unnie? ( Lisa )
-Bilmem. Bulucaz.
-Kız en son 6 yaşında geldi Lis. ( Jisoo )
-O zaman bulucaz. ( Lisa )
Rose kapıyı açınca tam kapıdan içeri girecektim ki Bahçede birini gördüm. Hayır ya bu o olamaz değil mi? Ben iyice delirdim Lisa'nın yanında.
-Unnie yürüsene. Unnie gözlerin mi doldu senin? Unnie o kim. ( Rose )
Jisoo benim baktığım tarafa bakarak bana seslenmeye başladı. Ama ben ne yürüyebiliyordum ne de bağırabiliyordum. Kitlenmiştim. Jisoo ben tepki vermeyince kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı.
-Unnie o kimdi. ( Rose & Lisa )
Cevap vermek istemiyordum.
Lisa yanımızdan geçen nöbetçi öğrenciyi durdurup konuştu.
-Bay Kim'in odası nerde? ( Lisa )
-Şu oda. ( Nöbetçi öğnc. )
Çocuk koridorun en sonundaki odayı gösterdiğinde koşarak kapının önüne gittim. Kapıyı üç kere tıklatarak içeri girdiğimde babam beni görünce hemen ayağa kalktı.
-Jennie. Kızım. ( BB )
-Babacımmm...
Koşarak babama sarıldım. Arkamızdan gelen kızlarla toplu bir şekilde sarıldık.
-Babacım biz hemen sınıfa gidelim olur mu?
-Tabiki kızım. Sınıfıınnn... 12/C ( BB )
-Okeyy bye bye babacım.
-Baayy. ( BB )
Tam kapıdan çıkıcakken babama döndüm.
-Baba.
-Efendim kızım? ( BB )
-Jimin... burda mı?
Babam biraz durduktan sonra konuştu.
-Kızım bana sinirlenme. Annen istedi benden Jimin in burda okuduğunu öğrenirsen Seoul'e gelirsin diye. ( BB )
Kafamı olumlu anlamda sallayıp odadan çıktım. Kapıyı kapatınca kızlar bana sorar bakışlar atıyordu.
-Jisoo unnie... jimin burdaymış.
-NE sen ciddi misin? Anlattığın Jimin mi? E bulalım o zaman onu. ( Jisoo )
-Unnie ya onu bıraktığım için bana kızgınsa. Ya beni unuttuysa. Ben ne yaparım?
Gözümden bir yaş düştüğünde Lisa Rose ve Jisoo bana sarıldı. Göz yaşlarımı durdurmak için tavana baktığımda gerçekten onu bu kadar aradım ve şimdi aynı okuldayız.
Fakat ben onu görmelten korkuyordum diye düşümdüm.
