Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(8 yaşındaki Baekhyun)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(18 yaşındaki Baekhyun)
***
''Pşşt!'' Baekhyun'un tıpkı babası gibi arkasında bağladığı elleriyle önünde ilerlemesine bozulan Minseok kucağındaki kahverengi köpeğin yumuşak tüylerini okşamaya devam ederken ona sesleniyordu. Büyük bir adam gibi boğazını temizleyip Minseok'u görmezden gelmeye devam ederken arada omzunun üstünden Sehun'un gelip gelmediğine bakıyordu.
''Baekhyun?'' Hızlanıp küçük prensin yanına geldikten sonra kalçasıyla omzuna vurdu. ''Ağlayacağım.'' Dudaklarını büzerek kaşlarını çatan Baekhyun iç çekerek adımlarını hızlandırdı.
Minseok uzun bir süredir onu görmek isteyen prensi sürekli kendinden uzaklaştırdığından küçük çocuk bu sefer gerçekten küsmüştü ona. Sabahın köründe Sehun'un haber göndermesiyle uyanan Minseok, hem sonunda saray dışına çıkacağı için hem de Baekhyun'la konuşma fırsatı yakalayacağı için sevinmişti ama prensin onunla konuşacağı yok gibi duruyordu.
Baekhyun yanında köpeklerinden birini de getirmek istemişti. Bunu fırsat bilen Minseok hemen isteğini kapmış, Baekhyun'un peşinden koşturuyordu. Sehun sarayın kalın duvarları ardında bir hafta bile dayanamış, biraz hava almak için dışarı çıkmak istemişti. Başkente geldiği zamanlarda yanından hiç ayırmadığı biricik prensi ve sarayda canının sıkılmasını engelleyen dedikodulara neden olan gizemli Minseok'u kaptığı gibi dışarı çıkmıştı.
''Baekhyun'un odası hazırlanıyor. Yorulduğu zaman uyuması için.'' Bir anda yanında beliren Sehun yüzünden sıçrayan Minseok bu sıcakkanlı adamın yakın davranışlarından çekiniyordu. Sehun o sinir bozucu kadının yeğeni olamayacak kadar insanlara kendini sevdiriyordu. ''Ben onun yanından ayrılmam. Zaten kendimi affettirmeye çalışıyorum.'' Hoplaya zıplaya konağın bahçesinde gezinmeye başlayan Baekhyun'un minik bedenine baktıktan sonra kucağındaki köpeği daha da göğsüne bastırdı ve derin bir nefes aldı.
''O da bana karşı diğerleri gibi davranmaya başlarsa,'' Sesinden gerçekten de üzgün olduğunu anlayan Sehun hiçbir şey demeden yanında ilerlemeye devam etti. ''kendimi iyice kapana kısılmış hissederim.'' Sehun bir süre sessiz kaldıktan sonra kahkahayı patlattı ve bir elini Minseok'un omzuna atıp kendine çekti.
