1.2

1.3K 123 12
                                    

Boğazımdan yükselen acımsı tatla önümdeki adamı ittirip klozete doğru koştum. Aynı kişinin arkandan gelip saçlarımı tuttuğunu hissederken kusmayı bekledim ama boğazımdaki acı tat geri gitmişti.

"Tanrım."dedim ayaklanıp gözlerimi yumarken. Elimi alnıma götürüp ağrıyan başım için alnıma bastırdım. Kendi kendime masaj yaparken hala aklımın beş karış havada olduğunu hissediyordum.

"Rosie bu şekilde yurda nasıl sokacağız seni?"

Lisanın yakarış dolu sesiyle yüzüne bakıp güldüm omuz silkerken."Tanrım!"dedi Lisa.
"Seni bir daha dışarı çıkarmayacağım."

"Ben halledebilirim."
Yüzümü karşımdaki kalın sese çevirirken Lisada ona bakıyordu.

"Nasıl yani sunbae?"diye sordu Lisa aklımdaki soruyu dile getirirken.

"Öncelikle sunbae demene gerek yok, Jungkook demen yeterli."

Lisa başıyla onaylarken ben hala üç beş olan kafamla olayları anlamaya çalışıyordum. Şuan zorla bir şey yapsalar karşı koyamayacak durumdaydım, neyseki Lisa yanımdaydı.

"Eğer kabul ederseniz sizi evime götürebilirim."

Lisa anında itiraz etmeye başladı."Biz böyle bir şeyi kabul edemeyiz sun-Jungkook. Otelde kalabiliriz."

"Kredi kartlarınız şirkete bağlıyken yurttan kaçtığınız anlaşılmaz mı sizce de?"

Tanrım, gerçekten mantıklı konuşuyordu.

"Ayrıca..."diye devam etti hoş sesiyle.

"Bu gece yurtta kalacağım evde yalnız olacaksınız."

Lisa düşünür gibi bakarken ben omuz silktim ve kapanmak üzere olan gözlerimi açık tutmaya zorladım.

Bedenim bir anda havalanırken şokla gözlerim açıldı.

"Ne yapı-"

"Sus ve uyumana bak."

Yakınımdan gelen kalın sesle daha fazla itiraz etmeden uyumak üzere olan ruhumu gözlerimi kapatarak uykuya teslim ettim.

*****

Güneş ışıkları kapalı göz kapaklarıma vururken gözlerimi sımsıkı yumdum.

Elimdeki pikeyi daha sıkı sararsak kendime iyice çektim ve gözlerimi rahat bıraktım.

Bir kaç saniye sonra kapının açılma sesi kulaklarıma gelirken odaya gelenin muhtemelen oda arkadaşım Jennie olduğunu düşündüm.

"Biraz daha uyuyacağım Jen."

Yatakta hafif bir çöküklük hissederken gözlerimi açmamaya inat ediyordum.

"5 dakika sonra geliyorum."

Gözlerimi açmadan konuşurken gelen kıkırtı ve yabancı gelmeye koku istemsizce kaşlarımı çatmama neden oldu.

Gözlerimi yavaşça açarken dibimde gördüğüm yüz anında sıçramama ve geri çekilmeme neden oldu.

"Senin ne işin var burada?"dedim pikeyi üstüme çekerken.

Jungkook kaşlarını kaldırıp bakarken konuştu."Hatırlamıyor musun?"

Gözlerim önce yatağı sonda çevremi bulurken burasının benim odam olmadığını anlamak kısa sürmüştü.

"Neyi hatırlamam gerekiyor?"dedim korkuyla.

"Bana geri döndüğünü."

Dediği şeyle yataktan kalkarken üzerime baktım. Benim olmayan ve oldukça büyük duran eşyalar vardı.

"Yalan atıyorsun."dedim tereddütle.

"Tereddüt ediyorsun."dedi yanıma yaklaşırken.

Bir kaç adım geri çekilirken ondan uzaklaşmayı hedefliyordum.

"Lisa nerede?"dedim aklıma gelen ayrıntıyla."Bana yalan söylüyorsun hiçbir şey olmadı ben tüm gece Lisayla beraberdim."

"Tüm gece mi?"diye tekrar sorarken istemsizce tereddüte düşüyordum.

"Beni yanıtlamazsın."dedim kendimden emin bir ses tonuyla fakat kendimden emin olduğunu pek söyleyemezdim.

"Öyle mi Rosie?"dedi eliyle belimi sararken.

Elimi göğsüne koyup onu ittirirken fazla zorlamadı ve uzaklaştı.

"Benden uzak dur Jungkook sana kaç kere söyleyeceğim benim sevgilim var ve sen bittin artık!"

Jungkook alayla bana bakarken sinir bozucu bir şekilde güldü."İnanmamı mı bekliyorsun?Bu yalana kendin bile İnanmıyorsun Rosie."dedi elini yanağıma koyarken.

"Seni senden daha iyi tanıyorum."

Elini yüzümden ittirdikten sonra kapıya ilerledim.

"Bir daha karşıma çıkma!"

Kapıyı açmamla karşımda Lisayı bulurken jungkookla olan konuşmalarımızı duyduğunu düşünerek endişeye kapıldım.
Lisa gülümseyerek bana baktı.

"Rosie sonunda uyandın mı?Bende tam kapıya gelmişken kapıyı açtın."

Duymadığını ses tonundan anlarken rahatladım ve gülümsedim.

"Jungkook dün gece bize yardımcı oldu ve evini bize açtı. Tekrar teşekkürler Jungkook."

Lisa jungkooka gülümsediğinde gözlerim arkamdaki jungkooka kaydı.

"Hadi gidelim Lisa."

Kolunu tutup merdivenlere yönlendirirken Jungkookun arkamızdan geldiğini farkettim.

"Teşekkür etsene Rosie, çocuk bizi başkandan kurtardı resmen."

Gözlerim saniyelik jungkooku bulurken isteksiz bir teşekkür edip evin kapısından dışarı attım kendimi.

Yaklaşan gelen taksiyi gördüğümde şansıma gülümseyip durması için işaret verdim.

"Rosie ne oluyor sana Tanrı aşkına?"

Gözlerim Lisayı bulurken endişeyle sordum."Dün gece sarhoş olduktan sonra ne oldu Liz?"

Promise Me ❧ RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin