Kapının açılması ve üzerime kolların sarılmasıyla gözlerim kocaman açıldı. Bana kim sarıldı bilmiyordum bile.
"Tanrım! Sen bir meleksin Rosésshi, geldiğin için teşekkürler."
Sonunda benden ayrıldığına hafifçe gülümsedim. Kim olduğunu bile bilmiyordum açıkçası fakat oldukça yakışıklı bir yüzü vardı. Bozuntuya vermedim.
Kolunu omzuma atıp beni içeriye ilerletirken samimiyeti karşısında afallamıştım.
"Hyung kızı korkutuyorsun."
Taehyungun sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirdim.
"Ah hayır sadece biraz şaşırdım, bu kadar sıcak karşılanmayı beklemiyordum."
"Ben Seokjin."dedi omzumdaki kolunu indirip gülümserken.
İçeriye girdiğimizde 3 kişi koltuklara yayılmıştı fakat bizim içeri girmemizle 2 tanesi ayaklanmıştı.
"Hoşgeldin Rosésshi, ben Namjoon."dedi elini uzatıp. Elini sıkarken gülümsedim.
"Chaeyoung diyebilirsiniz."
Herkes onaylarken fazla neşeli gözüken yanıma yaklaşıp elini uzatı."Bende Hoseok."
"Yoongi."diyerek asker selamı attı oturduğu koltuktan bir diğeri.
Hepsine gülümseyerek karşılık verirken Hoseokun havadaki elini tuttum.
"Chaeyoung?"
Arkadan gelen tanıdık sesle kafamı oraya çevirdim. Dağılmış haldeydi. Jennie unnie diğerleriyle tanışırken bakışlarımı ondan alamıyordum.
Hızla üzerime gelip kollarını bana sararken ellerim havada kalmıştı. Leş gibi alkol kokuyordu ve gördüğüm andan beri yarım ağız sırıtıp duruyordu.
Üzerimden çekildiğinde onu asıl çekenin Taehyung olduğunu gördüm.
"Odandan neden çıktın?"
Küçük bir çocuğu azarlar gibi azarlaması bir an kıkırdamama sebep oldu.
"Seslerinizi duydum, Chaeyoung dediniz sandım ve doğru sanmışım."dedi gözleri benim üzerimdeyken.
"Kusura bakma Chaeyoung."
Taehyungun mahcup sesine gülümseyip elimi salladım."Önemli değil."
"Onunla yalnız konuşabilir miyim?"
Jungkookun sorusu üzerine tüm gözler bana dönerken ne diyeceğimi bilemeyerek kafamı salladım. Bizim yıllar önceki ilişkimizi bu ortamda Jennie dışında bilen var mıydı bilmiyordum.
Jungkook elime uzanırken elini tutmak yerine iki elimi önümde birleştirdim. Bunu gören Taehyung Jungkooku omuzlarından tuttu ve ilerletti.
"Ben götürsem daha iyi sanırım."
Taehyung Jungkooku bir odaya soktuğunda gözlerimi jennieye çevirdim. Seokjinin yanına oturmuş muhabbet ederken bana göz kırpıp destekleyici bir şekilde gülümsedi.
Ona karşı gülümseyip bende Taehyung ve Jungkookun gittiği odaya ilerleyip içeri girdim.
"Jungkook seninle tek kalmak istiyor ama istersen bende burada bekleyebilirim."
Eğer bizi bilmiyorsa şuan jungkookun sarhoşluğu nedeniyle öğrenebilirdi, Jungkook buna ne derdi bilemezdim.
Başımı iki yana salladım."Sorun yok, halledebilirim."
Gülümseyip başını sallarken odadan çıktı.
"Sarılana kadar gerçek olduğuna inanmıyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise Me ❧ Rosékook
Fanfic"Söz ver bana."dedi elimi avuçlarının arasına alıp okşarken. "Ne konuda söz vermemi istiyorsun?" Gülümsedi. "Çıkış yapacak dahi olsam sakın beni bırakma olur mu?" Henüz çok yeni stajyer olmuştu fakat buna rağmen değerli bir stajyer haline kısa süred...
