2.0

1.2K 121 16
                                    

"Duydum ki birilerinin canı sıkkınmış."

Kollarımı doladığım dizlerimden çekmeden kafamı yana çevirdim.

"Sen nereden biliyorsun?"diye sordum sol kulağımı diz kapağıma yaslayarak ona bakmayı sürdürürken.

Omuz silkti."Jungkook senin grup üyelerinle konuşurken duydum."

Çenemi diz kapaklarıma yaslayıp karşımdaki denizi seyretmeye başladım, bugün oldukça hırçındı.

"Onlarla söyledin mi burada olduğumu Taehyung?"

Yan gözlerimle başını iki yana salladığını gördüğümde oturduğum bankta yana kaydım.

Yanıma oturup bir kolunu bankın sırt kısmına yaslarken benim gibi denizi seyrediyordu.

"Seni anlayabiliyorum, bu yüzden birine haber vermedim."

Dolan gözlerimi gökyüzüne kaldırıp cevapladım."Beni anlayamazsın Taehyung-sshi."

"En azından kafanı dinlemek istediğin için herkesten uzaklaşmış olmanı anlayabiliyorum Chaeyoung-sshi."

Elimi akmak üzere olan gözyaşıma götürüp sildikten sonra tekrar bakışlarımı hırçın dalgalara çevirdim.

"Bak, sorun her neyse çözümü olduğuna eminim."

Başımı iki yana salladım."Bu kez bir çözümü yok, tabii hayallerimden vazgeçmezsem."

"O halde..."dedi hafif yan oturup omuzlarımdan beni kendine çevirirken."Anlatmanın seni rahatlatacağına eminim."

"Söz verir misin?"dedim dolu gözlerimle ilgi dolu gözlerine bakarken.

Kafası karışmış bir şekilde bana bakarken devam ettim."Kimse bilmeyecek."

Samimi bir şekilde gülüp başını salladı."Söz tutmada çok iyiyimdir Chaeyoung-sshi."

Gülümsedim."Jungkook..."

"Biliyorum, geçmişiniz var."

Gözlerim kocaman açılırken şaşkınlıkla sordum."Bunu sen nereden biliyorsun, tüm üyeler biliyor mu yoksa?"

Başını iki yana sallayıp güldü."Kimse bilmiyor, ben tesadüf eseri jungkookun bilgisayarındaki gizli dosyalarda fotoğraflarınızı gördüm."

"Resimlerimiz hala onda da duruyor mu?"

Gülümsedi başını sallarken."Demek sende de hala duruyor."

Gözlerimi kaçırarak dizlerimi banktan yere indirip Taehyunga doğru döndüm.

"Başkan."dedim gözlerimi kahverengi gözlere çevirirken."Bir şeyleri öğrenmiş."

"Tanrım."dedi gözleri büyürken."Her şeyi mi?"

Başımı iki yana salladım."Eskiyi değil fakat şu sıralar yaşanan bir kaç olayı öğrenmiş, yurttan kaçmamız bile fotoğraflanmış."

Gözleri iyice büyürken dudaklarını araladı."Tanrım...Çok üzgünüm Chaeyoung, bizim yüzümüzden başın belaya girdi."

Başımı iki yana salladım."Önemi yok, onlar olmasa başka resimler yine vardı zaten."

Üzgünlüğünü yüz ifadeleri belli ederken samimiyeti karşısında tekrar gülümsedim."Artık gitsek iyi olur, kaç saattir buradayım bilmiyorum."

"12."

Yürümeye başlamadan önce yüzüne baktım."Ne 12?"

"12 saattir senden haber alamıyorlar."

Şaşkınlıkla gözlerim açıldı."O kadar olduğunun farkında değilim, kızlar beni öldürecek."

Gülümserken üzerindeki ceketini çıkartıp uzattı."12 saatte oldukça üşümüşsündür."

Başımı iki yana sallarken ellerimi onaylamazca salladım."Bunu asla kabul etmem, lütfen sende kalsın."

Taehyung göz devirip ceketi omuzlarıma koyduğunda ona geri vermek için uzanıyordum fakat omzumdaki ellerimi tuttu ve gözlerime baktı."Üşüsem inan vermezdim, oldukça bencilimdir."

Söylediği şeye karşı gülümsediğimde kendiside gülümsedi.

"Seni bırakmamın bir sakıncası yok değil mi?"

"Ben taksiyle giderim gerçekten."diyerek bir kaç adım geri attığımda tekrar omuzlarıma getirdiği elleriyle beni arabaya yönlendirdi.

"Başka sefere Chaeyoung-ah."

Çekinerek jip tarzı arabaya bindikten kısa süre sonra araba hareket etmişti.

Yarım saate yakın bir sürede yurda vardığımızda Taehyung benden önce arabadan indiğinde kapımı açmasına izin vermeyeceğim için bende indim.

"Teşekkür ederim, her şey için."dedim gülümseyerek ellerimi önümde birleştirirken.

Omuz silkti."Önemli bir şey yapmadım."

İkimizde susmuşken tam ağzımı aralayacakken söze girdi."Bu arada...Canını sıkma Chaeyoung, hallolacağına eminim."

"Ayrıca..."Gözlerimi gözlerime çıkarttı."Ne zaman istersen beni arayabilirsin, her zaman yardımcı olurum."

Ben gülümseyip teşekkür ettikten sonra numaramı söylemek üzere ağzımı açtığımda susturdu."Eğer silmediysen, geçenlerde gece seni kendi numaramdan aramıştım."

Silmemiştim."Seni arayacağım, teşekkür ederim Taehyung-ah."

Gülümseyerek bana bakarken bend karşılık verip yurdun girişine doğru ilerlerken el salladım.

"Chaeyoung dikka-"

Taehyungun cümlesi bitmeden bedenimi sert bir zeminde hissederken yanıma gelen adım seslerini işitiyordum.

"Tanrım!"dedim tek dizimden destek alıp kalkamaya çalışırken.

"Uyarıyordum seni."

Taehyung elini uzattığında fazla düşünmeden bir an önce kalkmak için elini tuttum ve beni çekmesine izin verdim.

"Teşekkür ederim Taehyung-ah."dedim bugün bininci kez olarak.

"Çok fazla teşekkür ediyorsun Chaeyoung."

Gülümserken gözlerimi kaçırdım.

"Rosie? Hyung?"

Arkamdan işittiğim sesle kafamı çevirdiğimde karşımda Jungkooku kesinlikle beklemiyordum.

Promise Me ❧ RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin