"Hyung?"dedim kulağımdaki telefona dikkat kesilerek.
"Ne oldu Jungkook?"
Taehyungun ters çıkan sesi nefesimi dışarı üflememe neden olurken dudaklarımı araladım."Konuşmamız gerek."
Yaklaşık 4 gündür konuşmuyorduk ve yoongi hyung özür dilemem için sürekli başımın etini yiyiyordu, haksız sayılmazdı fakat bende haklıydım.
"Müsait değilim Jungkook, sonra."
"Hyung bir dak-"
Yüzüme kapandığını belirten sesle telefonu kulağımdan çekip koltuğa fırlattım.
"Konuşmuyor."dedim koltukta oturan Jimine bakarken.
"Haksız sayılmaz ha?"
Göz devirip kendimi koltuğa atarken telefonuma uzanıp yoongi Hyungu aradım.
"Sorun ne Jungkook?"
Yoongi hyungun alıştığım soğuk sesine gözlerimi devirirken konuştum."Taehyung nerede biliyor musun?"
"Basketbol oynamaya gideceğini söyledi, neden sordun?"
Koltuktan kalkıp hızla odama doğru ilerlerken Jimin anlamsızca beni izliyordu.
"Onunla konuşacağım."
"Müsait olmayabilir Jungkook, onunla önce telefonda konuşmalısın."
Göz devirip telefonu kapatmadan önce son bir şey söyleyip telefonu yatağa fırlattım."Teşekkürler ve hoşçakal hyung."
İçimdeki tişörtü çıkartmadan üzerime başka bir hoodie giydikten sonra odadan telefonumu alarak çıktım.
"Hadi gidiyoruz?"
"Nereye?"diye sorarken Jimin anlamsızca bana bakmaya devam edip koltuktan kalkmıştı.
"Bir özür borçluyum sanırım."
Jimin gülerek omzuma vurduktan sonra benimle birlikte evden çıktı.
"Erken akıllandın neyse ki."
Jimine ters bir bakış atıp her zaman geldiğimiz yakınlardaki basketbol sahasına doğru yürümeye başladım.
"Boş konuşma Jimin."
"Ben senin büyüğünüm, akıllı ol kookie."
Söylediği hitaba yüzümü ekşitirken yürümeye devam ettim.
"Sanırım orada."
Jimin parmağıyla ileriyi işaret ederken gülümsedim, oradaydı.
"Onu yakalayabildiğime sevindim."dedim adımlarımı hızlandırırken.
Yanında biri daha oturuyordu fakat sadece sırtını gördüğüm için ayrıca üzerindeki şapka ve montton kim olduğunu pek anlayamamıştım.
"Hyung."diye seslendim gülümseyerek ona yaklaşırken.
Taehyung ve hemen yanındaki kişi seslenmemle bana dönerken yüzümdeki sırıtışın söndüğü gibi ayaklarımda durmuştu.
Sinir katsayımın tekrar yükseldiğini hissederken adımlarımı tekrar harekete geçirip yanlarına ilerledim.
Rosé ayağa kalkarken Taehyungta bıkmış gibi ayağa kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise Me ❧ Rosékook
Hayran Kurgu"Söz ver bana."dedi elimi avuçlarının arasına alıp okşarken. "Ne konuda söz vermemi istiyorsun?" Gülümsedi. "Çıkış yapacak dahi olsam sakın beni bırakma olur mu?" Henüz çok yeni stajyer olmuştu fakat buna rağmen değerli bir stajyer haline kısa süred...
