2.4

1.3K 105 45
                                    

"Rosie."dedi dudaklarımızı hafifçe ayırıp alınlarımızı birleştirirken."Sana bir şey itiraf etmem lazım."

Kaşlarım istemsizce çatılırken gözlerine bakmayı sürdürdüm."Şu anı bozma yeter."

Kıkırdayarak başını iki yana salladı."Beni öldürmek isteyebilirsin."

Tek gözümü hafif kısıp ondan geri çekilirken buna fazla müsaade etmeden sadece alınlarımızı ayırmış eliyle belimden tutup kendine çekmişti.

"Sinirlenmeden önce söylesen iyi olur."dedim sahte kızgınlıkla. Şuan gerçekten ona kızabilecek halde olduğumu sanmıyordum.

"Bendim."

Kaşlarım iyice çatılırken yüzüne bakmayı sürdürdüm."Ne sendin?"

"Öncelikle bir dakika."dedi beni bırakıp geriye adımlarken."Can güvenliğimi sağlamak istiyorum."

"Jungkook dalga geçme."

İki elimi belime koyup diyeceklerini bekliyordum.
Jungkook bir kaç adım daha geri attı.

"O anonim bendim."

Kaşlarım hayretle havaya kalkarken ağzım açılmıştı. Sürekli engellediğim ama sonradan konuştuğum anonim o muydu gerçekten?

"Düşündüğüm şeyden bahsetmiyor ol Jungkook."dedim sinirle üstüne bir adım atarken. Resmen benimle dalga geçmişti.

Jungkook dudaklarını birbirine bastırıp kendini gülmemek için zorlarken onun bu halleride beni gülmeye itiyordu.

"Yah Jeon Jungkook!"

Çığlık atıp üstüne koşmaya başlamamla Jungkookta gülerek benden uzaklaşıyordu.

"Kaçma!"

Jungkook gülerek koşmaya devam ederken girdiği oturma odasında eline gelen ilk yastığı üzerime attı. Beklemediğim atak bedenimin yerle buluşmasına neden olurken sinirle tekrar ayağa kalktım ama Jungkook kahkaha atmaya devam ediyordu. İkinciye attığı yastık benim eğilmem nedeniyle dekoratif lambayla buluşurken lambanın kırılan camlarıda anında yerle buluşmuştu.

"Ölmek mi istiyorsun!?"

Üstüne koşmamla kendini sehpanın arkasına attı. Ne tarafa gidersem o tersi tarafına gidip onu yakalamamı zorlaştırıyordu.

"Ah!"diye inledim ayağımı köşeye çarpmış numarası yapıp kendimi yere bırakırken."Çok acıyor! Tanrım."

"Beni kandırmaya çalışma Chaeyoung."

Jungkook sehpanın arka tarafından konuşurken yerde oturup bacaklarımı kendime çektim ve alnımı diz kapağıma yaslarken ağlıyormuş gibi davranmaya başladım.

"Çok canım yanıyor Kook."

Ağlamaklı çıkan sesimin biraz sonra onu ikna edeceğini bildiğimden rolümü bozmamaya devam ettim.

"Kandırmıyorsun beni değil mi?"

Jungkookun yanıma ilerlediğimi yaklaşan ayak seslerinden anlarken kendimi gülmemek için zor tutuyordum.

Başımı kaldırmadan iki yana salladım."Çok acıyor."

Jungkookun bedeni yanımda yere dizleri üzerinde çömelirken bir anda kafamı dizlerimden kaldırıp hızla Jungkookun iki omzundan geri ittirdim. Bu atağımı beklemiyordu ki anında vücudunun üst kısmı ve başı parkeyle buluşmuştu.

Hızla karnına oturup hareketini engellerken iki elimi boğazına götürdüm."Bunu nasıl yaparsın adı herif!"

Boğazını sıkmıyor sadece o efekti verdiriyordum. Jungkook yattığı yerden kahkaha atarken bende gülmek üzereydim.

Promise Me ❧ RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin