Alevler İçinde

968 71 43
                                    

Fethiden:
Sabahın ilk ışıklarıyla açtım gözlerimi yanımda sıcacık ve bir o kadarda güzel kokulu Eylem vardı bu hayatımın belkide en güzel uyanışıydı yavaşça okşadım ipek saçlarını ben saçlarını okşadıkça çok güzel bir koku yayılıyordu ortama ve ben o kokuda kayboluyordum... kısık bir şekilde açtı gözlerini yüzünde de hafif bir tebessüm belirdi.
"Günaydın" Dedi usulca
"Günaydın sevgilim"
"Bu hayatımda uyduğum en güzel uyku olabilir o kadar huzurluydumki"
"Bende öyle Eylem ve bu senin sayende şimdi güzel bir kahvaltıya ne dersin? "
Eylem önce biraz düşündü ama cevabı bulması çok uzun sürmedi belliki midesi onu ele verdi yüzünde oluşturduğu hafif bir gülümsemeyle
" olur çünkü çok açım"
"odaya söylüyorum"
"Bencede kahvaltı gelene kadar ben bir duş alayım"
İşte beklediğim an dün geceden sonra beraber alınan sıcak bir duş ikimizede oldukça iyi gelirdi bu yüzden hemen atıldım "Gelmemi ister misin?"
"Her fırsatıda değerlendir zaten, sen kahvaltıyı söyle"
bu kez deneme başarısız oldu tamam demekle yetindim ve kahvaltı için mutfağı aradım siparişi verdikten bir süre sonra telefonum yeniden çaldı bu kez arayan Ateşti
"Söyle kardeşim"
"Avcı hemen dönmeniz lazım Kudretle ilgili mühim bir bilgi ele geçirdik hemen harekete geçmeliyiz."
Kudreti bu kez yakalayacak olmamıza ne kadar sevinsemde tatilimizin yarıda kalma durumu beni üzmüştü ateşte durumu anlamış olmalıki tekrar etti
"Avcı orda mısın? sana diyorum"
"Duydum akşama orada oluruz"
Telefonu kapattığım gibi Eylem seslendi
"Kimmiş?"
"Karabatak dönmemiz gerektiğini söylüyor"
Eylemin yüzü bir anda düştü ve iki dudağı büküldü gitmek istemediği herhalinden belliydi ama yapılacak birşey yok görev herşeyden üstündür... biz bu konuyu konuşurken kapı çalındı ve kahvaltımız güzel bir sunumla geldi Servis yapıldığı gibi Eylem hızlıca kahvaltısına başlamıştı sanki günlerdir açmışta ilk kez bugün yiyormuş gibi... ee sanırım düşüncelerimi biraz belli ettim çünkü bana kızgın bir yüz ifadesiyle bakmaya başladı "Bir sorun mu var canım?"
"Sen lokmalarımı mı sayıyorsun Fethi?"
İşte beklenen soru tamda tahmin ettiğim gibi
"Hayır tabiki hayatım yanlızca iştahla yemen dikkatimi çekti seni izlemek istedim"
"Tahmin edersinki dün gece epey yoruldum bu kadar acıkmış olmam çok normal."
Eylem her zamanki gibi bana soyleyecek bir laf bırakmadı o yüzden bende kahvaltıma devam ettim...
Aradan geçen bir kaç saat sonunda bavullarımızı toplamaya başladık oldukça hızlı hareket etmemiz gerekiyordu çünkü uçağımıza 1 saatten az vakit kalmıştı Eylem birşey söyleyecekmiş gibi baktı bana ve söze atıldı
"Herşeyini aldın dimi canım?"
"Evet hepsi burada hadi çıkalım yoksa yetişemicez."
Havalimanına vardığımızda henüz zamanımız olduğunu fark ettik birer kahve alıp oturduk "Detay verdiler mi neyle ilgiliymiş?"
"Bende tam bilmiyorum karabatak kudretle ilgili önemli bir bilgi aldıklarını söyledi muhtemel mehmet sorgusunda birşeyler söyledi." o sırada saatime baktım ve vaktin geldiğini gördüm apar topar bavulları alıp uçağımıza geçtik sorunsuz ve sakin bir yolculuktan sonra nihayet İstanbula ayak basmıştık bir o kadar gürültülü ve yoğun istanbula hemen bir taksi çevirip karargaha geçtik tim harekat merkezinde toplanmış bile tek eksik bizdik içeriye geçer geçmez selamımı verip hızlıca yerime oturdum ve Erdem komutanımı dinlemeye başladım "Fethi de geldiğine göre ekip tamamlandı.
Eylem ve Fethi ben arkadaşlarınıza bilgi verdim şimdi size de anlatıyorum. Mehmet Kudret'in terör yanında aynı zamanda büyük bir uyuşturucu çetesi olduğunu anlattı. Tabi Kudret sadece perdenin arkasındaki kişi.. Alım satım işleriyle adamları ilgileniyor. Biz hepsinin yerini teker teker öğrendik uyuşturucuları nerede sakladıklarını, kimlere sattıklarını, kimlerden aldıklarını... Telefon numaralarına kadar her şeylerini biliyoruz. Bu işte en büyük pay Ateş'e düşüyor çünkü planımıza göre Ateş uyuşturucu satıcısı olacak.
Kudret'in çok önemli bir müşterisi varmış.
İsmi Demir.. Sadece Kudret'ten satın alıyormuş uyuşturucuları.
Anlayacağınız 1. elden.
Biz Demir' in geleceği aracın yoluna patlayıcı yerleştireceğiz. O sırada Ateş Demir olarak Kudret'in ofisine gidecek.
Ateş'in arkasında tabiki biz de olucaz. Durum böyle hadi artık harekete geçelim."
"Emredersiniz komutanım."
Biz hazırlıklara koyulurken Eylem ve Erdem komutanım harekat merkezinde konuşmaya devam ediyordu.
"Güzel plan albayım umarım işe yarar
"Yaramak zorunda Eylem bu son şansımız olabilir... Bu arada sen bizi ayrı bir araçla arkadan takip et yolda herhangi bir durum olursa bizi bilgilendirirsin."
"Tamamdır Erdem Albayım"
1 Haftanın ardından operasyon gününe uyanmıştık hemen birkaç şey atıştırıp giyinmeye koyulduk mühimmatlarımızı dün geceden hazırladığımız için vakit kaybı olmadı hepimiz hazırlandıktan sonra bahçeye Erdem komutanımızın yanına geçtik. "Hazır mıyız arkadaşlar?"
"Her daim komutanım."
Eylem sessizce Erdem komutanımı kenara çekti önemli bir konuda konuştukları belliydi ama nedense içimde anlamlanıramadığım kötü bir his vardı. " Eylem bu çok iyi bir fikir değil gibi"
"Lütfen Erdem Albayım izin verin önden gideyim"
"Peki ama bir şartla çok dikkatli olacaksın."
"Anlaşıldı" Herkes arabalarda yerini almıştı Eylem öndeki araca geçince oldukça şaşırdım "Komutanım Eylem arkamızdaki araçta olamayacakmıydı?"
"Evet öyleydi ama çok ısrar etti"
"İzin verin beş dakika konuşayım uzun sürmeyecek"
"Tamam çabuk olun" hızla indim arabadan ve Eylemin yanına geçip bir hışım kapısını açtım "Noluyorsun Fethi?"
"Ne yapıyorsun Eylem sen, önden gitmekte ne?"
"Bağırma bana herkesin içinde"
"Bağırmıyorum zaten" ama ne kadar inkar etsemde sinirden sesimin düzeyini ayarlayamamış ve bağırmıştım Eylem kaşlarını çatmış bakıyordu bana konuşmasına izin vermeden söze atıldım. "Canım çok tehlikeli biliyorsun dimi?"
"Biliyorum ama çok dikkatli olacağım merak etme hem sen sevgilini hafife mi alıyorsun ben bir istihparat şefiyim Fethi bey unuttunuz mu yoksa?"
"Unutmak ne mümkün her Allahın günü hatırlatıyorsun zaten" ikimizde biraz sakinleşmiştik Eylem hafif bir tebessümle söze atıldı. "Seni çok seviyorum Fethi" Tek bir kelimeyle nasılda dizlerimin bağını çözebiliyordu böyle hala anlamış değilim. "Bende seni çok seviyorum Eylem dikkat et." onaylayıcı bir biçimde salladı başını ve ikimizde araçlara geçip yola koyulduk.. Pek bir sessizlik hakimdi ve bu durum beni oldukça işkillendirmeye yetmişti çok geçmeden Eylemin arabasının önü bir kaç siyah arabayla kesilmişti Eylemin aracı ise yalpalamaya başlamıştı belliki direksiyon hakimiyetini kaybetti Aşık hemen bulunduğumuz arabayı durdurdu ve çıkıp nişan aldık ancak hiç beklemediğimiz bir manzarayla karşı karşıyaydık o esnada Keşanlı "Komutanım.. E-Eylemm!"
Keşanlının bağrışıyla hepimiz Eylemin bulunduğu araca yöneldik taklalar atarak aşağıya yuvarlanıyordu ellerim buz kesmiş gibiydi o tarafa doğru koştuk hepimiz ama büyük bir patlamayla yere yığıldık o an dudaklarımdan dökülebilecek tek kelime "Eylemmmmmmm!" Olmuştu.

~SİMURG~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin