Bölüm 18

282 27 24
                                    

Peter telaşla odasının içinde telefonunu ararken, Yondu kapısını aniden aralamış ve "Çok saygı değer popon ve sen, adına Milano dediğin gemiye teşrif edebilir misiniz Bay Quill?" dedi, sesindeki alay ve sinir Peter'ı zerre etkilememişken, "Telefonum kayıp," dedi Peter endişeyle.

"O telefon Tony'le tek bağlantım!" diyerek başını kaldırdığında, Yondu karşısındaki gencin kızarmış gözlerine şaşkınlıkla baktı.

"Bir telefon için ağlamayacaksın değil mi?" diye sordu, ardından Tony'den nasıl bahsettiğini anımsayarak ağlayabileceğine karar verdi. "Binlerce yağmacının arasındasın Peter, eşyalarına sahip çıkmalıydın," dedi.

"Ben... Yondu, yardım et lütfen! Benim Tony'e ulaşmam lazım. Karar verecekti, eğer kararını öğrenemezsem hareket edemem ve... O, orada ikinci pişmanlığım olarak kalır," dedi. Sesi titriyordu Peter'ın.

Yondu karşısında, dokunsa ağlayacak gibi duran gence gözlerini dikti ve "Belki de kalmak istedi Peter?" dedi.

"İstemez... Ya da bilmiyorum! İstemiş olabilir emin değilim. Arkadaşları var sonuçta..." dedi Peter, aklından tonlarca düşünce geçiyordu. Arkadaşları vardı ama ölmeyi istiyordu, neden dünyada kalmayı istesindi ki?

Peter'a kaçmayacaksa, ölmeyi isteyecek demekti. Dünyada kalmak için bir sebebi olmadığını kendisi söylüyordu. Yoksa var mıydı? Peter bilmiyordu bunu ve teklifine gelecek cevabı da telefonunu bulmadan öğrenemeyecekti.

"Peter..." dedi Yondu, duygusal konularda zayıf olduğu için daha doğrusu duygularını belli etmek konusunda zayıf olduğu için karşısındaki bu gence nasıl yardım edebileceğini bilmiyordu. "Kimse suçunu itiraf etmez, kaldı ki buradaki herkes suçlu..." dedi.

"Biliyorum... Belki birileri bana şaka yapmak istemiştir? Sorsak? Soruşturursak bir sonuca ulaşabiliriz eminim!" dedi Peter, umudunu kaybetmek istemiyordu. Telefonunu bulmak zorundaydı.

Tam da o sırada Yondu'ya, "Patron, dediğin görevi tamamladım. Gemim büyük hasar aldı ama istediğin gibi anulaxı çaldım..." dedi Kraglin. Keyifle sırıtıyordu. Yondu hafifçe yana kayarak Kraglin'e baktığında, Kraglin Peter'ı görmüştü.

Genç çocuğun yüzündeki dağılmış ifade onu afallatırken, "Peter?" diye sordu, kaşları çatılmıştı.

"Kraglin! Sürekli öten bir şey gördün mü etrafta?" diye sordu. Kraglin, Peter'ın neyden bahsettiğini hemen anlamıştı ama anlamazdan gelerek, "Anax gibi mi?" diye sordu. Mürettebattan birinin horlamasını örnek göstermişti.

"Hayır, küçük kapaklı bir şey... Kapağının üstünde minik bir kare var, ses geldikçe orası parlıyor!" dedi Peter, hala anlamazdan gelen Kraglin omuz silkti ve "Etrafta ona benzeyen çok şey bulunmuyorsa... Cebe indirilmiş olabilir," dedi.

Peter umutsuzlukla omuzlarını bükerken, "Lanet olsun! O benim... O benim onunla olan tek bağlantımdı!" dedi ve yere çöktü.

Yondu bir Peter'a bir de yalan söylediğini anladığı Kraglin'e bakıyordu. Boğazını hafifçe temizledi ve "Sen biraz dinlen Peter, biz Kraglin'le telefonunu soruşturacağız..." dedi, Kraglin cihazın adını duyunca, "Telefon mu?" diye sordu.

Peter umutla başını kaldırdığında, "O ne?" diye ekledi sorusuna.

Peter dudaklarını birbirine bastırdı ve "Lanet olsun..." diyerek omuzlarını iyice büktü. Başını öne eğerken, "Üzgünüm Yondu, bugün Milano'yu havaya uçurmak istemiyorum..." diyerek odasının içinde yuvarlandı ve sırt çantasına sarılarak içinden walk-manini çıkardı. Tony'e sözlerini yazdığı Lemon Tree şarkısına bir an önce gelmesini umut ederek kulaklıklarını kulağına taktı ve iç çekerek, gözlerini kapattı.

Bu sırada Yondu, Kraglin'i omuzundan çekiştirerek Peter'ın odasından çıkardı ve arkalarından kapanan kapının sesini duyar duymaz, "Telefonu ne yaptın Kraglin?" diye sordu.

Kraglin bir yalan söylemeye daha hazırlanırken, "Bana yalan söyleyemeyeceğini biliyorsun değil mi? Senin çocukluğunu bilirim!" dedi.

"Xandar'da sattım..." dedi Kraglin, "Çoktan parçalanmıştır."

"Sen..." Yondu yamuk dişlerini sıktı ve ceketinin eteğini kaydırarak okunu gözler önüne çıkardı. Kraglin korkuyla gerilerken, "Yağmacılar aşkına, sen neden böyle bir şey yaptın Kraglin?" diye sordu.

"O aptala çok sinirlenmiştim! Bu kadar önemli olduğunu bilseydim walk-mani satardım!"

"Kraglin... Kaybol gözümden, yoksa gemiden cesedini atacağım!" dedi Yondu, ve cümlesi biter bitmez Kraglin ayakları poposuna vura vura koşmaya başladı. Yondu ise omuzunun üstünden Peter'ın kapısına baktı, başını iki yana sallarken derince bir iç çekerek yürümeye başladı.

Kıskıskıs
Şeremsiz Kraglin, Peter'ın tek bağlantısının ırzına geçti :< Peter da ben de üzgünüm :z

Gerçi Kraglin'i severim neden onu kötü bir kaka yaptım bilmiyorum.

Eh bu arada profilimde yeni bir starkquill hikayesi var :3 bakmak isterseniz, "Ruh Eşi"

Hikayemi Öğreneceksin | starkquill✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin