Özel Bölüm #1

328 28 37
                                    

2 Hafta Sonra

"Lanet olası! Sana o parça oraya uygun değil dedim!" diye bağıran Tony ile neye uğradığını şaşıran Peter, "Bence çok uygun göründü, baksana şekilleri aynı," dedi.

"Peter... Yondu seni yemeden nasıl durabildi? Şu an seni kazanda kaynatmak kafa tasından şarap içmek istiyorum!" dedi Tony ve sırtını duvara yaslayarak yere kaydı.

Haftalardır Peter'la birlikte Milano'yu tamir etmekle uğraşıyorlardı ama Tony ne kadar düzeltiyorsa Peter da o kadar bozuyordu.

"Çok mu güzel kokuyorum neden herkes beni yemek istiyor?" diye sordu Peter. Yerde bağdaş kurmuş kucağındaki İngiliz anahatarlarını parmaklarının arasında döndürüp duruyordu.

Tony istemsizce güldü ve elinde tuttuğu vidayı Peter'a fırlattı. "Aptalsın," dedi. Peter da güldü çünkü Tony'nin hakaretlerinin birer sevgi belirtisi olduğunu anladığımdan beri onun ağzından çıkan her kötü söz onu güldürüyordu.

"Bay Stark, arkadaşlarınız geldi. Girmelerine izin vereyim mi?" diye soran Jarvis'in sesiyle Peter ayağa fırladı ve "Sarışın kenafir de aralarında mı?" diye sordu.

Tony, depoyu inletecek bir kahkaha attığında Peter dudaklarını büzdü. Jarvis ise, "Natalie Romanova, Bruce Banner ve Steven Rogers kapıdalar Bay Quill..." dedi.

"Off..." diyerek yerine çöken Peter'a kısa bir bakış attıktan sonra, "Gelsinler Jarvis," dedi ve Peter'ın yanına giderek ellerini dudaklarını büzen çocuğun yanaklarına koydu.

"Sen neden kıskanıyorsun Steve'i ya?" diye sordu.

"Seni benden daha iyi tanıyor... Bazen seni anlamadığımda istediğin cevabı veriyor ve bana kenafir bakışlar atıyor..." diyerek oturduğu yerde büzüşen Peter'a kollarını sardı Tony.

"O benim arkadaşım Peter. Kıskanmanı gerektirecek bir şey yok," diyerek iyice sarıldığında, Nat'in sesi depoda yayıldı.

"E, müsait değilseniz gelmeseydik..."

Steve Natasha'yı koluyla dürttü ve gözlerini belertti. Bruce ise gülerek, "Size gelmemenizi söylemiştim. Sonuçta onların zekaya ihtiyacı var. Dövüşen bir kadına ya da bir askere ihtiyacı yok," dedi.

Tony sarıldığı Peter'la birlikte ayağa kalkarken Steve'e baktı ve "Askeriyeye kabul edildin mi?" diye sordu. Steve genişçe gülümserken, "Evet, sonunda başardım..." dedi.

"Oh, sevindim dostum." Tony, Peter'ı bırakıp Steve'e kısaca sarıldı ve hemencecik Peter'ın yanındaki yerine geçti. Peter belli etmese de çok kıskançtı ve yalnız kaldıklarında Tony'nin canını okuyordu.

Beşlinin arasında tuhaf bir sessizlik olduğunda, Steve, "Peter ne zaman gidiyor?" diye sordu.

Tony, Peter'ın yalnız gitmeyeceğini şimdilik arkadaşlarına hatta Peter'a bile söylememişti. Bu yüzden gemiyi Peter için tamir etmeye çalıştıklarını sanıyorlardı ama yanılıyorlardı. Tony, Peter'la birlikte gidecekti.

"Ah... Ben ne kadar düzeltirsem, Peter da o kadar bozuyor. Sanırım beni görünce uzayın tadı kaçtı, gidesi gelmiyor çocuğun..." diyerek yamuk bir gülümseyişle Peter'a baktı. Peter da gülümserken, "Seni peşimden sürükleyebilirsem, gidesim gelir..." dedi.

Natasha boğazını temizlediğinde, Peter ona baktı ve "Ne var canım? Aşık oldum," dedi.

Tony öksürmeye başladığında, Bruce bıyık altı gülüyor Natasha ve Steve ise şaşkınca Peter'a bakıyorlardı.

"Fark etmediğinizi söylemeyin. Hele sen Tony! Hiç fark etmemiş gibi davranamazsın. Kalkıp ta Xandar'dan buraya geldim ben, sence keyfine bir gezi mi düzenledim buraya?"

Tony boğazını temizleyerek doğruldu. Keyfine bir gezi değildi elbetteki ama Tony bir anda arkadaşlarının önünde böyle bir itirafı beklemiyordu. En azından özel, romantik bir an beklemişti ama sonra böyle bir şeyi beklediği kişiyi baştan aşağı süzdü.

Yanında hiç kıyafeti olmadığı için Peter Tony'nin pijamalarını giymişti. Üstünde Stark endüstirilerine ait gri bir tişört vardı. Her yeri saçak paçak, dökük döküktü. Kısacası, birisi Peter'ı dışarda görse bozukluklarını çocuğun eline tutuştururdu. Dilenciden farkı yoktu. Ayrıca, sabahtan beri geminin motoruyla uğraştığı için yüzü hafifçe kararmıştı. Elleri zaten simsiyahtı!

Başını iki yana salladı ve gülerken kolunu çocuğun omzuna attı. "Ne güzel bir itiraftı o öyle..." dedi. Peter kendini toparladığından bu yana flört ediyorlardı. Birbirlerine imalı şarkılar söylüyorlar, bazı filmleri izlerken gözleri buluşuyor falan filan tüm bu romantik flört anlarını yaşamışlardı.

Tony, sadece geminin tamir aşamasının bitmesini ve Peter'ı yol için hazırladıktan sonra onunla gideceğini söylerek ardından onu sevdiğini itiraf edecekti. Anlaşılan kıskanç Peter, Steve'in varlığı yüzünden anlık bir panikle aşkını bir anda itiraf edivermişti.

Peter, kendine manalı gözlerle bakan Tony'e döndüğünde, hafifçe yutkundu. Ona aşık olduğunu bir anda ağzından kaçırmıştı. Kırdığı potun devamı olarak, herkese hitaben en sonundaysa Tony'nin suratına doğru, fark etmekle ilgili bir şeyler homurdanmıştı.

Şimdiyse, gülümseyerek kendini izleyen adamdan bir cevap bekliyordu.

"Seninle geleceğim Peter," dedi Tony. Arkadaşları hep bir ağızdan, 'Ne? Hayır!' kelimelerini dillendirirken, Peter ilk önce şaşkınlıkla ardından da keyifle sırıttı.

"Ciddi misin?" diye sorduğunda, Tony hafifçe omuz silkti ve "Neden bu gemiyi tamir etmeye çalışıyorum? Seni göndermek için mi? Saçmalıyorsun, seni hiç bir yere gönderemem tek okuyucum..." dedi.

Peter genişçe gülümserken, "Okuduğum en güzel kitap..." diyerek Tony'nin gözlerine baktı. Bruce, Steve ve Natasha'yı omuzlarından çekiştirerek dışarı çıkartırken Tony ve Peter yakınlaştılar. Peter, gözlerini Tony'nin gözlerinden alamazken, "Artık bir şeyleri bozmaya çalışmayayım ve bir an önce şu lanet gezegenden çıkıp gidelim!" diyerek sırıttı.

"Tamam," dedi Tony. Ardından ellerini Peter'ın yanaklarına koyup gözlerini dikkatle çocuğun gözlerine dikti. "Seni tüm yağmacıların önünde rezil edeceğim," diyerek genişçe sırıttı.

"Ne-neden? Ne yaptım ki?" diye sordu Peter, gözleri korkuyla açılmıştı. Tony ise Peter'ın yanaklarını bırakarak yarım kalan işine dönerken, "Beni arkadaşlarımın önünde utandırdın!" diye bağırdı.

"İnsan biraz daha romantik olur, aptal herif!"

Peter istemsizce kahkaha atarken, "Seni seviyorum Anthony Edward Stark!" diye bağırdı.

Tony de Peter'a dönüp geri geri giderken, "Sanırım ben de seni seviyorum, Peter Jason Quill..." dedi.

"O 'sanırım' orada olmamalıydı!" dedi Peter, Tony ise orta parmağını kaldırarak genişçe sırıttı.

Kıskıskıs
Belki sonra ne olduğunu bilmek istersiniz diye düşündüm...

Hikayemi Öğreneceksin | starkquill✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin