SİS

4.Bölüm

                               Tuna -Moskova-
Neredeyse bir haftadır buradaydık lanet soğuk ve ifadesiz koca kafalı pislik ruslardan başka bir şey yoktu . Hâlâ bu görevi anlamakta zorlanıyordum. Anıl olmadan bir göreve ,görev mi denirdi hem! Herifin adını dahi bilmiyorduk bile onu bu koca şehirde nasıl bulacaktık. Bu kadar az bulgu içerisinde bizim bu işi çözmemiz,bir dakika öncesine gitmekten daha imkansız görünüyordu. Osman Düzgün çok genç bir ajandı onunla ilk kez ortak bir görev yapıyorduk bana saygısını her fırsatta dile getiriyordu. Dosyasına baktığımda kısa sürede çok yükseldiğini gördüm,demekki patron bu çocukta diğerlerinde göremediği bir şey görmüştü. O zaman sorgulamayı kesmelisin dedi iç sesi ona.  Seyrekleşmiş saçlarına attı ellerini oda servisi birazdan gelirdi ama osman ortalıkta görünmüyordu. cep telefonunu eline alıp tam genç ajanı arayacağı sırada, kapıdan içeriye 1.93'lük bir dev girdi. Bu çocuk ajan değilde bir model olsaydı kesinlikle kitleleri peşinde sürüklerdi. Uzun sarı saçlarını topluyordu buz gibi mavi gözleri ve bir erkeğe göre ince sayılabilecek kaşları, kıvrımla suratına tam oturuyordu. Sakaldan nefret etmeme rağmen Osmanda gerçekten harika duruyordu. ona alıcı gözüyle bakmayı kesip bir fırça atmaya karar verdim. ta ki oda servisi yapmakla görevli olan mini etekli sarışın fıstık odanın kapısını çalana kadar. İyi yırtmıştı paçayı osman,kesinlikle şanslı günündeydi.

Bu sabah rusların başkenti çok soğuktu camdan dışarı baktığında insanların ne kadar sıkı giydiğini görüyordu. Duraklarda otobüs bekleyen insanlar, ağzında ki sigaranın dumanını gökyüzüne, özgürlüğe itenler. Sıcak bir yer bulmak için bir oraya bir buraya volta atan kediler, köpekler... Yere doğru inip kalkan kuşlar kornalar trafik ışıkları lambalar... bugün dışarsı daha kasvetliydi sanki ona gel diyordu. Yarım saat önce aldığı emirlere harekete geçme zamanın geldiğini öğrenmişti. Osmanda sarı çizgili otelin logolarını üstünde barındıran çarşafın ucunu kaçırmıştı yorganının 3/2 si yerleri ısıtıyordu özür dilerim amirim geç kalmışım dedi utankaç bir sesle. acelemiz olsa seni uyandırdım evlat dedi yumuşak sevecen ve bir babanın sesini andıran şekilde. Osman hızlıca üstünü giymişti en son silahını şarjörünü kontrol etti ve beline 7.65 mm Barettayı taktı. bende baretta kullanıyordum ama osmanınkinin alt modeldi benim için modelin pek önemi yoktu zaten vurmak istediğimin anlına koca bir delik açardım. Amirim ne yapıyoruz dedi bir hevesle genç ajan. başımı camdan alıp ona döndüm . ve konuşmaya başladım. '' Eylemi yapacak olan İranlı şerefsize ulaşmamız için burdaki bağlantılarına erişmemiz gerek sabah aldığım bilgilere göre.  buraya 45 dakika mesafede iran konsolosluğu var. konsolosluğun arka tarafında bulunan 6 sokakta mültecilerle dolu. orda iran konsolosluğunun kendi vatandaşlarına ve diğer muhtaç rusların  yemek  ihtiyaçlar için oluşturulmuş bir aşevi varmış. Aşevinin başında ki adam  khalid bin abbas adında bir iranlı doğal olarak bizim hedefimizde o adamı almak. adam türkiyede iki kez bulunmuş ve geldiği süre içersinde iki küçük çaplı patlama gerçekleşmiş birisi erenköy tır pazarında diğeri ortadağda. ikisindede ölen olmamış maddi hasar ve 6 hafif yaralı vatandaşımız olmuş. dediklerimi anlıyorsun dimi ? genç ajan beni çok dikkatli dinliyordu ve bu onun gözüme girmesini iki kat daha fazla hızlandırmıştı. evet amirim dedi yutkunarak. Onu alırken kesinlikle iz bırakmamalıyız sessiz ve kimseye görünmeden büyük ihtimalle işimiz bittikten sonra onu bırakırız ama bana kalırsa öldürmek daha akıllıca olur. Türkiyeden talimat gelene kadar sağ olacağı kesin. Aşevine beraber gideceğiz bina hakkında yeterli bilgiye sahibiz patron gönderdiği e postada herşeyi açıka belli etmiş.3 katlı iki kapısı var biri ön biri arka tarafta. Cadde tarafında kalan kısımda yangın merdiveni var orayı kullanmak pek mantıklı görünmüyor öte yandan öbür yan tarafı ormanına bakıyor ve bir duvar dışında orayla birleşik sayılır girişimizi ormanın içinden yapacağız ne dersin sende ? Osman sanki bir film planı yaptığımızı düşünüyor gibiydi. Genç ajan konuştu. amirim bunu bu sabah yapmayacağız dimi ? bu soru çok aptalcaydı ama osmanı bozmak istemedim. Akşam saatlerinde yapacağız, sonraki sorunun ne ollacağını tahmin edecek kadar tecrübeliydim. neden mi sabah kalktık evlat. fotoğraflar görüntüler sesler hiç bir zaman sana çıplak gözün verdiğini veremez. keşif yapacağız dedi heyecanla, sanki  büyük bir başarıya imza atmış gibi. Gülmemek  için kendimi zor tutmuştum patron bu çocukta gördüğü şeyleri sanki bir kez daha gözden geçirmek zorundaydı. Kahvaltı ettikten sonra bir kaç telefon görüşmesi yapacaktım karımı ve iki oğlumu çok özlemiştim. Bu görev beni onlardan ayıran ilk iş değildi, yinede aile olmak tarifi mümkün olmayan bir durumdu. . Kahvaltı için odadan çıkmaya hazırlandık ve rus yemeklerinin şuana kadar tattıklarımdan daha lezzetli olmasını diledim içimden.