7.Bölüm

28 3 0
                                    

                                                                                                                                                     TUNA
Bu sabah rusların başkenti çok soğuktu camdan dışarı baktığında insanların ne kadar sıkı giydiğini görüyordu. Duraklarda otobüs bekleyen insanlar ağzında ki sigaranın dumanını gökyüzüne, özgürlüğe itenler. Sıcak bir yer bulmak için bir oraya bir buraya volta atan kediler köpekler, yere doğru inip kalkan kuşlar, kornalar trafik ışıkları lambalar... Bugün dışarısı daha kasvetliydi, sanki ona gel diyordu. Yarım saat önce aldığı emirlere harekete geçme zamanın geldiğini öğrenmişti. Osmanda sarı çizgili otelin logolarını üstünde barındıran çarşafın ucunu kaçırmıştı yorganının 3/2 si yerleri ısıtıyordu.
"Özür dilerim amirim geç kalmışım" dedi utankaç bir sesle.
"Acelemiz olsa seni uyandırdım evlat" dedi yumuşak, sevecen ve bir babanın sesini andıran şekilde. Osman hızlıca üstünü giymişti en son silahını şarjörünü kontrol etti ve beline 7.65 mm Barettayı taktı. Tuna da baretta kullanıyordu ama osmanınkinin alt modeliydi. Onun için modelin pek önemi yoktu zaten,vurmak istediğinin anlına koca bir delik açardı. "Amirim ne yapıyoruz" dedi bir hevesle genç ajan. Başını camdan alıp ona döndü tecrübeli ajan ve konuşmaya başladı. '' Eylemi yapacak olan İranlı şerefsize ulaşmamız için burdaki bağlantılarına erişmemiz gerek sabah aldığım bilgilere göre, buraya 45 dakika mesafede iran konsolosluğu var. Konsolosluğun arka tarafında bulunan 6 sokakta mültecilerle dolu. Orda iran konsolosluğunun kendi vatandaşlarına ve diğer muhtaç rusların  yemek  ihtiyaçlar için oluşturulmuş bir aşevi varmış. Aşevinin başında ki adam  khalid bin abbas adında bir iranlı doğal olarak bizim hedefimizde o adamı almak. Adam türkiyede iki kez bulunmuş ve geldiği süre içersinde iki küçük çaplı patlama gerçekleşmiş birisi erenköy tır pazarında diğeri ortadağda. ikisindede ölen olmamış maddi hasar ve 6 hafif yaralı vatandaşımız olmuş. dediklerimi anlıyorsun dimi ? Genç ajan amirini pür dikkat dinliyordu. bu da onun Tuna'nın gözüne  girmesini iki kat daha fazla hızlandırıyordu. Evet amirim dedi yutkunarak. "Onu alırken kesinlikle iz bırakmamalıyız sessiz ve kimseye görünmeden büyük ihtimalle işimiz bittikten sonra onu bırakırız ama bana kalırsa öldürmek daha akıllıca olur". Türkiyeden talimat gelene kadar sağ olacağı kesin. Aşevine beraber gideceğiz bina hakkında yeterli bilgiye sahibiz patron gönderdiği e postada herşeyi açıka belli etmiş.3 katlı iki kapısı var biri ön biri arka tarafta. Cadde tarafında kalan kısımda yangın merdiveni var orayı kullanmak pek mantıklı görünmüyor öte yandan öbür yan tarafı .... Ormanına bakıyor ve bir duvar dışında orayla birleşik sayılır girişimizi ormanın içinden yapacağız ne dersin sende ? Osman sanki bir film planı yaptıklarını düşünüyor gibiydi. genç ajan konuştu. "amirim bunu bu sabah yapmayacağız dimi ? bu soru çok aptalcaydı ama osmanı bozmak istemedi Tuna. Akşam saatlerinde yapacağız. Sonraki sorunun ne ollacağını tahmin edecek kadar tecrübeliydim. neden mi sabah kalktık evlat. fotoğraflar görüntüler sesler hiç bir zaman sana çıplak gözün verdiğini veremez. keşif yapacağız dedi heycanla sanki büyük bir başarıya imza atmış gibi. gülmemek için kendimi zor tutmuştum patron bu cocukta gördüğü şeyleri sanki bir kez daha gözden geçirmek zorundaydı. Kahvaltı ettikten sonra bir kaç telefon görüşmesi yapacaktım karımı ve iki oğlumu çok özlemiştim.bu görev beni onlardan ayıran ilk iş değildi. yinede aile olmak tarifi mümkün olmayan bir durumdu. . kahvaltı için odadan çıkmaya hazırlandık ve rus yemeklerinin şuana kadar tattıklarından daha lezzetli olmasını diledim içimden.

SİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin