Multi ye sevdiğim bir müziği bıraktım.
Saldırı... Saldırı... Saldırı
Saldırı ne demek?
Ne amaçla saldırıya başvururuz?
Darp?
Savaş?
Para kazanmak?
Siber?
Dolandırıcılık?Ben bir hacker'ım ama suç işleyenlere engel olma amacıyla değil miydi?
Boşverin gitsin, zaten herkes suç işliyor fakat bizim işimiz farklı amaçla farklı yöne çekiliyordu. İlk önce bir firimayla sadece dalga geçip gülüyorduk ve yüz üstüne çıkarmak dışında hiçbir şey yapmıyorduk. Nasıl oldu da para için savaşır olduk? Sadece suç işleyenlere ders verirken bizim paramız nasıl oldu da 30 milyon, kıtlıkta -saldırı bir sene ve fazlası boyunca hiç yapmazsak- ise sadece10 milyonla geçinir olduk ve bazen de bu bizim için zor oluyor. Lola bu parayla sadece Türkiye'yi ve birkaç yurt dışı ülkelerini gezdi, bu para fazlaydı ve suç işleyenlere karşı biz neden suç işliyorduk?
Bilgisayar kapalı bir halde önümde ve ben saatin gelmesini bekliyorum, son yedi saat. Masadayım ve duvar saatine bakıp duruyorum, sizi benim gerçek dünyamla tanıştırayım;
"Lan yesene yemeğini gerizekalı, mala bak ya mis gibi yemeği yemiyor."
Bu Mert bizim en içten akıllımız, tamam tamam inanmadınız biliyorum ama yapacak bişi yok.
"Sana ne lan Pezevenk Mert, istediği zaman yer. Sal bir adamı, sal!"
Bu Berk sadece Mert'e laf yetiştirebilen birey. Sürekli Mert'e "Pezevenk" demesine alışmalısınız, kardeş bunlar tek yumurta ikizleri kendileri.
"Mert, sus ve yemeğini ye asabımı bozma benim!"
Bu Sena, bizim kabadayı gibi görünen ama sakin bir kız. Kimse birşey yapmaz diyorlar ama yumrukları karışık bir şekilde ortaya savurduğu için kısacası Allah ne verdiyse dalıyor.
"Gençler sakin sakin, ne yapıyorsunuz burada ya?"
Gökan abi, bizim en iyi yaşam koçumuz gibi bişi aslında, benim ağbeyim. Afra'nın ablası Bulut abla' yı seviyordu ama Zümrüt yengemle tanışınca işler değişti, evlendi ve küçük bir kızları olacak. Yiğenimin ismi ise Deniz, gökler kadar mavi ve zümrüt kadar yeşil yosunlarla kaplı olduğu için ona bu ismi vereceğiz. Fakat Afra baya bir bozuk abime.
"Gençler ben gidiyorum, bu kadar yeter zaten ablam' ın yanına uğrayacağım."
Afra, tam da bahsettiğim kişi bu. Duygularını gizlemez direk çarpar, boş yere sinirlenmez çarpar, gıcık olur çarpar, küfrederek çarpar. Yani baya bir çarpar; hem sözleriyle, hem gözleriyle, hem de eliyle ağzına çarpar yapıştırır.
"Bekle, ben de geliyorum."
Bu Ege, en açık ve özlü sözler onda bulunur. Kendisi okulda ki başarısından dolayı örnek ve tebrik öğrencisi olması dışına felaket derecede bir yakışıklılığı olduğu söylenir hadda geçen Mert;
"Kanka kız olsam, sana yavşarım." Demişti."Biz gideriz Ege, sen otur biz kız kıza takılırız, hadi Sena."
Bu Gece, bizim grubun en mükemmel ve uyumlu sevgilisine sahip o da Gündüz. Gündüz+Gece= uyumlu çift.
"Biz Sena'yla bir planımız vardı, ard arda dört film izleyecektik."
Burak la tanışın. O ise korku filmlerine aşık biri olupta, sevgilisi için başka filmler izleyebilecek kapasitede ki mükemmel adam.
"Öyle önemli değildir bırakıp gitmeler, kardeşim."
Bu da Gündüz, şiirlerin en ücra köşelerine yelken açan adam. Mecnun ya adam tam bir şair aşığı, Gece kadar değil.
"Ee gençler! Naber, nasıl gidiyor?"
Bulut abla, bazen diyorum ki: Afra ile Bulut abla nasıl olur da abla kardeş olabilir? Birisi içinde ki duyguları dışa aktarmazken nasıl olur da diğeri içinde ki duyguları dışa aktarmak için can atar.
Ve ben, ben kimim?
Ben kendi kimliğimi daha bulamadan nasıl size tanıtabilirim ki kendimi?
*Hacker Crime* böyle tanıtsam? Veya
*Bir kızın bilgilerini zorla alan, tehditkar birisi* güzel durdu mu, şöyle havalı felan?Kendine gel! Kendine gel! Kendine gel!
İçimde ki biryerler bana bunu söylüyordu. Kendine gel, sadece kendine gel.
Ben kim miyim?
Ben Mr. Crime, 19 yaşında ki en büyük hacker topluluğunun kurucu merkezi. Dünya ya meydan okuyan hacker, en büyük saldırı ağı, savaşı kazanan kişi, imkansızları başaran, ele geçiren. Nereye kadardı bu? Hızla bilgisayarımı alıp, önümde ki hamburger i Mert'in önüne bıraktım. Hava yağmurlu, sanki bana düşünme fırsatı verecekmiş gibi hava yağmurluydu. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu.
Deri ceketimi çıkardım ve o an da bir anne ve üç yavrusu birbirlerine sokulmuş ısınıyorlardı, ceketi iki elime aldım ve korkutmadan incitmeden üstlerine örttüm. Elimde bilgisayar ve ben yavaş yavaş düşünerek yürürken ara sokağa girdim. Bir kız; sırtında sırt çantası ve başında beresi ile yüzüme bakmadan ilerledi. Yanımdan geçerken arkamı döndüm ve ona baktım, hissetmiş gibi başını arkasına döndürdü ve yüzüme baktı. Yüzü kusursuz derecede güzeldi, burnu soğuktan kızarmış,çok güzel gözleri ve hafif beresinden çıkmış saçları. Önüne döndü ve ilerledi, Ayözla Özel Koleji... Hergün bu artık ızdırap olmuştu, ne yapıyordum ben? Bir kızı tehdit ediyordum. Tıpkı yanımdan geçen kız kadar masum bir varlığı tehdit ediyordum, ne yapıyorsun sen?
Eve geldim ve üstümü değiştirdim, bilgisayar başında bekliyorum. Kendime kızmaktan başka ne yapabilirim ki?
Ot çekmek?
Uyuşturucu?
Rom?
Bira?Içimden tekrar ediyorum, ne yapıyorsun?
Mayıs... Mayıs... Mayıs o,o nasıl biri acaba, benim bu yaptıklarımı nasıl değerlendiriyor? Güzel dememin sebebi veya onu sanki tamamen tanımışçasına yorumlamam yalandan ibaret değil mi?
Daha yüzünü görmediğim bir kız'a çok güzelsin demek insanlık dışıydı.
Telefonumdan bildirim geldi;Nisandansnra: Sana fotoğrafımı göndermeyeceğim, sen kimsin ya? İnan yüzümü gördüğüne dair kanıt bile isteyebilirim. Sen nasıl insansın, taht'a oturmuş şişman yaşlı kral gibi davranmana müsade edemem. Siktiğimin hackerlığı senin olsun, benim bir okulum, bir sevgilim, bir ailem, arkadaşlarım, hayatım var ve bunu senin ellerine bırakacağımı mı sanıyorsun? Sen kafayı sıyırmışsın, pisliğin tekisin.
Bilinmeyenbiriyim: Özür dilerim.
Ve Ecmel YAVUZ ilk defa birinden özür dilemiştim. Sözlü olarak olmasada, yazılı olarak özür dilemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker Mr. Crime & Mrs. HaLuEyLa (Türk Hacker kitabı...)
Genç KurguNot: Bu hikayede ki kişiler, yer vb. kurgudan ibarettir. Gerçekle bütünleştirilemez veya suça yönlendirmez. Yayımlanma tarihi: 27.07.2019