LANET GÜN

223 21 29
                                    

Tabii ambulansın baya geç gelmesi herkesi sinirlendirmişti buna başta Bilal olmak üzere tüm hatta karargah tepki göstermişti bilal'in ambulans şoförünün üzerine yürümesi bile gerçekleşmişti . Onu tutan Mehmet Ali ve Osman'dı yoksa şoförün hali haraptı . Hastaneye kadar dayandım ama hastanede dayanamadım hastane koridorlarında giderken kendimden geçmişim uyandığında kendime aşırı rahat bir şekilde doğruldum . Ayağa kalktığımda ilk işim saate bakma oldu saat 18:00 dı . Pencereye çıktım bizimkiler aşağıda kahkahalar atıyorlar sağa sola bakınıyorlar çay içiyorlar birbirlerine sataşıyorlardı. Gülay sakin ve ayrı bir köşede oturuyor top patlasa duymayacak şekilde idi . Bizimkilerden uzak bir bankta oturmuş dalıp gitmişti . Tamda o an kafasını bu kata çevirip bana baktı bulduda zaten. Hemen koşarak hastaneye girdi bizimkiler şaşırıp yukarıya baktıklarında beni görünce hepsi aynı şekilde koşup hastaneye girdi . Arkamı döndüğümde abim odaya girdi ve hemen atıldı :
-Senin ayakta ne işin var Kaan geç yatağına uzan . Sen var ya sen adamı fıttırırsın 2 dk g*tünün üzerine oturdun hemen kalkman gerekmiyor.
-Ne ? Sen var ya nasıl bir insansın ya ?
-Hayırdır lan neyim var işte gül gibi abiyim daha ne istiyorsun
-Sence ben bu saate kadar uyuma ihtimalim var mı ? Tabiki yok ulan abi
-Yooo mışıl mışıl da uyudun kardeşim . Sivil hayatta masum bir adam kamuflaj içinde bir adet ölüm makinesi uyurken bir pamuk prens .
-Ne ? Pamuk prens mi ? Ya siz ilaç attırdınız dimi ?
-Ben attırmadım da attırdı isek ne olmuş yani büyütülecek bir şey yok ya . Bizimkilerde o sırada odaya girdi hal hatır soracaklarını bildiğim için -İyiyim gayet sonra , abartılacak ya da büyütülecek bir durum yok . Abi Allah'tan kaç saat olmuş ? Akşamın 6'sı hava kararmış sen bana diyorsun iki dakika ilaç kattirdiniz dimi mi sizi gidi kurnazlar .
-Benim haberim yok Alper olan varsa desin . dedi ve güzel bir kahkaha attım bende ardına içeren hemşire girdi.
- O komutanım uyanmışınız aslında biz sizin daha geç uyanmanız bekliyorduk o ilaçlardan sonra. Deyince hepimiz kahkaha attık hemşire tedirgin bir halde baka kaldı Emre;
- korkma korkma sadece sen gelmeden önce o ilaçlardan bahsediliyordu da ondan dolayı. -Doktoru çağırayım . Deyip odadan çıktı .
-Ben paşaya haber veriyorum o zaman . Telefon nerde lan ?
-Bende komutanım. diyip uzattı Bilal. Tekbirin ardinden olan biten her şeyi baştan anlattım ve uyandığımı söyledim . Paşa gür bir sesle
-Yiğit gazim yine Erdin gazilik makamına Allah yolunu bahtını güzel eylesin .Her şey senin istediğin gibi gitsin . ha bu arada Allah aşkına neydi o karın sancısının adı o şerefsiz pek kafaya takma Her zamanki klasik şerefsizler heytinden merak etme çok kaşınırsa canı senin ellerini binbaşım kafana göre sen nasıl istersen haydi Gazim Allah'a emanet görüşmek üzere . deyip yüzüme kapattı. 2. kere böyle bir durumla karşılaşıyordum. Yoksa generalin benden sakladığın bir konumu vardı iyice kafam karıştı artık .Bence hiç bu kadar kısa süre  konuştuğumuzu hatırlamıyorum çünkü . Osman ortama neşe katmak için elini sıvazlayarak;
Akşam nerede yemek yiyoruz komutanım ya vallahi Mustafa abi bizi adam akıllı bir restoranta götürürsün 3 saat yemek yerim diye düşünüyorum .  diyerek güldü
- Emredersiniz komutanım
- (tüm sinirli bir şekilde abime baktı Emre;) Yahu abi biz sana kaç oldu diyoruz bize teke tekte komutanım deme deme komutanım Yok.
-Tamam Emre ya demem.
-Sahi abi güzel yemek yapan yer var mı ?
-Var var ne isterseniz buluruz size kalmış kardeşim
-Çok iyi olur saat başı tost yemekten bıktım bre .
Tam o an koridorda bir bağrışma geldi ve kesildi . Kapı tıklatıldı hemen ardından. Herkesin eli silahına doğru  kayıyordu ama odaya giren kişiler bizi mutlu etti Hasan Ağa ile torunu idi. Hasan Ağa önden girip selam verdi ardından torunu . Bilal'in gösterdiği sandalyelere oturdular .
-komutanım geçmişler ola .Duyunca hemen yola koyulduk geldik.
-Allah razı olsun ağam . Ayşe büyük bir tebessümle
-Kaan komutanım geçmiş olsun Allah gücünüze güç kuvvet versin .
- Allah razı olsun teşekkür ederim Ayşe .
Diyince Gülay'ın gözleri fal taşı gibi açıldı . İçeri birkaç kişi ellerinde poşetlerle girdiler  ve poşetlere bırakıp çıktılar Ayşe ;
- Hastane yemekleri pek iyi değildir. Ben de yemek yaptım sizlere afiyet ile  yersiniz .
-Hiç gerek yoktu . Biz başımızın çaresine bakardık .dedi Gülay teğmen . Ali Gülay'ın kolunu cimcikledi hemen . Ayıp ediyordu çünkü
-Olsun biz genede hizmetimizi edelim sonra demeyin bunlar bize bakmadılar.
-Yok yok demeyiz , Teşekkür ederim tim adına ve Alper komutanım adına .
-Komutanımız kendi ederdi aslında ama rica ederim.
Bu sefer Gülay'a ters bir bakış attım son vermesi gerekiyordu .
- Teşekkür ederim Ayşe hanım .
-Rica ederim komutanım .
- Hasta ziyaretinin kısası makbülmüş . Dedi Hasan Ağa
- Estağfurullah ağam siz nasıl uygun götürürseniz  .
-Müsadeniz ile komutanım Allah'a emanet olunuz cümleten .
Diyip torunu ile beraber çıktılar .
Gülay'a dönüp baktım hemen Ayşe'nin arkasından donup kalmıştı .

NEFES TANRI DAĞININ ÇOCUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin