Gebze
...
Termal gözlük ile duvar arkasında kimse gözükmüyor idi . Demek oluyor ki içeride ısıtma sistemi çalışıyordu .
Ama seslerden belli ki 2 kişi vardı . Tabancayı yerinden çıkarıp emniyeti açtım ve mermiyi sürdüm . Kafamı hafiften çıkarınca keremden ses geldi "Aynı anda hareket edelim . Biz çatıdakileri yerken sende yerdekileri hallet ." Dededi . "Çatıda kaç kişi var ki ?" Diye sordum "Merak etme 3 kişiler sana yetişirim atışın ile başlıyacam bilesin " dedi kerem . Derin bir nefes aldım , ardından düşünmeden yerimden fırladım iki kurşun iki leş . Hızlıca kapıya ilerledim pat diye arkamdan ses geldi . Ödüm bokuma karışmış idi , arkamı dönünce fark ettim çatıdan düşen leşin biri idi . Berat bütün güvenlik sistemlerini çökertmişti . Rahatça hareket edebiliyorduk vesselam . Giriş avlusundaki danışman masasında elinde telefon ile oturan korumalardan biri koridor sonunda ise ileri banklara oturmuş iki kişi vardı . Tabancayı kılıfına yerleştirip mptyi aldım direk elime . Gerilip ateş etmek için çıktığım sıra üçüde iflas idi . Berat çok yavaşsın der gibi bir harekette bulundu . Tınlamadım . Direk içeri girip kapıya bombayı kurdum ;
-Tüm bombaları kurdum reis . Değil o şerefsiz mikroorganizma bile çıkamaz buradan .
-Eyvallah kardeşim . O zaman hadi devam edelim .
-Bu arada alt katları kontrol ettim . Temizdi , yani hacı ortalıkta yoktu . En üst kattaki genel yönetim katında saar.
-Kerem ?
-Hemen acı arıyorum .
-Hadi bizde devam edelim .
Hızlı adımlar ile merdivenin başına geldik .
-Kanka çıkacağınız katta 9 çakal var . Yani dron ile görebildiğim bu .
Beratla göz göze gelip devam ettik . Mpty bırakıp sırtımdaki oku alıp iyice gerdim . İlk karşıma çıkan bitmiş idi bu hamle ile .
-Alper sağında 6 solunda 3 kişi var . Solu sen sağı Berat alsın .
Berat kafası ile onayladıktan sonra merdivenlerden hemen çıktık. Üç kişiyi okla yemek zor olacağı için tekrar silahı elime aldım , benimkileri yedikten sonra . Hemen berata destek için arkamı döndüm daha 2 kişiyi yemiş idi . Geri kalan dördün 3 ünü Berat biride bana düşmüştü.
-Alper! Doğru tahmin ediyorsun . En üst katta bir odada o soysuz . Ama cam kurşun geçirmez olabilir . Zırh deliciler ile sıkmaya hazırlanıyorum odada 6 kişiler çünkü . Katta ise 17 var .
-Yoğ a...... O ney lan ? Peki üstümüzde .
-Orada 6 kişi altisida direk karşınızda olacak .
-Berat o zaman ? Pencerelerden kata girip ummadiklari yerden vurucaz .
-Emredersin Binbaşım .
Hemen arkamı dönüp sol taraftaki odaya daldım . Çengeli hazırlayıp ;
-Kerem şu zırh deliciler birini görelim ya .
Sesin gelmesi ile çengeli fırlattım . Sesin yankısı sürer iken biz üst kata çıktık . Kattakilerin dikkatini sese çekerek camın kırılma sesini duyurmamaya çalıştık , çalıştım . Yani inşallah berta anlamış idir . Kapıyı yavaşça açıp kafamı dikkatlice çıkardım hepsinin bir arada olduğunu görünce silahı doğrultup hemen ateş ettim . Elimdeki makineli tüfek hepsini Allah'a ulaştırmış idi . Berat kapıyı açıp çıktı şaşkın şaşkın bana bakıyor idi ;
-Az hızlan az .
-Aq ne ara çıktın nere yedin bunları ? Anlamadım ki .
-Ee hızlı olan kazanır .
-(Kerem) Beyler üst katta hareketlilik artı haberiniz olsun .
-Nasıl giricez yukarı Alper bey ?
Yeleğin iç tarafına koyduğum el bombasını çıkardım .
-Bununla . Diyerek güldüm. Hazır ol .
Ardından merdivenlerden koşup el bombasının son 3 saniyesi kala attım tabi kendimi de merdivenden aşağı . Kulağım çok kötü olmuştu , Berat yanıma gelmiş kolumdan tutup beni kaldırmaya çalışıyordu .
-Kerem başla bilader .
-E yani artık sıkılmaya başladım .
Katta önümüze gelene sıkıyorduk kim nedir necidir bakmıyorduk , gerekte yoktu zaten . Bu vakitte burada birisi varsa ancak bu şerefsizin paralı korumaları idir zaten . Koridor da kimse kalmayınca odanın kapısına geldik
-Temiz gir !
-(Berat)Ne demek temiz olum ?
-Hacıya bir şey olmadı dimi ?
-Yok lan ne olacak korkak herif göt korkusundan masanın dolabın içine girdi.
Bunu duyar duymaz hemen kapıyı omuz atarak açtım . Dolabın önüne gelir gelmez dolabın kapağını açtım . Korkan aciz gözler ile bana bakıyordu . Tam karşımda idi , kemerimdeki bıçağı çekip sol kulağını kesip attıktan sonra dolaptan çıkarıp fırlattım . Berat ise geçip koltuğuna oturdu ve "Kerem gel hacı sahneyi kaçırma " diyip ayaklarını masanın üstüne attı . Ağlayarak yalvarıp yalvarmaya başlamış idi . Ama benim affım olmayacak idi bu sefer . Berat "kanka sağ elini sağlam bırak ya bir imza işimiz var onunla " şaşkın bir şekilde dönüp baktım . Elini göğsüne götürüp hemen bilgisayarın klavyesinin başına geçti . Kerem o sıra bir elinde silah bir elinde takım çantası ile içeri girdi . Oda aynı şekilde takım çantasını yanıma bırakıp geçip oturdu . Ayakkabısını çıkardıktan sonra Takım çantasından keseri aldım . Yalvarışları artmaya başlamıştı hacının ama ben durmayacaktım . Keseri ayağına vurup durdum ardından tam eline geçmiştim ki ;
-Hacı bey şunu imzala bir .
-Bu ney lan ?
-Hayatımızım dönüm noktası keremciğim .
-Komutan sen bir şey anladın mı ?
Kafamla onayladım . O titrek elleri ile imzayı attıktan sonra kalemi bıraktı bırakır bırakmaz sağ eline indirmeye başladım bu seferde keseri . Hüngür hüngür ağlamaya başlamış idi artık . Duvar kenarında prizin yanına cektim başından tutup . Bu sefer ise küçük ispirali aldım elime o sıra ayakları ile tepinmeye başladı . Kuşkusuzdur ki her seferinde bir öncekinin acısını unutuyordu . İspirali çalıştırdıktan sonra sanisiye beklemedim direk burnunu kestim . Üstüme fışkıran kanın haddi hesabı kalmamıştı
...
Yüzü ortadan kalkmış , bağırsağına açtığım delik ile oynasak tüm bağırsak dışarı çıkacaktı . Sağ baldıranı çaktığım mala sinirlere denk gelmiş olmalı ki titriyordu . Ağzından kulağına kadar kesmem ise saniyeler bile almadı . Normalde daha zor olurdu . Isıtıp yumurtalarına saplandığım iki şiş ise elektrik direği gibi dümdüz duruyordu . Sağ elinde artık kemikleri gözükmeye başlamış idi aynı şekilde ayağında . Kaşını ise kerpeten ile yolmuştum . Daha anlatamadığım onca şey . Tam bir şa esere dönmüştü hacı . En son kan kusmaya başlamıştı o sıra Nurullah'ın tabancasını çıkarıp takır takır sıkmaya başladım 13 mermide tam kafaya idi . E yani yakın mesafeden sıkıyorduk . Kasının gevşemesi sonucu bağırsakları dışarı döküldü patır patır , Berat dayanamayıp kustu . Normaldi aslında , adam imdiye kadar işkence mi izlemişti . Buz dolabını açıp baktım bir ton alkol ve değişik içecekler vardı . Mor olan bir içeceği kendime aldım bir şişede su Berat için ;
-Al kardeşim benim rahatlarsın .
-Lan bu kadar ileri gideceğini bilse idim seyretmez idim . Hem bu nasıl bu kadar dayandı ?
-(Kerem) Eee Alper bu . Hem o dayanmadı Alper ustaca çalıştı , ne öldürdü ne süründürdü
-Olmuşla ölmüşse çare bulunmaz . Hele kerem bir sigara verde içek ya .
-(Berat) Ee bu kadar leşi ne yapacağız kanka . Ben fabrikamda bunları görmek istemiyorum .
-(Kerem) Fabrikan ha ?
-Tabi ya bak tapu gibi belgede burada . Dedi imzalattığı kağıdı göstererek .
-Zeki adamsın vesselam Berat .
-Tabi lan bundan sonra bonkör Berat'ım . Ufak bir tebessüm ile güldüm .
-Gelip burayı temizleyecekler merak etme .
-İyi iyi güzel . Peki ya bahçedekileri .
Yani bunların 5 katını dışarıda temizlediniz .
-Onlarda var . Diyip pencere kenarına doğru ilerledim .
-Ya o değilde bu salaklar fark etmediler mi ?
-Ettiler . Ama aklınca korumalarının onu koruyacağını düşündü .
-Ve yanıldı .
-Yani. Bak Berat kamyonetin arkasına topluyorlar.
-Hani bakim . Hee iyi iyi . Lan pih ya şunu gördükçe kötü oluyorum . Hadım gidek ya .
-Ohooo Berat sende ya . Diyerek güldü.
-Lan ben sizin gibi dağda bayırda hain kovalamıyorum ki . Param parça insanlar görmüyorum .
-İnsan değil yanlız . HAİN . Altını çizerim .
-Her neyse ya .
-Hadin beyler gidelim . Sizinle konuşacaklarım var zaten .
Diyip sigarayı atıp , arkama bile dönmeden çıkmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES TANRI DAĞININ ÇOCUKLARI
AcciónÇıkmazlar içine yürüyen bir Özel kuvvetler timi . Onlarca olaya rağmen canından geçen bir binbaşı. Babasının intikamı peşinde koşan bir mıt amiri . Ve sınır tanımayan bir vatan davası. Müthiş sırlar ile dolu bir derin devlet . Filimleri filan unu...