bir

40.5K 1K 3.5K
                                    

başlangıç tarihinizi yorum yapmayı unutmayın 🍒

*

"Kızım sınıf başkanlığına aday olsana sen de." diye beni dürtükleyen kankama gözlerimi devirdim. "Üf yine başlama Beril." Beril de bana gözlerini devirip omzuma vurdu. "Lan salak! Ne güzel geçen sene başkanlığını yaptın kulüplerin. Bu sene de ekstradan sınıfın da oluver. N'olur yani? Hocaların daha da gözüne girersin." Dediği son cümle benim mantığımı sorgulatan cümle olmuştu. Zaten çoğu hocalar ile iç içeydim. Biraz daha iç içe olup kartvizitimi yükseltsem fena olmazdı. Önümdeki kahveden bir yudum aldım ve Beril'e döndüm. "Tamamdır. Aday olacağım sınıf başkanlığına da." Deyince Beril ile elinde suyla gelen Avril'de el çırptı.

"İkna ettin galiba?"

"Tabii ki de beybisi." Dedi Beril ve suyunu içti. "Yine ne kaynatıyorsunuz okulun ilk gününden?" Diğer yanıma oturan Uygar ile Kuzey'e baktım. Şimdi grubumuz tamamlanmıştı işte. Bu sene beşimiz de on birinci sınıfa geçmiştik ve alan seçtiğimiz için sınıflar değişmişti. Fakat biz beşli yine aynı sınıfa düşmüştük. Herhalde bu yılki tüm şansımızı sonuna kadar tüketmiştik.

"Marul kimi ikna etti?" diyen Uygar yanındaki Beril'in saçlarını karıştırdı. "Daha okulun ilk gününden de böyle uyuz olunmaz ki ya!" Beril eliyle Uygar'ın omzuna vurup saçlarını düzeltti. "Sensin Marul!"

Uygar ile Beril kavga etmeden duramayanlardandı. Klasik bir durumun içerisindeydiler. Sürekli didişip dururlardı. Bizim de başımızı ağrıtırlardı. Beril kıvırcık saçlı olduğundan Uygar ona sürekli "Marul" derdi. Bu laf da Beril'i çok sinir ederdi.

"Demre'yi sınıf başkanlığına aday olması için ikna ettik." Diye olaya müdahale etti Avril. Kendisi genelde pek konuşmazdı. Sessiz sedasız bir kızdı, benim gibi. Sadece bu beşli arasında çok neşeli ve konuşkan olurduk. Kuzey de geçen seneden beri Avril'den hoşlanıyordu.

"Selam beşliler n'aber?!"

Kuzey gelen Furkan'a bakıp gözlerini devirdi. Okulun en gevezesi, afacan çocuğu Furkan'dı. Zaten genelde tüm Furkanlar böyle olurdu. En yaramaz erkek çocuğu damgası Furkanlar'ın elindeydi.

"Neyiz biz bilader? Altın mı?" dedi Kuzey ve klasik olarak yine bu espriye kıkırdadık. Klasik lafımız olmuştu.

"Altın olduğunuza şükredeceklerine yakınıyorlar. Altın ne kadar oldu haberiniz yok herhalde? Özellikle beşli altın fiyatı ohoo!" deyince Kuzey kafasını salladı. "Aynen kardeşim borsacıyız çünkü biz ya!" deyip Avril'in önündeki su şişesini alıp bir yudum aldı. "Haydi Furkan daha fazla boş yapmadan yaylan kardeşim." diye de ekledi.

Furkan gözlerini devirip bana baktı. "Başkan aynı sınıftayız!" dedi. Geçen sene onuncu sınıfta Furkan ile sıra arkadaşı olmuştuk ve baya eğlenceli yıl geçirmiştik. Kendisi iyi bir kankaydı ama çok boş yapıyordu. "Süper (!) olmuş Furkan ya!" dediğimde eliyle gülerek 'okey' işareti yaptı ve diğerlerine döndü. "Bu sene de esprilerim ve ben sizi bırakmıyoruz. Çok eğleneceğuk!" dedi ve baş selamı verip uzaklaştı. Beyinden sorunları vardı herhalde bu çocuğun ya da bir temassızlık olmuştu yapım aşamasında.

"İntihar etmek istiyorum." dedi Beril ve alnını eliyle ovuşturdu. "Ülkede bir marul türünün soyu tükendi deriz arkandan." Avril, Uygar'ın dediğine gülmemek için alt dudağını ısırıp saçlarını geriye atarken Kuzey ise onu izleyip sırıtmıştı.

Grubumuzda bu gidişle iki çiftin olacağı çok belliydi! Umarım güzel ve stressiz bir okul yılımız olurdu ve şu yeni sınıftakilere çabucak alışabilirdik. Neyse ki müdür hep okulun başladığı günün ilk üç dersini rehberlik yapıyordu ve bu sene görevlendirilmiş olan sınıf öğretmenimiz derse giriyordu. İlk ders kısaca bir kendi dersindeki konusunu tanıtırdı ve de sınıflar karıldığı için tanışma diye boş bırakırdı. Ki sorun şuydu; herkes birbirini neredeyse tanıyordu. Tabii tanımadıklarımızda vardı. İkinci ders temsilci, başkan, kulüp seçimleri olurdu ve ders programımız bize söylenirdi. Üçüncü derste de müfredatımız anlatılır, kitaplarımız bize teslim edilirdi. Okul çıkışı da müdür kürsüde on beş dakika konuşma yapardı.

"Yine bir C sınıfı macerası başlıyor desenize." diyerek çalan zil ile ayaklandım.

"Harbi biz bu sene yine C sınıfındayız di mi abi?!"

"Di ağbi!" Beril, Uygar'ın taklidini yapıp ayağa kalktı ve Kuzey ile Avril de arkamızdan ayağa kalktı. "Çok yeteneklisin Marul. Sen nasıl buralara geldin, direk konservatuara gitseydin ya!" dedi ve Beril'in saçlarını karıştırdı. "Yeter Uygar!" Beril, Uygar'a vurmaya başlarken Uygar koşarak ondan kaçmaya başlamıştı. "Gel oğlum buraya! Şimdi yaptım oğlum senin yamanı!" diye o da Uygar'ın arkasından koşmaya başladı.

Biz geriden üçümüz yürürken Avril durmuştu. "Ben su alıp geliyorum, siz gidin." deyince aklıma Kuzey'in onun suyunu içtiği geldi. Mal çocuk!

Ben tam Kuzey'i dürterken o benden aceleci davrandı ve "Sen Demre ile sınıfa git. Benim sana bir su borcum var." deyip Avril'e göz kırptı. Yanımızdan kantine giderken Kuzey'in arkasından sinirli ve de şaşkın bakan Avril'e döndüm. "Bu sene cidden eğlenceli olacak desene sen şuna." deyip Avril ile sınıfa ilerlemeye başladım.

Yeni dönemimiz hayırlı uğurlu olsun!

*

evt.
yeni bölümümüz hayırlı uğurlu olsun.
bence güzel bir serüven olacak.

ilk bölümü nasıl buldunuz?
yeni bölümde görüşmek üzere...

kulaklık • textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin