Melek?

38 8 46
                                    

  
   Telefonu o gün boyunca yastığın altından almadım. Hep orda durdu. Akşam olmuştu ve ben yatağın üstünde bağdaş kurarak oturmuş yastığıma bakıyordum. Çok saçma biliyorum ama ne yapayım? Yeni bir arkadaş ile nasıl konuşacağım konusunda hala hiçbir fikrim yoktu. Onu terslemekten çok korkuyorum ki tanımadığım kişilere hep ters davranırdım. Sosyal medyalardan gelen mesajlara bile cevap vermiyor, bazen de sinirli olduğum zamanlarda gelen mesajlara ters cevaplar verir sonunda o kişiyi kendimden soğutmasını çok iyi becerirdim. Bazen en yakın arkadaşımla bile konuşurken acaba benim dediğimi yanlış mı anladı yok da onu sinir edecek bir şey mi yaptım diye düşünmekten kafayı yiyen birisi yastığın altına telefon saklar bence.

   Biraz daha baktıktan sonra tam telefonu almak için elimi uzatmışken aniden gürültülü bir şekilde kapının açılması ile korktum ve gözlerimi kapattım, dişlerimi sıktım. Yastığıma uzattığım elimi yumruk yapıp yatağa sertçe indirdim. Kafamı kapıya çevirip giren kişiye odun Ali'ye baktım. Derin bir nefes alıp verdikten sonra " Ne var Ali?" diye sordum.
Ali yatağa doğru yaklaştı ve karşımda durdu. Elindeki kutuyu ve diğer boş elini bana uzattı " Al. Saatimi ver."dedi. Göz devirip kolumdaki saati çıkardım. Saati boş eline koyarken diğer elindeki kutuyu aldım.

   Ali saati koluna takarken bende kutuyu açıp saati çıkardım. Siyah ve saatin içinde kanat deseni olan saate hayranlıkla baktım. Kafamı omzuma yatırdım güzelim saate baktım ve kafamı kaldırıp Ali'ye baktım. Yataktan kalktığım gibi Ali'ye sarılmam bir oldu. " Odunsu, kalassın ama seviyorum seni be kuzen. Teşekkürler." dedim ve ayrıldım.

  Ayrıldığımda şaşkınca iki kolu açık bana bakarken koluna vurdum.
" Ha?" diye tepki verince gülmemi daha fazla tutamadım. "İyi misin?" diye sordum gülerek. Bir elini ensenine götüdü ve " İyiyim."dedi ardından sanki bütün her şeyin yeni farkına varmış gibi kaşlarını çattı ve ensesinde ki eli indirip işaret parmağı ile beni göstererek " Hey! Bir daha bana öyle aniden sarılma. Unutma sen dört göz olarak ben ise..." lafına devam etmesine izin vermeden bende işaret parmağımla onu göstererek "Odun olarak kalacaksın." dedim. Gözkerini bir an devirsede "Anlaştık." dedi ve işaret parmağı yaptığı elini sıkmam için uzattı. Bende kötü bir gülüş yaptım ve uzattığı elini sıkıca tuttum. Tuttuğum gibi de kolunu ters çevirdip arkasına sabitleyince yere çöktü.  "Ahh. Kızım manyak mısın? Bıraksana." dedi dişlerini sıkarak. " Tamam ama ben manyak değilim." dedim ve kolunu bıraktım.

Kolu biyel çevirmeyi seviyorum. Çünkü gerçekten karşındaki kişi sana hiçbir şey yapamıyacak duruma geliyor. Elini uzatan herkese keşke böyle yapabilsem.

  Ayağa kalktı ve kolunu tutarak bana döndü " Evet sen manyak değilsin dört göz piskopatsın. "deyince. Tek kaşımı kaldırdım ve " O ne be gerizekalı?. Neyse hadi çık şu odadan." diyerek daha fazla uğraşmak istemediğim için sırtından iterek odadan çıkarmaya çalıştım. Tam kapıdan çıkaracağım zaman kapıya iki elini dayadı ve durdu. Kafasını yana çevirip arkasındaki bana baktı. " Ödeşeceğiz dört göz."dedi. Bende kafamı olumlu anlamda sallayarak " Her ya he ödeşiriz sonra."dedim ittirerek. Kollarını kapıdan çekti ve bir itmemle odadan çıktı. Bende kapıyı kapattım.

   Yatağa otururken tekrar saati elime aldım ve hayranlıkla bakmaya başladım. Çok güzeldi. Tam da lakabıma uyan türdendi. Kanatsız Melek. Saatin içindeki kanatlar çok hoş duruyordu. Tekrar dikkatlice kutusuna koydum ve kutuyu masanın üstüne koydum.

   Telefonumu yastığın altından aldım ve ekranına açıp bakmadan önce yatakta rahat bir pozisyon aldıktan sonra derin nefes alıp verip telefonu açtım.

İki mesaj göndermişti. Ama mesajları okumadan benim yazdığım son  mesajı okudum ardından onun gönderdiği mesajları.

   Gönderilen-Tanışmadığın;
   " Olur. By Tanışmadığım."

ACI GERÇEKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin