Keyifli okumalar...
*******
Sabah kalktığımda kendimi çok daha enerjik hissediyordum uzun günlerin yorgunluğunu üzerimden atmışım gibi. Atmıştım da nitekim yeni bir umut yakalamış yeniden mutlu olma hakkını kendime tanımıştım. Herkese ve her şeye yeni bir şans verecektim Tuna Hoca’yla biraz daha konuşmuş bunun en mantıklı çözüm olacağına kanaat getirmiştim, o da çok memnun olmuştu bu seçimimden.
Yatağımdan hemen doğrulup üstümü giymeye başladım. Bugün daha açık renkli şeyler giyecektim kıyafetlerin verdiği izlenimin insanın kişiliğinden parçalar taşıdığına inanırdım ve bugün etrafımda fazladan pozitif enerjiye ihtiyacım vardı. Altıma açık renk bir kot üzerineyse toz pembe tişörtlerimden birini giydim saçlarımı açık bıraktım iki tel tokayla öndeki saçlarımı arkaya attım. Benim özen gösterilmiş kıyafetim bu kadar oluyordu. Hayatımda hiç makyaj yapmamıştım ve yapmayı da düşünmüyordum. Özellikle başımda bana bunu öğretecek bir annem yokken.
Hızlıca aşağı indim babam kahvaltı masasındaydı yanına doğru yürüyüp yanağına bir öpücük bıraktım ve yerime oturdum bu hareketime ne kadar şaşırdığı gözlerinden okunurken yüzü kocaman bir gülücükle aydınlanmıştı.
“Sabah şerifleriniz hayrolsun babacığım” dedim muzip bir sesle “Günaydın kızım” dedi gülerek “Bu sabahki neşeni neye borçluyuz?”
“Bazı kararlar aldım” dedim bu konuyu çok kurcalamamasını umarken. Neşeliydim işte bu yetmeliydi kararlarımı kendi içimde sindirmeden başkalarıyla paylaşamazdım. O da umduğum gibi davrandı zaten ”Peki bakalım bu kararlar her ne ise sana yaramış olduğu belli”
Teşekkür ettikten sonra yemeğimi yemeye geri döndüm. Pek fazla vaktim yoktu sabah yatağımda yaptığım düşünme seansından sonra okula geç kalmıştım, hemen yemeğimi bitirdim çantamı aldım ve babamla beraber arabamıza bindik normalde benim ısrarlarım sonucunda okula servisle gidiyordum ama bu gün gerçekten geç kalmıştım umarım derse geç kalmam diye düşündüm. Hele diğer günlerin aksine açık renkli bir şeyler giymişken ve saçımı açık bırakmışken dersin ortasında sınıfa dalmak ve arkadaşlarımın şaşkın bakışlarına maruz kalmak en son isteyeceğim şeydi.
Arabadan inerken babama döndüm ve “Seni seviyorum babacığım” dedim ve cevap beklemeden kapıyı kapattım bu sabah onu çok şaşırtmıştım ama Tuna Hoca’nın okuduğu şiirin tamamını eve gidince okumuştum ve etkilenmiştim.
Sınıfın kapısına geldiğimde kapı kapalıydı korka korka kapıyı çaldım ve içeri girdim şansıma hoca içeride değildi ama büyük ihtimalle gelmesine az kalmıştı.
“Günaydın” diyerek içeri girdim ve arkadaşlarımın şaşkın bakışlarına aldırmamaya çalışarak yerime geçtim alt tarafı bir dönemdir giydiğim koyu renkli kıyafetleri çıkartmış ve saçımı açmıştım ve hiç kimseyle gerekmedikçe konuşmama huyumu bir kenara bırakarak günaydın demiştim tamam belki şaşırılacak çok şey vardı ama bu kadar belli etmeleri gerekmiyordu. Fakat bu kararlar gerçekten ilk dakikadan itibaren bana iyi gelmişti benim kişiliğim buydu uzun zaman konuşmadan şen şakrak olmadan yaşayamazdım ve bir dönem benim için çok uzun bir süreydi. Şu an üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordum.
Yanımda bir anlığına beliren sesle ürktüm “Tuna Hoca gerçekten mükemmel bir akıl hocasına benziyor.” Sağ tarafıma döndüğümde onu gördüm, mavi gözlerin sahibini yakından çok daha güzel gözüküyordu gözleri içine bakınca kendinizi gerçekten bir denizde yüzüyor hissediyordunuz ve ben denizi çok severdim şöyle bir düşününce aslında ben içinde su olan her şeyi çok severdim.
