Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu???
Keyifli okumalar:)
Sağlıcakla kalın...
YAZARDAN....
Akşam saatlerinde Kural yeniden öfke patlaması yaşadı.
"Çıkarın beni burdan." Hey kime diyorum ben. "
O sırada ikili salonda televizyon izliyorlardı.
Selçuk ağzındaki lokmayı çiğnemeyi durdurup gözlerini yanındaki Metin'e doğru çevirdiğinde, Metin'in yüz ifadesi tepkisiz televizyona gözlerini sabit kılmıştı.
"Lan kime diyorum, açın şuuu kapıyııı."
Metin kapıya bakan Selçuk'un uyardı.
"Filmi izle."
Selçuk Metin'in uyarısıyla televizyona yeniden bakarken deminki iştahından eser kalmamıştı. Cips dolu tabağı önündeki sehpaya bıraktı.
"Duyduğunuzu biliyorum, çıkarın lan beni şu lanet yerden."
Metin sıkıntı bir nefes verdi. Kaç gündür yaptıkları ilker yöntemle bir adım yol kat edememişlerdi, tabi bu düşünceye Selçuk katılmıyordu. Selçuk'a göre Kural iyiye gidiyordu, yani gidecekti. Netice de günlerdir şartlar ne olursa olsun, uyuşturucudan uzak kalmıştı.
"Dayanamıyorum yeter!!!!"
Kural bağırdığında, Selçuk oturduğu yerden kalkmaya yeltendi, ama Metin onu kolundan tutup, kalkmasını engelledi.
Kural yeniden kapıyı yumruklamaya başladığında Metin sabrının sonuna gelmişti. "Başlayacağım yapacağınız işe." dedi yerinden kalkarak. Odadan çıkıp dış kapıya vardığında sesli bir şekilde kapıyı çekti ve Metin'in gidişinin ardından Kural'ın bağırışlarını mahrus kalan Selçuk filme geri dönüp onu üzen seslerini duymamak adına televizyonun sesini olabildiğince yükselti.
***
İş çıkışı Banu ile sözleştiğimiz gibi onun çalıştığım bara gittim. Oldum olası sevmezdim böyle yerleri ama Banu'yu özlemiştim. O geceleri ben ise gündüzleri çalıştığımız için pek bir araya gelemiyorduk.
Elimdeki alkolsuz içeceği içerken başımı ağrıtan gürültüye alışmaya çalışıyordum. Oturduğum taburayı yan tutup dans eden insanları izlerken buldum kendimi ne tuhaftır ki, keyifli görünüyorlardı. Bana tezat içkide eğlence bulabiliyor dans edince kendilerinden geçiyorlardı.
Ama benim gibi tek takılan da vardı o kalabalık içinde. Onlarında benim gibi pek keyifli oldukları söylemezdi.
"Neden sende onlar gibi dans etmiyorsun?"diye sordu Tarık. Banu'nun erkek arkadaşı aynı evde kalıyorlardı. Bana göre böyle şeyler ters olsa da Banu sonuçta reşit bir kızdı.
"Ben böyle iyiyim."dedim tebessümle.
Yüksek müzik yüzünden vücut dilimle bunu ifade etmiştim.
Banu sevgilisinin yanına geldi o sırada. Yan yana gelince bir kere daha onlara imrenerek baktım. Birbirine çok yakışıyorlardı. Mutlulukları gözlerinden okunuyordu.
Banu elindeki boş tepsiyi bar masasının görünmez kısmına bırakıp, bakışlarını bana sabitledi.
"Kızım buraya oturmaya mı geldin?"
Banu'ya böyle iyi olduğumu ifade ettiğimde, Banu "Sen bilirsin." deyip yeni siparişleri götürmek için
Tarık'ın hazırladığı içkilerle yanımızdan ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK ÖZGÜRLÜK
Teen FictionAşk aklımda yokken, kalbimde yer etmiş, anlamadığım bir anda beni yakalayarak içine haps etmişti. Bir çift siyah gözün esiri olup çıkmış, beni ben yapan şeylerden onun için vazgeçmiştim. Aşk, sevdiğini olduğu gibi kabul etmektir , ne var ki onun öl...