3

258 33 33
                                    

-Jellal.-

"Juvia nereye gitti?" Diye sordum, etrafta onu göremiyordum.

Nefes nefese bana döndü.
"Bilmiyorum, az evvel buradaydı."

"Onu bulabilir misin?" Diye sordum, tek kardeşimi de kaybetmeye niyetim yoktu doğrusu.

"Şey... bir kurt adam değilim ama...var bir kaç hamlem." Dedikten sonra elini yere koyup gözlerini kapamıştı. Hemen sonra etrafımızda bir hortum yarattı.

"Kardeşimi hortumla mı ayağımıza getireceksin? Yeni ulaşım aracı bu mu?!" Evet, korkmuştum doğrusu.

"Odaklanamıyorum Jellal, biraz sessiz ol."

Evet, evet bunu yapabilirdim.

Hemen sonra hortum iyice büyüdü ve bir patlama yaşadı. Natsu ayağa kalkarak başını yukarı kaldırıp derin bir nefes aldı.

Burnuna dolan kokuyla yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.
"Adamım, o kesinlikle 'onu buldum' gülümsemesinden fazla bir gülümseme!" Kaşlarımı çattım." Kardeşime-"

"Beni takip et."

"Peki."

Ne?

Kaşlarımı tekrar çattım.
"Hey, burada hesap soruyorum, görmüyor musun?!"

Başını çevirip bana baktı.
"Aldığım koku yemek kokusuydu."

"Gerçekten mi?"

"Hayır." Diyip kahkaha atmıştı ve bu da iyice sinirimi bozmuştu.

"İnsanlarda edep, ahlak, terbiye kalmamış, çok yazık." Başımı iki yana salladım, abisinin yanında kıza yavşıyordu resmen!

"Merhaba büyük amca!" Diyerek alayla gözlerini devirdi." Ciddi bir şey değil, sadece takılıyorum. Utanması eğlenceli, korkmanı veya kızmanı gerektirecek bir durum söz konusu bile olamaz."

"Ha...iyi o halde." Eh, biraz da olsa içime su serpilmişti.

Az ileride Juvia'yı pembe saçlı bir kızla birlikte görmüştüm.

"Juvia!" Diye bağırdım endişeyle, Tanrım...cidden korkmuştum. Tek ailemi de kaybetmek istemiyordum.

Gülümseyerek bana döndü.
"Jellal?!"

"Çok şükür..." diyerek ona sarıldım." Bir şeyin yok ya? İyi misin? Yaralandın mı?"

"Hayır babacığım, ben iyiyim." Diyerek gözlerini devirdi, sonradan gülümsemişti." Merak etme, gayet iyiyim."

"Merhaba." Meredy önümüzde eğildiğinde sırıtarak onu gösterdi Juvia." Yeni arkadaşım Meredy, o melez bir çöl kurdu. Dönüşümünü tamamlaması için insan eti yemesi gerekiyor ancak o bunu istemiyor, o yüzden melez."

"Merhaba, ben Jellal." Dedikten sonra gülümsedim.

"Ben de Natsu."

"Sen hâla ölmedin mi?" Diye sormuştu homurdanarak Juvia." Görüyorum da 1'e 1 olamamışız hâla."

"Tam ölecektim, aklıma sen geldin. Mavişimi nasıl bırakabilirim ki diye düşünürken bir baktım güçlenmişim. Ne kadar da düşünüyorsun beni, kıyamam sana." Sırıtmıştı." Hem üzülme sen, bak 1'e 1 olamasanda 2'ye 2 olmuşuz."

Aslında onları izlemek komikti.

Juvia gözlerini devirip, kollarını bağlayarak ona arkasını döndü. Bu da Natsu'nun iyice zevk almasını sağlamış olacak ki suratındaki ifade resmen 'ben kazandim!' İfadesiydi.

"Meredy'nin anlattığına göre Baş Piskopos bir karar almış."

Kaşlarımı çatarak Juvia'ya baktım.
"Ne kararı?"

"Pekte iyi olmayan kararlar..." gözlerini kaçırdığında, iyice sinirlenmeye başlamıştım.

"Juvia? Söyleyecek misin artık?!"

"Bizi öldürmek istiyorlar Jellal."

"Neden?" Diye sordum, şaşkınlıkla kaşlarım kalkmıştı.

İnsanların kıçını kurtarıyorduk fakat kutsal klise yine bizi katletme fermanı veriyordu!

"Öldürdüğümüz yaratıkların her birini insan olarak sayıyorlarmış, onlar bu dünyada canavarların var olduğuna inanmıyorlar."

"Ama bir şey daha var... öyle değil mi?"

Başını sallayıp Meredy'e baktı. Sanırım Meredy'den duymamı istiyordu.

"Çölde yürüyordum, geceleri sık sık bunu yaparım, ayak sesleri duydum. Düşünki kumda ayak sesi duydum, o derece büyük bir şeydi. Arkamı dönerek ne olduğuna baktım, belirli bir yüzü yoktu... sanki, gölge gibiydi. Sadece bir gölge..."

"Kızıl cadı." Diyerek kendimi yere atmıştım, yoruldum napalım?

"O ne?"

"Şey, yine +1" dedi Juvia, Natsu'ya arka çıkarak.

"Geceleri açığa çıkar, gölge halinde etrafta gezinir. Aslında bizim boyumuzda bir şey."

"Ah benim kadar bir şey yani?" Diye sordu Juvia.

"Senden biraz daha uzun Juvia, üzgünüm." Dediğimde Meredy ve Natsu buna gülüp Juvia somurtmuştu.

"Zararı nedir?" Diye sordu bu kez Natsu.

"Gece buraya insanları getiriyor. Sabaha ise ölü bedenlerini bizim iğrenç klanımız yiyor."

"Ruhlarından besleniyor yani."

"Hayır, büyüsü için. Açlık için değil."

"Peki kim bu kızıl cadı?"

"Onun adı..." Meredy gülümseyerek hepimizde gözlerini gezdirdi.
"Erza Scarlet."

Avcı.||Jerza+Gruvia.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin