Avcı.||Jerza+Gruvia.

9

-Jellal.-

"Juvia..." dedikten sonra ona sıkıca sarılmış, saçlarının arasına bir öpücük kondurmuştum.
"Seni çok merak ettim."

"Biliyorum, üzgünüm daha önce gelemediğim için." Ona tebessüm ederek ondan biraz uzaklaşarak bizi kavuşturan Erza'ya baktım.
"Teşekkür ederim."

"Bana değil, Gray'e etmelisin." Dedi koyu kırmızı koltuğuna oturarak. Evin içini yanan şömine ısıtıyordu.

Yeni gelen çocuğa döndüm.
"Gray sen misin?" Diye sormuştum.

"Evet."

"Güzel." Dedikten sonra bir yumruk yapıştırdım elmacık kemiğine. Bunu beklemediğinden şaşkınlıkla geri savruldu.

Aslında biraz elim acımıştı ama neyse.

"Jellal!" Diyerek beni tutan Natsu'dan kolumu çektim ve sinirle Gray'e bakmaya devam ettim.
"Kardeşimi kaçırdın seni piç."

"Ah... sahiden abisi olan kızlar tam bir bela oluyorlar." Dedikten sonra kırmızı dudaklarını yalayarak, gözlerini gözlerime dikti.
Grileri koyulaşmıştı.
"Neyse ki zoru seviyorum." Diyip kahkaha atmış, kimsenin gülmediğini fark edince Erza'ya dönüp kaşlarını kaldırmıştı.
"Dalga geçiyordum."

Erza başını iki yana sallayarak bana döndü.
"Bir süreliğine burada kalabiliriz."

"-iz? Bu piçte mi burada olacak?" Diyerek kaşlarımla Gray'i işaret ettim.

"Juvia bence abin beni sevdi." Demesine gözümü devirmiştim.
"Ayrıca bilmeni isterim hem ekipteyim, hem de burası benim evim."

"Ekipte misin?" Juvia'ya döndüm." Nasıl oldu bu?"

Juvia iliklerine kadar kızarırken, bu da benim sakinleşmemi engeller duruma gelmişti.
"Zor...zamanlar-dı." Elini boynuna atıp sertçe yutkundu." O ekipte."

"Sana ne yaşattı?" Diye sormuştu sinirle Natsu. Gray'e dondü." Ona ne yaptın?!"

"Ah çocuklar kesin saçmalamayı!" Araya giren Erza'ydı." İkisi de yetişkin insanlar, kendi kararlarını kendileri verebilirler. Evcil hayvanınızmış givi davranmaktan vazgeçin!"

"Peki Erza..."

"Oldukça kolay oldu." Demişti Juvia ona sinirle bakarken.

"Ona bir baksana, o bir Erza!"

Sinirle iç çekip kendimi koltuğa attım.
"Bundan sonraki adımımız ne olacak?"

"Katiller dünya üzerinden yok edilecek."

"Biz zaten siz katılana kadar doğaüstü yaratıkları barındırmıyorduk." Dedi Juvia.

İşte başlıyoruz...

"Aslında Juvia..." diyerek söze girmiştim. Benim söylemem daha uygun olurdu." O konuda..."

"O konuda...ne?" Kaşlarını kaldırıp 'sıkıyorsa de' der gibi bakıyordu.
Fakat burada abi olan bendim.

"Leş insanları da dünyadan sileceğiz."

"Kendi türümüzü mü öldüreceğiz?!" Demişti Juvia şaşkınlıkla." Jellal sen kafayı mı yedin?!"

"Sadece doğaüstü yaratıklara cephe alamayız!"

"Sen kafayı yemişsin!" Sinirle ayağa kalktığında, ben de kalkmıştım. İfadesizce ona bakıyordum.

"Benimle düzgün konuş."

"Ovv, prensese 10 dolar yatırıyorum. Birazdan kapıyı çekip çıkacak." Demişti Gray, Meredy ise ona karşılık gözlerini devirmişti.

"Juvia, adaletsiz davranıyorsun." Diyen Erza'ya başını hızla çevirerek kaşlarını çatmıştı.
"Sen karışma cadı!"

Erza'ya hafiften ürkerek baktım çünkü Juvia'ya zarar verme ihtimali beni korkutuyordu. Ancak o aksine şefkatle Juvia'ya bakıp tebessüm ederek başını çevirmişti.

Juvia tekrar bana baktığında, kollarını göğsünde birleştirdi.
"Ekibi dağıtıyoruz."

"Hayır dağıtmıyoruz. İstesende istemesende bu ekibin lideri benim."

"Seni ekip lideri yapan da kim?!" Demişti tuhaf bir şekilde bana bakarak.

"Senden 3 sene önce beni doğuran annem?"

"Jellal-!"

"Bu kadar yeter, karar verildi."

"Senden nefret ediyorum!" Kapıyı vurup çıkmıştı.

Natsu arkasından ayaklandığında Gray alayla gülmüştü.
"Ulu Tanrım, klasik o sahne mi geliyor yoksa?"

"Yüzünü dağıtma isteği uyandırıyorsun bende." Diyip o da Juvia'nın arkasından çıkmıştı.

Gray gerinerek sırıttı.
"Ben de uyuyorum. Siz aranızda halledin." Dedikten sonra yukarı çıkmıştı.

"Biraz sakinleşsen iyi edersin. Onun oldukça üstüne gittin, beklemiyordu."

Erza'nın karşısına oturup başımı ellerimin arasına aldım.
"Benden nefret ediyor olmalı."

"Emim ol bu sadece lafta." Diyip sırıtmıştı.

"Bunu nasıl bilebilirsin?" Diye sormuştum.

"Gray benim öz kardeşim olmayabilir fakat Gray'i bulduğumda henüz 7 yaşındaydı." Tebessüm etti." Yalnız bir çocuktu. Üstelik ailesinin ölümüne o da sizler gibi şahit olmuştu. Onu aldım ve büyüttüm. Bazı zamanlar kavgalar ettik, bazı zamanlar ise ağladık. Ama bunları yaparken hiç bir zaman birbirimizi sevmekten vazgeçmedik."

"Sen kaç yaşındasın?" Diye sorduğumda, gözlerini devirip derin bir nefes verdi.

Ne yapayım, ablam yaşındaki insanlara yavşamak huyum değildir." Ben bir cadıyım Jellal, 10 yaşındayken de Gray'e bakabilecek bir hâlim vardı yani. Siz insanlara oranla bizler çabuk olgunlaşıyoruz çünkü buna zorunluyuz."

"Peki....kaç yaşındasın?" Diye yenilemiştim, merak ediyordum..

"23." Dediğinde elimi yumruk yapıp kolumu hızla aşağı çekmiştim." Budur!"

Sırıttı.
"Yaşıt mıyız yoksa?"

"Evet, şükürler olsun evet." Yutkunarak yerimden kalktım." Baksana..." arkasına geçerek uzun düz kızıl saçlarını elime topladım.
"Tüm kızıl cadılar kızılmıdır? Yani gücünüz saçlarınızdan mı geliyor?"

"Pek sayılmaz..." demişti sesi...sesi sanki etkilenmiş gibiydi ve bu içimi titretmişti.
"Ben...biraz huylanıyorum."

Dilimi dudağımda gezdirip sırıttım.
"Biliyor musun? Kızıla bayılırım."

"Ö-öyle mi?" Demişti, başını geriye doğru hafifçe çevirip bana bakarken. Ayağa kalktı ve üstüme doğru yürümeye başladı. Sırtımı gevşek bir hareketle sırıtarak duvara verdim.
"Öyle." Diyerek yanıtladım.

Kendini bana bastırırken, göğsüme değen göğüsleri ile ilgilenmeyi kesmem gerektiğini biliyordum çünkü bu bana yardımcı olmuyordu.

İşaret parmağını yanağımda gezdirip, başını yakınlaştırdı. Kulağımın dibine gelip fısıldadı.
"Biliyor musun? Bende safirleri oldukça ilgi çekici bulurum."
Dudakları arasına kulak mememi alıp hafifçe ısırdığında, dudaklarım arasından bir inleme fırlamıştı.

Yerimizi değiştirerek onu duvara yasladım ve ıslattığı dudaklarımı boynuna gömüp ıslak öpücükler bırakmaya başladım.

Duygudan yoksun mükemmel bir sevişme sahnesi, mmh...sahiden mükemmel.

Kapı sertçe kapandığında ister istemez ikimizde ürperip başımızı kapıya çevirdik. Juvia kızarmış gözleriyle bana bakıp başını iki yana sallayarak, merdivenleri koşarak çıkmaya başlamıştı.

Anlamıştı.
Kızıl cadıdan ne kadar etkilendiğimi anlamıştı.