6

237 33 51
                                    

-Juvia.-

Görüşüm bulanık... fazla bulanık...

Gözlerimi iyice açarak etrafıma bakındım. Hâla daha biraz bulanık görüyordum tabi ama düzelecek gibi duruyordu.
"Neredeyim?" Diye mırıldandım kendi kendime.

Ayağa kalkarak uzun koridorda yürümeye başladım. Uçsuz bucaksızdı. Sonu gözükmüyordu.

Üstelik herhangi bir kapı bile yoktu.

"Kimse var mı?" Diye seslendim, ancak elde ettiğim tek cevap sesimin boşlukta yankı yapıp bana geri dönmesiydi.

Ne tarz bir yerdeydim veya buraya nasıl gelmiştim bilmiyordum ama açıkça söylemek gerekirse ürküyordum.

Yutkundum.
"Kimse yok mu?"
Ayağımın altından gelen kırılma ve haşırtı sesleri ile yere baktım.

İskeletler...

"Siktir..." başımı hızla kaldırıp karanlık koridorda yürümeye devam ettim.

Kulağıma müzik sesleri geliyordu, ancak hâla bir kapı yoktu.
"Bu nasıl oluyor?! Birisi benimle dalga mı geçiyor?!"

Kolumdan tutulup çekilince ister istemez bir çığlık kopmuştu dudaklarımdan. Duvarın içinden geçerek kendimi bir partide bulmuştum. Belki disco belki de bardı.
Bilmiyorum.

Az evvel kolumu tutan el sanki bir ânda yok olmuştu. Bu gerçekten ürkütücüydü.

Partideki insanların arasından sıyrılarak ilerlemeye başladım. Bir sürü kapı belirmişti ve illâki birisi çıkış kapısıydı, öyle değil mi?

Ancak tekrar bileğimde hissettiğim elle başımı bileğimi tutan adama çevirmiştim. Yürüyordu ve beni de yanında sürüklüyordu, yüzünü göremiyordum.

Siyahlar içinde giyinmişti.
Giyindiği şeyler takım elbise gibi duruyordu ancak değildi. Kendi tarzını yaratmıştı. Geceden daha karanlık kıyafetleri, saçına uyum sağlıyordu.
Ve ben ürküyordum.

Kendimi bir anda boş bir oda da, (muhtemelen depoydu) duvarla onun arasında bulmuştum.

"Juvia Fernandes..." gülümsemişti.
Tanrım, kalbim yerinden çıkacak gibiydi.
Neydi, neyin nesiydi?

Yutkundum.
"E-ee, buyrun?"
Söylenecek en saçma cümleydi belki de.
Ama kurmuştum işte...

Yüzünde eğlenir bir tavır vardı.
"Kim olduğumu biliyor musun?"

"H-hayır?" Öksürdüm.
Kendine gel Juvia, sen bir Fernandes Avcısısın. Kendini kaybetme.
Başımı dikleştirerek gözlerinin içine bakmaya başladım.
"Sen kimsin?" Diye sormuştum otoriter sesimle.

"Demek ciddileşebiliyormuşsun." Dilini dudağında gezdirip sırıttı." Gray Fullbuster."

Bayılmadan evvel Kızıl Cadı'nın sesi dolmuştu kulaklarıma.
Gray Fullbuster demişti. Ruh emici Gray Fullbuster!

"Sen bir ruh emicisin!" Onu ittirdim, ancak değil geri adım atmak, sendelememişti bile.

"Öyleyim. Ancak senin ruhunu istemiyorum, rahat olabilirsin."

Kaşlarımı çattım.
"Benden ne istiyorsun o hâlde? Neden özellikle benimle görüşmeyi seçtin ki?!"

"Çünkü sen tam anlamıyla benim tipimsin." Dil çıkarıp tekrar güldü.
"Pekâla şaka yapıyorum, yani gelme sebebin bu değil onun dışında ciddiyim." Bir anda yüzü ciddileşmişti.
"Ekipte olmak istiyorum."

"Oh, hayır hayır daha fazla doğaüstü varlık almak yok. Alım bitti, kesinlikle olmaz."

"Hadi ama! Beni kıracak mısın?" Diyerek iyice vücudunu vücuduma bastırarak burnunu burnuma sürttü.

Nefesi yüzüme çarparken, kalbim heyecanla çarpmaya başlamıştı.

Tanrım, ilk defa bu kadar yakın oluyordum biriyle!

"Ç-çe-çekilir... misin?"
Gerçekten mi Juvia?

"Her olumsuz cevabında biraz daha yakınlaşacağım." Dedikten sonra dudaklarımız arasında santimler kala durmuştu.

"B-bu yaptığına taciz denir..." diye fısıldamıştım, gerçekten güçsüz duruma düşmüştüm.

"Cevabımı alamadım?"
Biraz daha yaklaşmıştı.
"Cevabım nedir Juvia?" Tanrım konuşurken dudaklarını dudaklarıma sürtüyordu.

"E-e-evet evet, ekiptesin!" İttirdim onu ve derin derin nefes aldım." Lanet olsun, ekiptesin..."
Ellerimi dizlerime yerleştirerek nefesimizi düzene sokmaya çalışmaya devam ettim.

"Muhteşem." Dediğinde başımı ona sinirle çevirmiştim.
"Bu yaptığın iğrenç bir şey. Bunu biliyorsun, değil mi?"

"Ne dersen de." Tekrar yakınlaşmıştı. Dikelerek kollarımı göğsümde birleştirip meydan okur tavırla ona baktım.
"Ben eğlendim, bakire."

"Nee?" Demiştim şaşkınlıkla." Bunu da nereden çıkardın şimdi?"

Tekrar bana doğru bir adım atıp mesafeyi kapattığında nefesimi tuttum. Bu da onun gülümsemesine sebep olmuştu.
"Yeterince belli değil mi? Sana yaklaştığımda heyecanlanıyorsun."

Gözlerimi devirdim ve başımı çevirdim.

Ancak o çenemden tutarak tekrar bizi göz göze getirmişti.
"Ve bundan hoşlandığımı söylemek isterim."

Gelelim o malum soruya covmdckmdkc

•SPOİLER•
Üç seçenek düşünüyorum hangisini yapsam bilemedim o yüzden size soracağım.

1-) Natsu x Juvia.
2-) Gray x Juvia.
3-) Önce Natsu ile sonra bir şekilde ayrılıp Gray ile olan Juvia ekfmdkckekd her iki tarafında gönlü olsun

Avcı.||Jerza+Gruvia.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin