Justin, sabaha karşı eve sessizce girdiğinde onu erkek kardeşinin karşılamasını beklemiyordu.
"Hey Jax, hala uyanık mısın?" Bir kaç sarsak adımda kardeşinin yanına ilerleyip elini saçlarına doğru uzattı. Jaxon, kafasını geri çekerek kurtulduğunda genç adam buna bir anlam veremeyerek çattı kaşlarını. "Sorun ne?" Jaxon'ın dudaklarından alaycı bir gülme yükseldi.
"Sorun ne biliyor musun? Sorun sensin Justin, her zaman sendin." Justin hala duyduğu şeylere anlam vermeye çalışırken Jaxon'ın gözleri dolmaya başlamıştı. "Hayatın boyunca her zaman benden utandın, beni hep sakladın. Gittiğin okullarda, girdiğin ortamlarda dahi bir kardeşin olduğunu kimseyle paylaşmadın. Beni hiçbir arkadaşınla şimdiye dek tanıştırmadın. Evde parti verdiğin zamanları hatırlar mısın? Beni odama kapatır ve aşağıda tüm gece kafayı çekerdin."
"Jaxon, ben senden hiç utanmadım."
"Karşıma geçip bir de bana yalan söyleme!" Tekerlekli sandalyesinin kolunda duran elini yumruk yaptı. "Benimle vakit geçirdiğin zamanlar bile kısıtlı Justin, çünkü sen kendini beğenmiş egoist bir piç kurususun!" Justin, duydukları karşısında afalladı. Bunları hiçbir zaman Jaxon'dan utandığı için falan yapmamıştı ki, sadece çevresindeki insanları onunla tanıştıracak kadar özel bulmuyordu. Jaxon hassas bir çocuktu ve Justin'in çevresindeki yavşaklar onu çok kolay üzebilirdi.
"Jaxon, düzgün konuşman gerektiğinin farkına var." Bakışlarını ona çevirdiğinde gözlerinin ıslaklığını hemen fark etti.
"Düzgün falan konuşmayacağım!" Elini tersiyle yanaklarındaki yaşları sildi. "Bu 18 yıllık hayatımda senden ilk kez tüm kalbimle bir şey isteyeceğim Justin. Maisie, güzel Maisie'm o seni çok seviyor. Justin, sana yalvarırım ona değer vermeye çalış eğer veremiyorsan ondan uzak dur, onun kalbini kırma. Çünkü Justin sana yemin ederim ki onun gözünden akan tek bir yaş için seni ömür boyu pişman edebilirim."
"Jaxon, sen Maisie'yi seviyorsun ve ben kardeşimin sevdiği kadına o gözle bakamam."
"O zaman onu neden öptün Jus?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fall / jb texting
FanfictionBilinmeyen Numara: Well let me tell you a story (Peki sana bir hikaye anlatayım.) Bilinmeyen Numara: About a girl and a boy (Bir kız ve bir erkek hakkında.) Bilinmeyen Numara: He fell in love with his best friend (O en yakın arkadaşına aşık oluyor...