Bölüm 3 : Karşılaşma

22 2 0
                                    

Umutlarım hala yok olmamıştı... Son bir umutla Komiser Mustafa'ya,
"Ya güvenlik kayıtları?" diye sordum.
"Civardaki bütün kamera kayıtlarına baktık, Fatma Demir, Hale Surlu'nun evine giriyor ve maalesef gerisi yok..."diye cevapladı komiser Mustafa.
" Ya..." dedim. "Ya birisi suçu anneanneme atmaya çalışıyorsa..." Dediklerimin üstüne Komiser Mustafa düşünürcesine kaşlarını kaldırdı.
"Dediğiniz şey doğru olabilir...Ama bunun için önce anneannenizin bulunması daha sonra da cinayeti kendisinin işlemediğini kanıtlaması gerek." dedi.
"Pekala" dedim sessizce.
"Arama emri verdiniz mi?" dedi, odaya girdiğimizden beri ilk kez konuşan Cansu.
"Tabii ki" dedi. Cansu ayağa kalktı ve elimi tuttu.
"Hadi gidelim" dedi sessizce. Başımı 'tamam' anlamında salladım ve ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim. Cansu ile birlikte dışarı çıktık ve Cansu beni aniden deri koltuğa oturttu. Tam "n'oluyo be?" diyecekken sözümü kesti ve,
"Hadi Fatma Hatun'u aramaya gidelim" dedi heyecanlı heyecanlı. Haklıydı onu ne kadar çabuk bulursak, o kadar çabuk suçsuzluğu kanıtlanırdı.
"Tamam ama önce bir kaç malzeme alalım" dedim ve ayağa kalktım. Cansu ile birlikte karakol'un çıkışına yöneldik. Malzeme almak için bir markete girdik ve el feneri, bıçak, çakmak, battaniye bir de atıştırmalık şeyler aldık. Ardından Cansu'nun evine gittik ve aldığımız her şeyi iki koca çantaya doldurduk, duş aldık ve üstümüzü değiştik. Her şey hazırdı. İlçemizi diğer ilçelerden ayıran en büyük özellik üç tarafını orman kaplamasıydı. O yüzden anneannem suçluysa, masumsa ya da kaçırıldıysa büyük ihtimalle bu büyük ormandaydı. Saat gece altıydı ama kış aylarında olduğumuz için hava çoktan kararmıştı. Cansu ile tırsarak ormana girdik. Aslında anneanne diye bağırarak aramam gerekiyordu ama korkumuzdan sessizce arıyorduk. Ormanın sağ kanadında her taşın altına baktık, kimseyi bulamadık. Orta kanada geçmeden önce dinlenmek için yere örtü serdik ve üstüne oturduk. Daha sonra battaniyelerimize sarındık ve birer sandviç yemeye başladık. Sandviçleri yerken arkamızdan gelen çığlık sesiyle birlikte yerlerimizden hopladık. Bu ana hazırdık. Çantalardan bıçaklarımızı aldık. Biz bir katil beklerken, karşımıza bizim yaşımızda iki oğlan çocuğu çıkınca sadece şaşırdık...

Cam Kırıkları💣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin