Yaklaşık sekiz dakikadır karşımıza çıkan çocuklarla bakışıyorduk. İlk tepki Cansu'dan geldi.
"O-o sesi siz mi çıkarttınız?" dedi şaşkınca. Haklıydı. Duyduğumuz şey düpedüz kadın çığlığıydı.
"Evet sevgili arkadaşım Burak, sincabı katil sandı değil mi Burakcığım?" diye açıklama yaptı yeşil gözlü olan.
"Burada gergin bir zaman yaşıyorum Emre, sonuçta insan her gün katil aramıyor değil mi?" dedi Burak olan.
"Bir saniye bir saniye, siz de mi katil arıyorsunuz?"diye sordum olaya açıklık getirmek istercesine. İkisi birden 'evet' deyince sabır dilenir gibi derin bir nefes aldım.
"Gelin, oturalım şuraya" dedim usulca. Kafam o kadar karışmıştı ki. Düşünsenize herşey harika, sabah bir uyanıyorsun anneannen seri katil damgası yiyor ve sen ormanda kankan ile birlikte katili arıyorsun. Dördümüz örtünün üstüne doluştuk. Ben de düşünürken aynı zamanda şakaklarımı ovuşturuyordum. Başım çatlayacak gibiydi. Başımı kaldırdım ve herkesin dikkatini bana vermesini belirtircesine hafifçe öksürdüm.
Herkes bana dikkatle bakınca konuşmaya başladım.
"Dün anneannem bana okuldan sonra Hale Teyze'nin evine gelmemi söyledi. Cansu ile birlikte eve gittik ve eve girdiğimizde gördüğümüz şeyle birlikte nutkumuz tutuldu. Oturma odasının camı kırılmıştı ve büyük parçalardan biri Hale Teyze'nin böğrüne saplanmıştı. Anneannem ve Hale Teyze'nin kimliği ortada yoktu. Cansu ile polise gittik ve polis anneannemin odasındaki saksının dibinden bir kavanoz bulduğunu söyledi ve kavanozun içinde ilçemizde öldürülen ve katili bulunamayan tüm insanların kimlikleri varmış ve şu an polis anneanneme takıntılı bir seri katil damgası vuruyor. Ama o sadece manavda yaşayan yaşlı bir kadın. Be-ben ne yapacağımı bilemiyorum!" diye bağırdım ve Cansu'ya sarılarak ağlamaya başladım. Bşr süre ağladıktan sonra başımı kaldırdığımda Burak ve Emre ikilisinin bana üzgünce değil de şaşkınca baktığını gördüm.
"Emre duyduklarına inanıyor musun?" dedi Burak sessizce. Emre kafasını 'hayır' anlamında sağa sola salladı ve konuşmaya başladı.
"Aynısı, bu olayların tıpatıp aynısı babamın başına geldi. O da seri katil damgası yedi. Onun da odasından kimlik dolu bir kavanoz çıkartıldı. Ben-benim aklım almıyor!" dedi bağırarak. Cansu ile ağzımız açık şekilde onlara bakıyorduk şu an. O kadar garip bir andı ki!
"Siz, nerede oturuyorsunuz?" diye sordum sessizce.
"Ormanın diğer tarafındaki ilçede." diye cevap verdi Emre. Anlamıyordum!
"Bence bunları yapan kişi suçu başkalarına atmak için bu olayları hazırlıyor. İki ilçedeki polis merkezleri farklı ve insanlar bu tesadüfü anlayamayacak" dedim usulca.
"Bunları yapan kişinin planında bizim karşılaşmamız yoktu" dedi Cansu olaya açıklık getirerek.
"Acaba başka ilçelerde de aynı olaylar var mı?" diye sordum kendi kendime sesli bir şekilde.
"Sormadan öğrenemeyiz"dedi Emre ve ayağa kalktı.
"Nereye?" diye sordum sessizce.
"Olaydaşlarımızı bulmaya." diye cevap verdi Emre sırıtarak ve bana elini uzattı. Uzattığı elini tutarak ayağa kalkarken tek düşündüğüm, yaşadığımız olayın salaklığıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cam Kırıkları💣
Action☯~Bir cinayet işlense ve suç ailenizden kalan tek insana kalsa ne yapardınız?...