16 - Oyun

27 1 0
                                    

"Hı ? "

" Ne hı dediğim gibi işte nesini anlamadın. "

" Anlamadım çünkü tehlikede olmam için bir sebep yok. "

" Öyle mi canım insanları araştırırsan onlarda seni araştırır. "

Kafasını yatağın başlığına dayadı bende sürünerek yanına gittiğimde kollarıyla sardı bedenimi.

" Nerden biliyorsun benim araştırma yaptığımı ? "

" Seninle ilgili bir çok şey biliyorum bunu unutuyorsun. "

" Evime girmiş olabilirler mi ? "

" Muhtemelen evet. "

Üzerimdeki çarşafı tutarak oturur pozisyona geçtim hemen.

" Eve gitmem gerekiyor. "

" Gitmen gerekmiyor. "

" Gerekiyor. Önemli eşyalarım var Bulut, belkide aradıkları tek şey onlardır. "

" Yanıma gelir misin yoksa ben mi getireyim. "

" Henüz yataktan kalkıp hazırlanmadım ama birazdan yapacağım şey tamda bu. "

Kalkmaya yeltenmiştimki ani bir hareketle belimden çekerek altına aldı.
Ay ışığında bile o koyu kahvesi gözleri çok güzel duruyordu. Ne yaptığımı anlamadan elimi yüzünü okşarken buldum. Hareketlerimin yavaşlığına uyacak sakinlikte fısıltıyla konuşmaya çalıştım.

"Aklımı başımdan alıyorsun fakat gerçekten gitmem gerek. "

" Evinde hiçbir şey bulamazlar güven bana. "

" O evde onların işine yarayacak çok şey var anlamıyorsun. "

" Bana ne zaman anlatacaksın acaba. "

Üstümden kalkarak yatağın yanındaki kilitli komidinden orta boyutlarda sandığa benzer bir kutu çıkardı.

İkimizde karşılıklı oturmuş ortamızda sandıkımsı kutu birbirimize bakıyorduk.

" Fırlattığın yerden tişörtünü verir misin ? "

" Gitmeye inat etmeyeceksin yani. "

Diyerek yerden aldığı tişörtü kafama fırlattı. Bende yüzümü buruşturarak sevimlice dil çıkarttım.
Tişörtü kafamdan geçirirken onunda sırıttığını görebiliyordum. Tamam utanmayacağım.

" Aç bakalım ne varmış içinde. "

" Bana bunun için kızma Çağlay, yapmam gerekeni yaptım. "

Kutunun kilidini açınca içinden mor deri kaplı defteri çıkartıp bana uzattı.
Şaşkınlıkla defteri alırken emanet gibi tutuyordum.

" Birde aldığın birkaç not var bu kağıtlarda. "

Sandığın içindeki kağıtları gösteriyordu. Bu sefer şaşırtmıştı gerçekten. Bu kadarını beklemiyordum.

" Sen... Şaka falan mı bu ? "

Üzgün görünüyordu. Karşımda duran Bulut Akel Öztürk üzgün görünüyordu.
Daha fazla bir şey demeden ortamızda bulunan kutuya defteri koyarak kilitledim ve Bulut'a uzattım.

" Bunu yerine koy. "

Oda dediğimi yaparak kilitli komidine geri koydu. Bana döner dönmez her zaman ki gibi üstüne atlayarak sarıldım.
Dengesini kaybetsede belimden tutarak yatağa bıraktı kendini. O altta ben üstte gülüyordum.

BAŞ ROLÜM  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin