BÖLÜM-8 "Bedenler ve Bedeller"

374 13 2
                                    

    MERHABA...

  Immm hani insanlar birşeyler yaparlar ve rahatladıklarını hissederler(!). Size oluyor mu bilmiyorum ama ben ne yaparsam yapayım,nerede olursam olayım rahat olamıyorum. Huzur bulamıyorum. Bilmiyorum,deliriyor olabilirim... Ya da çoktan deliyimdir? Zaten günümüzde deli olmaktan başka bir çıkış yolu sunulmuyor size.. Sinir,stres,özlem. Tek çıkışı var aklını kıçına kaçırmak. Şizofren gibiyim.. Durmadan kendimle muhabbet edip,kendi kendimle kavga ediyorum. Bir bakıma ruhumla savaşıyorum. Bedenimden çıkmak için beni boğuyor. Haklı aslında böylesine aptallıklar yapan bir bedende,ben olsam bende durmam... Yazmak.. Evet,yazmak tek çıkışım. İçimdekileri rahatça aktarabildiğim ve kimliğimin bilinmemesi beni biraz olsun rahatlatıyor. Ama yine de hiç kimsenin olmadığı bir ormanda,bir nehir kenarında,küçük bir klübede onunla(!) vakit geçirmeyi hiç bişeye değişmezdim...

DİPNOT:Multiplayer da ki çocuk=Vincent.. (Sizce kime benziyorr?)

                       BEDENLER & BEDELLER                                    

  Hepimiz oturmuş yemek yiyorduk.Harry çaprazımda masanın başında oturuyordu.Liam ise diğer başta.Yanımda Louis vardı ve...Karşımda ise Niall. Kendimi kafese şıkışmış gibi hissetmem normal mi? Ya da durun... Herkesin sus pus oturması normal mi? Hayır,değil. Çatalı gürültüyle tabağımın içine bırakıp iç çekerek masadan kalktım. Burada durmak istemiyordum. Beynim tıpkı bir,ne bileyim pazar yeri gibiydi.Karmakarışık.Midemin bulantısıyla dış kapıya yöneldim. Masadakiler tarafından dikizlendiğimi biliyordum.Kapının koluna asıldım ve kendimi zar zor dışarı attım. Kapının önünde öylece dikilmiş,ahmak ahmak ne yapacağımı düşünüyordum. 

  Boğaz temizleme sesi ile sıçradım. Karşımda siyah uzun paltosuyla duran bir Harry varlığı vardı. "Al" dedi elindeki ceketimi bana uzatırken.İkiletmeden aldım. Hava biraz serindi bugün.

"Ne düşünüyorsun?" dedi düz bir sesle.Topuklarımın üzerinde sallandım.Lafı uzatmama gerek yoktu. Teyzemlerin bana bıraktığı eski evimde yaşamak istiyordum.  "Ben,kendi başıma yaşamak istiyorum.Kendi evimde,kendi kendime,ve yalnız..." .Kaşları çatıldı. "Lex burası da sen-" , "Hayır! Kendi evim,yalnız!" . Aniden yükselen sesimle birlikte çenesini sıktı. "Bunun olmayacağını biliyorsun" dedi dişlerinin arasından. "Benden yine kaçacaksın.." . "Hayır,ben.." . "Benden en son kaçtığında da 'Hayır,ben..' demiştin ve sonuç; seni  yıl boyunca görmedim!" . Kulaklarım çınladı. "Başımı ağrıtıyorsun Harry" . Durdu. Beni ilk kez görmüş gibi yüzüme bakıyordu. Buz gibi...Soğuk. "Bak,geçmişteki olanlar yüz-" . "Harry..." dedim nefesimi verip. "Ben diyeceğimi dedim. Peşimde olacağını biliyorum. Ben sadece kendi evimde ya-" . "Siktiğim evinde ne bok var ha?! Neden birden fikrin değişti?! Ne oldu! " .Çenem titrerken gözüm arkada bize şaşkınlıkla bakan Niall ve Liam'ı gördüm.Biraz sonra Louis de yanlarına geldi ve duvara yaslandı.

 "Peki" dedi Harry en sonunda. "Siktiğimin evine git ve ne bok yiyorsan ye! Buna alışırım!" . Ve arkasını dönüp Liam a çarparak içeri girdi. Titreyen vücudum ne soğuktan ne de sinirden titriyordu. Bu ağır olmuştu.

  Yüzüme yapışan saçları geri itip ağlayan gözlerime (!) lanet okudum. Tıpkı Harry gibi Liam'a çarparak içeri girdim ve dün kaldığımız odaya çıktım. Birkaç eşyam vardı.Odaya girmemle yatakta uzanan O'nu görmem bir oldu. Duraksasam da bozuntuya vermeyerek koltuğun üzerinde duran çantama uzandım. Dolabı açıp tişörtlerimi içine tepiştirdim. "Aferin sana.." dedi alayla. "Beni sikleme ve siktir olup git. Aferin benim kızıma!" .Bana küfür etmesi içten içe ona birşeyler fırlatma isteğimi dürtsede yapmadım. Konsola yöneldim ve tarağımı sinirle çantaya attım. "En son da böyle gitmiştin. Bok çuvalı gibi ortada kalmıştım. Ve sen sürtük gibi davranıp beni umursamamıştın bile!" . Elime geçen parfüm şişesini alıp yatakta oturan ona fırlattım. Kafasını eğdi ve parfüm duvarda parçalanıp, yere aktı. "Kes!" diye son gücümle bağırdım. "Beni yoruyorsun lanet olası!" . "Lexi sınırlarımı zorlama ve gidiyorsan git! Seni görmeye gelirim.Ayrıca o parfüm Chanel'ındı!" . "Öyle mi? O halde parçalarını al ve müsait bir yerlerine sok!" . " Lexie!" . "Lexie,Lexie,Lexie! Yeter! Siktirip gidiyorum tamam mı!? " . Hızla yataktan kalktı ve yanıma gelip kolumu sertçe çekti.Bir an için kolum çıktı ve yere düştü sandım.

DREAR (Harry Styles Fanfic./Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin