8.Bölüm

6 5 0
                                    

Sabah kalktığımda telefonda 27 cevapsız arama vardi ekrana baktığım da Buğra'nın olduğunu anlayınca aradım. Telefon çalışıyordu ama açan yoktu. Aniden meşgule attı. Ardından mesaj geldi telefona. "Kapıdayım hazırlan aşağıya in!" Dediğini yaptım ve hemen kalkıp hazırlandım. Aşağıya inip yavaşca kapıyı açtım. Evdekiler hala uyuyorlardı. Buğra arabaya yaslanmış belli etmeden gülüyordu. Sinsi sinsi çıkmıştım uzaktan tabi komik gözükürdüm. Arabanin kapısını açıp iceri girdim. Yol boyunca yine her zaman ki gibi konuşmadık. Araba aniden durdu. Karşımda çok güzel bir sahil duruyordu. Gökyüzünün maviliğine bakıp dua ettim."Allah'ım inşaallah bugünüm güzel geçer." Arabadan inip sahilin köşesindeki taşlara oturdum. Gozlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

Çisil:En son taşınmadan önce seninle gelmiştik buraya hatırlıyor musun?

Buğra:Bana en son burda sarılmıştın hatırlıyor musun?

Çisil:Bana en burda git demiştin hatırlıyor musun?

Buğra:Hatırlanacak çok şey var burda hangisi unutulur ki?

O kadar haklıydı ki yüzüne bakıp tebessüm etmekten başka birşey gelmedi elimden.Kalkıp arabaya doğru yöneldi Buğra bende oranin sessizliğinde oturdum. Arkamız döndüğümde çimenlere sofra bezi sermiş. Ustunde kahvaltılıklar vardı. Neden böyle davranıyor ki bana. Bunun cevabını hiçbir zaman alamicam. Kalkıp yanına doğru gittim. O kadar tatlı bir ortamdı ki yemek yemek yerine izlemek istiyordum o ortamı.

Buğra:Başlasana hadi! En sevdiğin seyleri aldim.

Cidden doğru diyordu en sevdiğim şeyleri almıştı.

Çisil:Madem beni sevmiyorsun, önemsemiyorsun sevdiğim seyleri nasil biliyorsun?

Sessiz kaldi bi kaç dakika

Buğra: Sevmediğim doğru olabilir. Ama sana hicbir zaman önemsemiyorum demedim.

Bu seferde ben sustum o bana bakti güldü. Lafınıda soktu tabi rahat eder çocuk.
Kahvaltı bittikten sonra yeni bir sürprizle karşılaşmıştım. Bagajdan uçurtma çıkarmıştı. Küçükken yaptığımız gibi.

Çisil:En sevdiğim renkten bide almışsın mor ya. Teşekkür ederim.

Buğra:Ne demek;)

Beraber saatlerce uçurtma uçurduk. Sohbet ettik. Çok güzel bir gündü.
Çimenlere uzandığımda telefonumu elime aldım. Annem 34 kere aramıştı. Bende mesaj attım.
Gönderilen:Çisil

Anneciğim burdaki kızlar mesaj attı. Sabah kahvalıya Defne'ye geldim. Uyuyordun diye haber veremedim❤
 
İnşallah birsey demez. Yalan söylemek zorunda kaldim. Buğra ile olduğumu öğrenirse kızardı bu sefer. Aradan baya zaman sonra annem tamam yazmıştı. Ama o tamamın ne anlama geldiği iyi biliyordum.
Aksam olmaya başlamıştı. Buğra beni evin arka sokağında bırakmıştı. Sonradan otele geri dönmüştü.Evin kapısından girer girmez annem bekliyordu beni. Koltuğa oturmuş ciddi bakışlar içerisindeydi.

Çisil:Annem ben geldim.

Annem:Nerdesin bu saate kadar?

Çisil:Kızlarlayız dedim ya annem.

Annem:Hangi kızlar onlar kızım?

Çisil:Defne dedim ya annem.

Annem:Hala yalan söylüyorsun Defne tatile gitmiş Çisil!!!

Çisil:Tamam anne! Buğra ile beraberlik. Piknik yaptık oldu mu?

Aniden yerimden kalkıp üst kata çıktım. Annem arkamdan bağırsada duymamazlıktan geldim. Odaya çıktığımda yatağın üstünde Buğra oturuyordu.

Çisil:Ama sen ama...

Buğra:Tamam baş belası. Camın açıktı oradan girdim.

Çisil:Neden kendi evine böyle girdin?

Göz yaşlarımı sildim o ara.

Buğra:Öyle gerekti çünkü.

Yanına oturup kafamı dizlerinin üstüne koydum. Alttan bakınca kirpikleri o kadar güzeldi ki uzun uzun. Onun izlerken uyuya kalmıştım. Sabah uyandığımda Buğra yoktu. Tek başıma yatıyordum. Yanımdaki komidine not bırakmıştı.

Kusura bakma sabah uyandığında beni görmenin isterdim ama annen görür diye sabah erken kalkıp çıkmak zorunda kaldım. Baş belası

Mektubu alıp kutuma koymuştum. Aşağıya indiğimde masanın ustunde kahvaltılıklar vardı ama evde kimse yoktu. Dolabın üstünde ki not dikkatimi çekmişti.

Biz evi temizlemeye gidiyoruz canım. Kahvaltını yap hastaneye geç bizde oraya gelicez.

Bugün de mektup yazan yazana bu kadar mi çok seviyorlar. Annem yazmamıştı ama onun yazısı böyle degildi çünkü. Kahvaltımı yapıp evden çıkmıştım. Dışarıdan goren fakir sanardı herhalde beni. Eşortmanım ve tişörtümle efsaneydim. Ev karıları gibi. Otobüs durağına gidip otobuse binmiştim. Hastaneye geldiğimde,karşımda babamın diğer karısı duruyordu. Görmemezlikten gelip koltuğa oturmuştum. Telefonu çıkarıp Buğra yazmışmı diye baktım ama hiçbirşey yazmiyordu. Aşağıya cafeteryaya inip çay alıp köşeye oturmuştum. Üst katta o kadınla durmak istemiyordum.

Kural:Vazgeçmek yok Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin