Chapter, 6

198 30 26
                                    

"Evet Maria, bu geceki planımız nedir?"

Billie'nin kaçırılmaya çalışılmasının üstünden üç gün geçmişti ve kız Maria Hill'le yaşamaya son derece hızlı adapte olmuştu. Bu süreç Billie için kolay olsa da Maria Hill hala onun varlığına alışamamıştı.

"Uyumak."

Maria Hill kızı geçiştirip önündeki tarife uygun olarak kurabiye yapmaya devam etti. Billie kurabiyelerinin damağa yapıştığını söyledikten sonra az da olsa hayal kırıklığına uğramıştı. İnsanlar bilmese de, kurabiye yapmak Maria Hill'in tutkusuydu.

"Ne kadar eğlenceli olduğunuzu anlatmamın imkanı yok Ajan Hill..."

Maria göz ucuyla yanına gelen kıza baktı ve kendisi hakkında yaptığı yoruma aldırmadan kurabiye hamurunun kıvamını kontrol etti.

"Gece yapacaklarını düşünmek yerine şu hamura biraz un kat."

Billie, somurtmaya devam ederek kendisinden yaşça büyük kadının yanındaki un kavanozuna uzandı ve kavanozun içindeki kaşıkla hamura biraz daha un ekledi.

"Cidden boş zamanlarını mükemmel kurabiye hamurunu bulmaya ayırdığına inanamıyorum. Ben seni hiç boşluğu olmayan biri olarak düşünürdüm."

"Bütün gün kötü adamları patakladığımı mı düşünüyordun?"

"Yani..."

Kızın cevabı yanındaki ajanı gülümsetmişti. Bütün gün kötü adamları pataklamak? Bu çok yorucu olurdu.

"Babam ne zaman bana telefon alacak biliyor musun?"

"Hiçbir zaman."

"Ha?"

"Kimse sana telefonunu parçala dememişti. Şimdi niye sana telefon alsın ki?"

Kızın gözleri Maria her konuştuktan sonra mümkünmüş gibi daha da büyüyordu sanki.

"Ama izlediğim bütün aksiyon filmlerinde ana karakteri telefon sinyalinden buluyorlardı!"

"Sen gerçekten o gün, izlediğin iki aksiyon filmine göre hareket edip hayatta kalabildin mi?"

Billie, Maria'nın kahkahasını zor tuttuğunu belli edecek şekilde sorduğu soruya bozulsa da bunu belli etmemeye çalışıyordu. Oysa pek başarılı olduğu söylenemezdi.

Maria bozulduğunu görünce küçük oyununu sonlandırmak için dirseğiyle kızı hafifçe dürttü.

"Sen doğru olanı yaptın. Babanın şimdiye kadar  telefon alması gerekiyordu, neden almadı ben de bilmiyorum ama merak etme. Yakında alır."

Duyduğu şeylerle birlikte Billie'nin kaşları çatıldı ve önündeki un kavanozunun içine elini soktu. Maria Hill'in kendisini izlemediğinden emin olunca da kavanozdan aldığı bir tutam unu yanındaki ajanın yüzüne fırlattı.

Maria birden yüzüne gelen unla şaşırsada neler olduğunu anlaması birkaç saniyesini almıştı. Şimdiyse hamurlu elleri, kocaman açılmış gözleri ve un yüzünden yer yer beyaz olan yüzüyle Billie'ye bakıyordu.

Billie ne zaman kötü bir şey yapsa takındığı 'Çok zarar vermedim ki' gülümsemesini ,ilkokulda öğretmenlerinin böyle gülümsediğinde kendisine çok kızmadığını fark ettiğinden beri ne zaman yaramazlık yapsa böyle gülümserdi, takınıp minik adımlarla mutfaktan çıktı. Ajan Hill ise kızın arkasından bakmakla yetinmişti.
、、、、

"Yani okulumu ve evimi değiştireceğim?"

"Aynı kalmasını beklemiyordun ya?"

Fury, akşam saatlerinde Ajan Hill'in evine minik bir ziyaret yapmıştı ve bu minik ziyaretiyle kızına yeni evinin anahtarını vermeyi amaçlamıştı ama kızı okulda olanlardan sonra evi ya da okulu hakkında hiç düşünmemişti. Bu yüzden evinin ve okulunun değiştiğini ilk duyduğunda minik de olsa şaşırmıştı.

Fury kızına evin anahtarıyla evin adresinin yazılı olduğu verdiği an kız beklemeden ikiye katlanmış kağıdı açtı.

"Burada neden Queens yazıyor? Queens'e mi taşınıyorum? Neden Queens'e taşınıyorum?"

"Görürsün."

𝐅𝐮𝐫𝐲'𝐬 ❁ᵃᵛᵉⁿᵍᵉʳˢWhere stories live. Discover now