𝐅𝐮𝐫𝐲'𝐬 ❁ᵃᵛᵉⁿᵍᵉʳˢ

Chapter,8

"Kanka şu kız mı?"

Peter ve Ned okula her zaman geldiklerinden on dakika erken gelmişlerdi, okul binasına adımlarını attıkları andan itibaren yaptıkları tek şey Peter'ın görevi olan kızı aramaktı.

"Ned, o kız tarih dersinde bizimle aynı sınıfta. Hayatında daha önce hiç görmediğin bir kız arıyoruz."

Peter'ın gözleri tekrar kalabalığa döndüğünde gülümseyerek yanlarına gelen MJ'i gördü. Dirseğiyle Ned'i dürterek "Ned, o geliyor!" demeye başladı.

"Hani nerede?"

Ned, Peter'ın baktığı yöne bakıp hiç görmediği bir kız aramaya başladı ama gördüğü tek şey MJ'di.

"Neden 6 yaşındaki kardeşinizi kaybetmiş gibi bakıyorsunuz?"

MJ yanlarına geldiğinde Peter aptalca denebilecek bir şekilde gülmeye başlamıştı. Ned, onun konuşmayacağını fark edip MJ'e cevap verdi. "Okula yeni bir kız gelecekmiş bugün, haberin var mıydı?"

MJ kafasını olumsuz anlamda salladığında Ned, Fury'nin görevini başaramayacaklarını düşünmeye başlayıp umutsuzluğa kapılmıştı. Peter mı? O sadece kekelemeden MJ'le konuşmaya çalışıyordu.

"Sanırım 'yeni kız'ı arayanlar sizlersiniz?"

Yeni kız dendiğini duydukları anda Ned ve Peter arkalarına döndüler. Bele gelen kahverengi saçlar, bembeyaz ten, uzun kirpikler ve güzel kahverengi gözler... Peter, görevinin ilk kısmını tamamlamış olmanın verdiği heyecanla yanında duran MJ'i neredeyse unutmuştu.

"E-evet biz seni arıyorduk..."

Peter kekelediği için içinden kendine lanet ederken tanımadığı kız da kendisine tuhaf tuhaf bakıyordu.

"Müdür Coulson iki kişinin bana okulu gezdireceğini söylemişti. Ben de siz ikinizin durmadan okula yeni gelen kızı sorduğunu öğrenince bana okulu gezdirecekler sizlersinizdir diye düşündüm?"

Peter durumu kurtarmak için kafasını sallamaya başladı. "Ay- aynen, sabah okulu gezdirece- Pardon, Müdür Coulson mu dedin?"

"Evet, onun da okuldaki ilk günüymüş. Şans işte!"

'Müdür Coulson, Ajan Phill Coulson olabilir mi?' diye düşünmeden edemedi Peter. Sonra gözleri MJ ve Ned'le konuşan kızı buldu, hepsi bu kız içindi. Fury resmen ayağına gelip bu kıza göz kulak olmasını söylemişti hatta kızı kendisiyle aynı okula yerleştirmişlerdi. Yetmemiş bir S.H.I.E.L.D ajanını okul müdürü yapmışlardı. İyi de kimdi ki bu kız?

"Kimsin sen?" Peter yanlışlıkla düşüncesini sesli dile getirdiğini fark ettiğinde çok geçti. Ned ve MJ kendisine tuhaf tuhaf bakarken kız kuşkuyla bakıyordu, bu bile Peter'ın kızda bir tuhaflık olduğunu düşünmesi için yeterdi.

Ned ortamdaki gerginliği fark etmiş olacak ki durumu kurtarmak için yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. "Adını sormaya çalışıyor, Peter böyle konularda pek iyi değildir de..."

Ned'in açıklaması üzerine kız Peter'a birkaç saniye daha tuhaf tuhaf baksa da en sonunda hafifçe tebessüm etti ve elini uzattı. "Ben Billie Osborne, sen de Peter'sın anladığım kadarıyla."

Peter gülümseyip kızın elini sıkarken Osborne soyadında birilerini düşünüyordu ama beyni durmuş gibiydi, aklına kimse gelmiyordu.

"Biz sana okulu gezdirelim o zaman."

Ned'in seslenmesiyle Billie elini Peter'ın elinden çekip hızla Ned'e döndü. O an MJ'in artık yanlarında olmadığını fark etti Peter.

"Dürüst olmak gerekirse bana okulu gezdirmenizi gerçekten istemiyorum. Yanlış anlamayın, sadece okulu kendim gezerek tanımayı isterim."

Pekala, Peter'ın bu kızla yakın arkadaş olması gerekiyordu ama kız daha tanıştıkları an Peter'ı resmen yanından kovmuştu. Peter, kızın bakmadığı bir anda bakışlarıyla Ned'e gitmesi gerektiğini anlattı ve Ned dersinin birazdan başlayacağını bahane ederek yanlarından ayrıldı.

"Y-yani yardım istemediğine emin misin, Billie?"

Peter kıza elinden geldiğince ,tabii bir de kızı ürkütmeyecek biçimde, dost canlısı davranıyordu ve Billie'nin de kendisiyle konuşurken sürekli gülümsemesi ve arkadaş canlısı tavrının görevinde başarılı olacağını düşündürüyordu.

Oysa Peter, kızın gülümsemesinin ve davranışlarının sahte olduğunu bilmiyordu.

Peter yetenekli bir gençti ,her ne kadar kostümü yokken çoğu insan bunu fark etmese de, ama Peter kesinlikle bir ajan değildi. Ve Nick Fury ve Maria Hill'in yetiştirdiği bir çocuk rol yaptığında bunu anlayamazdı.

Billie, Ned ve MJ'i sevmişti. Gerçekten! Ama Peter hakkında bazı şüpheleri vardı. Başına gelenlerden sonra kim olduğu hakkında fazla konuşmamaya karar vermişti. Ama Peter Parker kızda pek iyi bir ilk izlenim bırakmamıştı. Billie, Peter'ı tehlike olarak görüyordu. Her ne kadar Ned, Peter'ın ismini sorduğunu söylese de kız öyle düşünmemişti. Dünyadaki en iyi ajanlardan ikisiyle büyümüştü, ajan eğitimi almayı reddetmesi de hiçbir şey bilmediği anlamına gelmezdi. Tabii ki babasından ve Ajan Hill'den bir şeyler öğrenmişti.

Peter kekeme değildi ,Ned'le konuşurken hiç kekelemiyordu ayrıca kekelediğinde de sadece cümlenin başında kekeliyordu, ama kendisiyle konuşurken kekeliyordu ayrıca avuçları terlediği için ellerini sürekli pantalonuna siliyordu ve kesinlikle bunun farkında değildi. Bütün bunlar Billie'nin Peter'dan şüphelenmesi için yeterliydi.

Billie çantasından ders programını çıkarıp Peter'a uzattı. "Aslında bana sınıfımın yerini gösterebilirsin, Peter. Daha ilk dersten geç kalmak istemem. "

Peter kızın kendisine uzattığı programı alıp kısaca göz gezdirdi. Pazartesi ilk dersi edebiyattı, Peter'ın hiçbir gün ilk dersi edebiyat değildi ve kendisi bu durumdan oödukça memnundu. İlk ders için en uygun tercihin edebiyat olmadığını düşünüyordu, bu yüzden kıza az da olsa acımadan edemedi.

Billie'nin derse gireceği sınıfın kapısına geldiklerinde Peter gözleriyle sınıfı işaret etti. Kız, Peter'a teşekkür ettikten sonra sınıfa girdi.

Peter kendi sınıfına doğru yürürken birden karşısına Ajan Coulson çıktı. İçinden 'Okul müdürümüz gerçekten de bir S.H.I.E.L.D ajanı!' diye geçirirken kuşkuyla karşısındaki adama bakıyordu.

Aja- yani Müdür Coulson kendisine ikiye katlanmış bir kağıt uzattığında buna anlam veremedi. Müdür Coulson da bunu fark etmiş olacak ki açıklama gereği duymuştu. "Yeni ders programın."

"Ha?"

Peter bir Müdür Coulson'a bir de 'yeni ders programına' bakıyordu. En sonunda hangi derslerin değiştiğini merak etmiş olacaktı ki kağıdı Müdür Coulson'un elinden aldı.

Neredeyse bütün programı değişmişti. Neredeyse mi? Programın tamamı değişmişti. Ve maalesef artık pazartesi ilk ders felsefeydi.

"Görevin nasıl gidiyor Parker?"

"Efendim?"

"Görevini soruyorum. Billie'nin hiçbir şeyden haberi yok değil mi."

"Şüphelenmedi bile."