-Işık Lordu mu?
-Eğer onu öldürmeyi planlıyorsan, ya çok güçlü ve cesursun ya da çok aptalsın.
-Ne demek istiyorsunuz?
-Baban'ın neler yaptığını, neredeyse herkes biliyor. Onun ne kadar güçlü olduğunu. Sonuçta karanlığı kontrol etmiyor muydu?
-Evet, ediyordu.
-Peki ya ışığı kontrol eden birinin gücünü tahmin edebiliyor musun?
-...
-Her karanlığın içinde bir ışık vardır ama her ışığın içinde bir karanlık yoktur. Tabi bu manevi anlamda değil. Yani, ışık her zaman karanlıktan üstündür.
İyi bir söz söylemişti. Eğer babam bile o kadar güçlüydüyse, amcamın gücü muazzam olmalıydı. Daha güçlerimi kontrol bile edemiyorken, belki de ona 10 metre bile yaklaşamadan beni öldürebilirdi. Ama ne olursa olsun, onun karşısına çıkmalıydım.
-Siz de bunu başaramayacağımı düşünüyorsunuz değil mi?
-Düşünmememi sağla! Gücünü göster!
-He... Henüz gücümün kontrolünü sağlamış değilim.
-Anlıyorum. O zaman sana bir eğitmen bulsak iyi olacak.
-Bunlar, beni ve ailemi serbest bıraktığınız anlamına mı geliyor?
-Gücünün kontrolünü sağlayamadığını söyledin. Toplama gününde yaptıklarının kendi isteğinle olmadığı anlamına gelmiyor mu? Eğer öyle olmasaydı sana çok uygun bir cezamn vardı ama babana karşı olan saygım ve bunları isteyerek yapmadığından dolayı, seni bu defalık affediyorum ve aileni de serbest bırakacağım. Tabi kaçırdığın kızı bulur bulmaz.
-Çok teşekkür ederim efendim.
-Kızın adı Claire'di değil mi?
-Evet efendim.
-Nerede olduğunu söylersen, onu sağ sağlim buraya getirtirim.
-Peki o da özgür mü olacak?
-Evet, merak etme.
Bunu duyunca içim rahatlamıştı. İçeri 2 tane muhafız girdi. Claire'in yerini onlara tarif ettikten sonra konuşmaya devam ettik.
-Efendim, bana bir eğitmen bulmamız gerektiğini söylemiştiniz.
-Evet, Anthony.Sana bir eğitmen bulmalıyız. Aslında çoktan bulduk bile. Askerlerimin dediğine göre, onlara buzdan bir hançer oluşturup saldıran biri varmış. Adı Lux olmalı.
-Tanışıyor musunuz?
-Babanı tanıyıp, onu tanımamam mümkün mü? Onun seni eğitmesi gerekecek. Zamanı geldiğinde, sana amcanın yerini söyleyeceğim ve sen de yapman gerekeni yapacaksın. Hem kendi intikamını hem de benimkini al!
Konuşmamız bitmişti. Muhafızlar bana dışarıya kadar eşlik etti. Marcus sözünü tutmuştu. Annem, Melanie teyze ve Lux dışarıdaydı. Annem ağlıyordu. Yanına gidip onu neşelendirmeye çalıştım. Bizi yeteri kadar büyük bir eve götürdüler. Arka tarafında talim yapabileceğim, geniş bir alan vardı. Ben bizimkiler olanları açıklarken Evin kapısından içeri biri girdi.