t z d k z

49 3 0
                                    

Akif: toplanırken göremedim seni, döndük biz
gizli: biz de toplandık taksi bekliyoruz şimdi
gizli: gömleğin bende kaldı
Akif: sorun değil kalabilir aslında
gizli: geri getirim bir ara
gizli: gömlek bahanemiz olur
Akif: vlşdjfşdlh
Akif: bahaneye ihtiyacımız yok bence
gizli: taksi geldi görüşürüz sonra
Akif: görüşürüz

.. Şule..
Uçaktan iner inmez Kenan'ı aradım, açmadı. Sırt çantamı eve bırakıp İncilere geçtim. Annesiyle babasından sonra önce onunla oturup konuşmam gerekiyordu.Ben kapıda oturmuş beklemekten sıkılmış ve üşümeye başlamışken bir taksi önümde durdu içinden Bartın ve Cenk inip İnciye yardım etti. beni fark etmemişlerdi. Sesimi çıkartmadım. Vedalaştıysan sonra İnci çantasını sırtlandı. "Bu çantaya ne koydum bu kadar ya." bir kaç merdiven çıkınca beni fark etti. "Şule sen.. Nasıl yani.." beni fark etmesiyle ağlamaya başladım. Yerimden kalkıp sıkı sıkı sarıldım. "Özür dilerim, yanında olamadım ve söyleyemedim özür dilerim." şimdi ikimizde deli gibi ağlıyor ve birbirimize sarılıyorduk. Bi anda beni itip "Ağlamayı kes ve içeri geç." bu söylediğine güldüm on ayardım edip hızlıca odasına geçtim.
"Bizimkileri konuşmak istemiyorum, ficetimeda yeterince zırladım sana. Bu konuda kendini kötü hissetmene gerek yok sen yanımda oldun." "Yine de ben üzgünüm özür dilerim." "Özür dilemen gereken bu değil nasıl orada kalırsın sen istemiyorum desen baban karşı çıkmaz. Ve bize ne zaman söylemeyi planlıyordun." derince bir nefes aldık biraz başın ağrıyordu ağlamak ve yolculuk beni yordu. " sizinkilerin olayı olduğunda kesinleşti o zaman zaten kafan doluydu İnci nasıl anlatsaydım." baktı biraz ama hiçbir şey demedi. yanıma gelip pikeyi üstümüze çekti. duymakta zorlandığım kısık bir sesle "Neden orada okumak istiyorsun peki?" "İnci burda ders falan çalışamıyorum ben bi hayalim var ve mezuna kalıp bir yıl kaybetmek istemiyorum. Siz burda kursa giderken ben onların kursuna gittim oraya ayak uydurdum şimdi kurduğum düzeni bozmak benim için çok kötü olacak."
hepimiz o aptal sınavda başarılı olmak istiyoruz. benim başarılı olabilmem için Samsun'da okumam gerekiyordu. gelecekteki 50-60 yıl için bir yıl feragat edebilirim. bundan dolayı bana kızamazlar. "Kenan'la konuştun mu?"
"Telefonlarımı açmadı." "Ben ararsam açar. Bakalım nerede ne yapıyor oturup konuşun sonra." "bence de ara sen."
az sonra telefonu hoparlörlere aldı
"Efendim İnci." sesi kısık geliyordu
"Müsait misin, nerdesin?"
"Şule'yle ilgili bir şey söyleceksen, uğraşma boşuna." bir an ağlayacağım sandım. Dişlerimi birbirine geçirip dinlemeye devam ettim.
"Seni aradığımı bilmiyor. Bizde şu an bugün uçakla gelmiş."
".." bir şey söylemedi
"Abi yapmayın be oturun konuşun telefonla olacak iş değil bu araya zaman girerse daha kötü olacak. Yüz yüze halledin."  İncinin sözünü bitirmesiyle Kenan telefonu kapattı. Deli gibi ağlamak istiyorum. Dişlerimi sıkmakla yetindim. "Konum at geliyorum diye mesaj attı. Kalk elini yüzünü yıka kendine gel."
.
"Şule Kenan kapıda hadii, dönüşte buraya gel evde tek kalma bekleyeceğim seni." ona  sarılıp dışarı çıktım. Bacaklarımın titremesi bana yardımcı olmuyor. sakince arabaya bindim. Bana kısa bir bakış atıp son sürat sürmeye başladı. Sadece okul için değildi bu sinir. Yaptığım tüm hatalar vardı bu sinirin içinde. Arabanın durmasıyla nereye Geldiğimize baktım. etrafta kimse yoktu sahildeydik. İkimizde sessizce denize baktık. İlk inen o oldu. Hemen yanımızdaki banka oturup bekledi. Kendimi buna hazır hissetmiyorum bi bok çözemeyeceğiz. Yanına giderken tedirgindim. Banka boş kalan tarafa oturdum.  "Niye benimle birliktesin?" böyle bir giriş beklemiyordum "Ailenin hoşuna gidiyor, sana göre yakışıklıyım, öpüşüyoruz falan bunlar mı sebepler?"
"Kenan saçmalama seni seviyorum." "Benimle bir sik paylaşmıyorsun, eski Şule hiç değilsin, benim geçen yıl etkilendiğim kız  bu değil."
"Kenan." "Ben aramızdaki yaş farkı sorun olmaz dedim ama belki de oluyor. Belki geçen yılki Şule asıl sen değilsin. Büyüyorsun değişiyorsun bu çok normal ama.." gerisini getirmedi.
"Ama ne? Söylesene Kenan." "Samsun'da okuyacak olman sorun değil söyleyemem aşılmayacak bir şey değil, ben daha o akşam affettim zaten ama olmuyor ben karşımdaki Şule'yle birlikte olmak istemiyorum." kulaklarımın çınladığını hissettim. "Seni seviyorum ben." hızlıca bana dönüp yüksek sesle konuşmaya başladı "Bilmiyor muyum sanıyorsun ya da ben sevmiyor muyum ama ilişki dediğin bu değil her gün kavga edip duruyoruz. Her gün ağlıyorsun her gün sinir küpü oluyorum bu değil sevgililik eğer buysa ben istemiyor.." demesine kalmadan dudaklarımızı birleştirdim. sınırlarım genişti konu Kenan'sa o sınırlara birçok şeyi dahil edebilirim. öpüşmüyorduk sadece dudaklarımız temas ediyor. göz yaşım dudaklarımızı ıslatıyor. Ellerini saçlarıma yerleştirip öpmeye başladı karşılık vermemle dudaklarımız ayırması bir oldu. Alınlarımızı ayırmadı  "Sorunları böyle çözemeyiz. en azından  senin sınavın bitene kadar ayrı kalmamız en mantıklısı." iç çekişlerim kesilmemişti omuz silktim ayrılmak istemiyorum. "Bu En iyisi, hem senin de kim olduğuna karar vermen gerek ve stresli bi dönem ben daha karmaşık bir hale sokmaktan başka bir işe yaramayacağım." söylediklerinde haklı olduğunun farkındaydım elbette. bu kadar kısık çıkmasını beklemediğim bir sesle "Seni seviyorum." "Ben de seni seviyorum."
..

gizli numara: sen ~ textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin