Chapter 3

799 102 19
                                    

Sevgili Günlük;

Bugün doktor randevuma gittim. Yine aynı şeyleri söylüyordu. İyiye gidiyoruz, böyle devam et gibisinden şeyler. Ama neden her seferinde daha kötüye gidiyor gibi hissediyorum. Niye her seferinde içimdeki o ejderha her geçen gün daha da büyüyor? Aydınlanmak istiyorum ama olmuyor bir türlü.

Bugün okulda tuvaletten çıkarken Jungkook'u telefonda biri ile konuşurken duydum. İlk başta sadece geçip gidecektim ama, çok ilgimi çekmişti.

Hastalığımın dürtüleri orada bile beni yalnız bırakmadı.Duvarın arkasına geçip onu dinlemeye başladığımda, içimdeki ejderha yine ateşini acımazsızca üfledi. Ya bir hata yaparsan. Ya olur da bir anda dengeni kaybedip düşersen...

Bu sefer onu kulak arkası edip dinlemeye başladım. Dediği şeyler ise merakımı daha da ayağa kaldırıyordu. "O nasıl? İyi mi?... İlaçlarını düzenli olarak kullanıyor mu?... Doktoru hastalığı hakkında ne diyor?... Onu kaybedecek miyim?... Bak dinle. O benim en kıymetlim. Hayatımdaki her şeyim o. Ona bir şey olursa önce seni, sonra kendimi öldürürüm duydun mu beni... Benim yokluğumda ondan sen sorumlusun."

Kimden bahsediyordu acaba? Kalbini biri mi çalmıştı? Eğer ki öyle bir şeyse ben yine boynumu eğer susardım. O mutluysa ben de mutluydum.

Sevgili günlük. Bugün yine ilaçlarımın dozlarını bir miktar uzattım. Bana kızma lütfen. Sadece bunu yapınca daha iyi hissediyorum. Bugün ilaçlarımı aldıktan sonra bizimkilerle bir avm'ye gittik. Suga ve Namjoon her zamanki gibi koluma girmiş, öyle ilerliyorduk. Hoseok ise her zaman yaptığı gibi beni eğlendirme peşindeydi. Diğerleri de öyle. Onlar benim en yakınlarım.

Jungkook ve çetesi ile de karşılaştık. Kai her zaman yaptığı gibi en iyi bildiği şeyi yaptı yine. İnsanlara sataşmak. Ama Suga yine ağzının payını bir güzel verdi ona. Kai daha sonra bir kızardı. Hepimiz anırmaya başlarken Jungkook ise alttan alttan gülüyordu. en çok buna şaşırmıştım. Jin ve Namjoon da Jungkook'un güldüğünü fark ettiğinde, ona baktılar ve kırgın bakışlar atmaya başladılar.

İlerleyen dakikalarda ise beni bir ateş sarmaya başlamıştı. Durmadan kendimi Jungkook'a bakarken bulmuştum ve bir elim sürekli boğazıma gidiyordu.

Doktorumun dediğine göre, ilaçlarımı aldığımda zaman zaman cinsel yan etkiler olabilirmiş. İlk defa böyle bir şey yaşadığımdan dolayı biraz utanmıştım.Çünkü şimdiye kadar böyle bir şeyin varlığını bile hissetmemiştim.

Kıpkırmızı olmuş bir şekilde ayağa kalktığımda ise herkes telaşlanmıştı. Onlara telaşlanacak bir şey olmadığını sadece midemin bulanmaya başladığını söylemiştim. Biraz hava almam gerektiğini söyleyip oturduğumuz yerin terasına yürümeye başladım.

Yürürken de Jungkook'un gözleri sürekli üstümdeydi. Bir ara göz göze geldiğimizde, gözlerinde gördüğüm tek bir şey vardı. Endişe... Saf endişe...

Neden böyle davrandığını anlayamıyordum. Anlayamayacaktım da. Onun bir sevgilisi vardı. Benim de kırık bir kalbim. Zamanla geçer diyorlar ama sadece zaman geçiyor sevgili günlük...

15.02.2018

Lalisa Manoban

Dear Diary / LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin